English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ N ] / Nsc

Nsc tradutor Português

86 parallel translation
Dışişleri, Milli Güvenlik. Savunma Bakanlığı- -
O Estado, NSC, DOD.
Niye Ulusal Güvenlik Konseyi'ni kullanmıyor?
Por que não vai através da NSC?
Lazarey'in ölümü Mutabakat'a bağlandığı için, Milli Güvenlik bu cinayeti araştırıyor.
Agora que o assassinato de Lazarey foi ligado ao Convénio, o NSC reuniu a sua própria investigação.
Milli Güvenlik'i beni hapisten çıkarmaya mecbur bıraktığında bunu, babana, benim gücüme ihtiyaç duyduğun için yaptığını söylemiştin.
Quando obrigaste a NSC a libertar-me da prisão, disseste-me que o fizeste porque precisavas do teu pai, porque precisavas da minha força.
Milli Güvenlik neden benim bununla ilgilenmemi istedi?
Porque é que a NSC me quis nisto?
Milli Güvenlik'ten olduğu için mi, karım olduğu için mi?
Porque ela é NSC, ou porque ela é minha mulher! ?
Lauren ve Milli Güvenlik'in Lazarey'in suikastıyla olan ilgini öğrenmesinin sonuçlarını hatırlatmama gerek yok.
Não preciso de te lembrar das consequências se a Lauren e o NSC te ligarem ao assassinato de Lazarey.
Baban ayrıca bana döndüğünden beri bu bilgiyi CIA ve Milli Güvenlik'ten sakladığınızı da söyledi. Çünkü görevden alınmaktan korkmuşsun.
O teu pai também me informou que desde que voltaste, tens conspirado para esconder esta informação tanto da CIA como do NSC, porque tens medo de ser retirada de serviço.
Devam eden bir operasyon sırasında bu bilgiyi açıklamayacağım için bunu Milli Güvenlik'ten saklayacağım.
Dada a minha discrição em usar informação durante uma operação em andamento, não vou dar esta informação à NSC.
Evet. Milli Güvenlik'ten. Biz de öyle yaptık zaten.
Sim, da NSC, e foi o que fizemos.
Milli Güvenlik öğrenirse görevden alınırım.
Se a NSC descobrisse, Eu seria puxada.
Andrian Lazarey cinayetiyle Sydney Bristow'un ilgisinin Milli Güvenlik'ten saklanması kararının tamamen bana ait olduğunu amirlerime anlattım. Personelim benden aldıkları emirlere uyuyorlardı.
Expliquei aos meus superiores que a decisão foi minha, guardar informação da NSC relacionada com o envolvimento da Sydney Bristow no assassinato do Lazarey, e que os membros da minha equipa em questão estavam a actuar sob minhas directas ordens.
- Sydney Milli Güvenlik'in- -
- A Sydney está sob custodia da NSC.
Buluşacağımız kişi eski Milli Güvenlik ajanı mı?
Então este contacto que vamos falar, era NSC?
Sydney'yi Milli Güvenlik'ten kurtarma teşebbüsünün bir numaralı şüphelileri biz olacağız.
Tu e eu vamos ser os principais suspeitos de uma tentativa de libertar a Sydney da custodia da NSC.
Çünkü orası hükümetin yakaladığını kabul etmediği teröristlerin sorgulandığı bir Milli Güvenlik cezaevidir.
Porque é lá um centro de detenção não reconhecido pela NSC usado para interrogação de suspeitos terroristas cuja detenção o governo não irá admitir.
Milli Güvenlik'in onu aradığını bile bilmeden Sydney Bristow ülkeden nasıl kaçtı?
Como é que achas que a Sydney sabia que tinha de sair do país antes sequer de saber que o NSC a queria levar sob custodia?
Bürodaki bilgisayarından Milli Güvenlik arşivlerine bağlanabilir.
Ele deve conseguir entrar no arquivo da NSC pela sua estação na CIA.
Biraz riskli olabilir. Orası Milli Güvenlik ajanlarıyla dolu.
Isso vai ser um bocado complicado com todos os agentes da NSC a vasculhar em todo o lado.
Milli Güvenlik'in sistemdeki gizli belgelere girmek istesem bunu yapabilir misin?
Ok, se eu precisar que acedas a documentos classificados na rede da NSC, consegues faze-lo?
Milli Güvenlik'in canına okuyacaksınız.
Dar uns pontapes em NSC's.
- Bunun hislerimle alâkası yok. Seni Milli Güvenlik'ten kurtarma planı yaparken,.. ... Sloane bize ihtiyacımız olan bütün cephaneyi sağladı.
Ao conspirar para te salvar do NSC, o Sloane também nos deu tudo o que precisamos para invalidar o perdão dele.
Lindsey sadece beni dinler.
- Sou a única que é NSC. A única que o Lindsey escutará.
Çocuklarımın önünde beni tutuklamaları için ajanlar göndermek Mili Güvenlik'in Kıdemli Müdürü olarak yapacağın son hata olacak.
O que eu sei é que mandar agentes prender-me à frente dos meus filhos foi dos últimos erros que farás como Director do NSC.
Milli Güvenlik tarafından aranırken ülkeden kaçmasına kocanın yardım ettiğini hatırlatmama gerek var mı?
