English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ N ] / Nutella

Nutella tradutor Português

35 parallel translation
Üstünde Nutella veya Marmite sürdüğünü biliyorum ama o hâlâ, "Bizce bok gibisin" diye bağırıyordu.
E eu soube que era Nutella ou Marmite, pois sujou-me a roupa. Mas era como se dissesse : "És uma merda."
Bir tane Nutella alabilir miyim, lütfen?
Pode arranjar-me Nutella, por favor?
Ya birileri çöpe kalan Crucnchy Skippy'i * atmışsa? ( * : Nutella gibi, fıstık ezmesi markası )
E se alguém deitou fora manteiga de amendoim?
Nutella.
- Leite... - E nutella...
Nutella.
- Nutella.
Ve Nutella istiyorum!
E eu quero nutella!
İkinci adım : Mitchell'a saldır. Çünkü diyeti hezimete uğrayıp Nutella kavanozuna gömülünce suçlayacağı kişi ben oluyorum.
Fase dois, atacar o Mitchell... porque quando a dieta se desmoronar num monte gigante de Nutella... vai-me culpar a mim.
Çünkü bunu Nutella gibi yayacağız.
Vamos espalhar essa merda como Nutella.
Tost ve Nutella al.
Agora faço-te pão com creme de cacau.
İyi, o zaman nutellalı waffle yap.
Está bem, então faz... waffles de Nutella.
Nutellalı biftek ve yumurta?
Um bitoque de Nutella?
Krem şanti ve nutellalı krep. Peynir ve soğanlı omlet. Ve ekstra yabanmersinli, duble krep de size.
Panqueca com chantili e Nutella, omelete de queijo suíço e chalotas, e panquecas com mirtilos com uma dose extra de mirtilos.
- Küçük siyahlı olan Nutella.
- O preto pequeno chama-se Nutella.
Bu fıstık ezmeli ve Nutella'lı kızartmaları asla kaçırmazdım.
Não perderia estas batatas fritas com pasta de amendoim Nutella por nada.
Bana hemen yapraklari ayrilmis ingiliz lavantasi Shakespeare'in 18. sonesinin bir kopyasi ve 60 yasinda bir kadini kaplamaya yetecek miktarda Nutella lazim.
Preciso de lavanda acabada de cortar, uma cópia dos sonetos de Shakespeare e bastante Nutella para cobrir uma mulher de 60 anos.
ABUR CUBUR 5,75 ÇAY KAŞIĞI
LANCHE NUTELLA amp ;
Nutella ve cipsli sandviçler.
Sandes com nutella e batatas fritas.
Ah, Nutella ve crisps mi demiştiniz?
Disseram nutella e batatas fritas?
Nutella, bize de bir el atsan diyorum.
Doida. Uma ajuda aqui era bom.
- Sana bir sandviç getirdim, fıstık ezmesi ve jöleli.
Uma tragédia. Trouxe