Preciso de te lembrar que o teu marido a ajudou a fugir do país quando o NSC andava atrás dela?
Şunu da bilmelisin Sydney Milli Güvenlik Kurulu Blake'i nöron uyarım tedavisinin başarılı bir örneği olarak görüyor.
Devias saber, Sydney, que o NSC considera o teste do Blake um êxito da terapia de neuroestimulação.
Ajan Vaughn ve Reed Milli Güvenlik'in talimatıyla ayrı bir görev hazırlığında.
Os agentes Vaughn e Reed estão noutra missão sob o comando do NSC.
Şu anda Milli Güvenlik için çalıştığını biliyorum.
Soube que foi emprestado ao NSC.
Cezasının azaltılması karşılığında Milli Güvenlik'e bilgi vermeyi teklif etmiş.
Ofereceu-se para dar informações ao NSC em troca de perdão.
- Milli Güvenlik ona şiddetli bir beyin ameliyatı yapacak.
O NSC submetê-la-á a uma cirurgia cerebral invasiva. Chega.
Çünkü Milli Güvenlik başka ajanlar gönderir.
Porque o NSC mandará outros agentes.
Bu bilgiyi Milli Güvenlik'ten saklamamız için en iyi şansımız Lauren olabilir.
Com a Lauren, há hipóteses de escondermos esta informação ao NSC.
O bürodaki herkes Milli Güvenlik'ten benim öğrenmek için çırpındığım şeyi biliyordu!
Todos mantiveram em segredo do NSC, a única coisa que tenho tentado desesperadamente descobrir.
Milli Güvenlik her şeyi biliyor.
O NSC sabe de tudo.
Milli Güvenlik beni bulmak istiyorsa, bulacaktır.
- O NSC vai descobrir-me. - Sydney...
Milli Güvenlik Sydney'nin Lazarey'i öldürdüğünü biliyor değil mi?
O NSC sabe que a Sydney matou o Lazarey, certo?
Milli Güvenlik Kurulu'nun verdiği yetkiyle Robert Lindsey benden, o gelene dek buranın yöntemini almamı istedi.
Sob a autoridade do NSC, o Robert Lindsey mandou-me retirá-lo da direcção desta força de intervenção até ele chegar para assumir o controlo.
Milli Güvenlik değiş tokuşun yeri ve zamanı için Mutabakat'tan bir telefon daha bekliyor.
O NSC espera um telefonema do Pacto para combinar a hora e o lugar da troca.
Birlikte çalışmamızın Mutabakat'ı yakalamamızı engellediğini öğrenince Milli Güvenlik Kurulu beni destekleyecektir.
A NSC concordará comigo quando souberem que o nosso trabalho conjunto está a comprometer a sua luta contra o Convénio.
LAUREN : Milli Güvenlik Kurulu Sloane'un teklifini kabul edip onu Mutabakat'a sokmamız taraftarı.
A posição da NSC é que aceitemos a proposta do Sloane e o usemos como agente duplo dentro do Convénio.
LAUREN : Milli Güvenlik Kurulu Sark'ı izleyerek Mutabakat'a ve önemli adamlarına ulaşacağımızı umuyoruz.
O NSC crê que podemos saber mais acerca do Pacto seguindo o movimento do Sark, na esperança de que nos conduza aos cabecilhas.
Lazarey'in ölümü Mutabakat'a bağlandığı için, Milli Güvenlik bu cinayeti araştırıyor.
Agora que o assassínio do Lazarey foi relacionado com o Pacto, o NSC decidiu investigar a morte dele. - Achas que eles não sabem?
Talihsizliğimize bak ki, Milli Güvenlik bu soruşturmayı Vaughn'un karısına verdi.
E com a pouca sorte que temos tido, o NSC atribuiu esta investigação à mulher do Vaughn.
CIA ve Milli Güvenlik, Lazarey'i öldürdüğümü öğrenecek.
A CIA e o NSC vão saber que matei o Lazarey.
Ve öğrendikleri zaman Milli Güvenlik,.. ... hafızanı geri getirmek için her türlü prosedürü uygular.
Quando souberem, o NSC não vai hesitar submeter-te aos procedimentos que existem para recuperar a tua memória.
Milli Güvenlik Kurulu annenin dosyasını kapatıyordu. Hepimiz ifade verdik.
O NSC estava a terminar o caso da tua mãe e todos tivemos de depor.
Milli Güvenlik bizimle eş zamanlı bağlantıda.
O NSC está directamente ligado a nós.
Milli Güvenlik Kurulu'nun ajanınız karşılığında Sark'ın bırakılmasına izin verdiğini bildirmeye geldim.
Estou aqui para vos informar que a negociação do Sark pelo agente que sobra foi autorizada pelo NSC.
Milli Güvenlik, ne zamandır teröristlerle işbirliği yapmaya bu kadar hevesli?
Desde quando o NSC anseia tanto negociar com terroristas?
Bilmeniz gereken bir şey var. Milli Güvenlik Kurulu'nun yeni irtibatı olmakla birlikte Michael Vaughn'un karısıyım.
Deve saber que, para além de ser a nova ligação ao NSC, também sou a mulher do Michael Vaughn.
Bunu Milli Güvenlik'ten saklayacağım.
Por enquanto não vou dar esta informação à NSC.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]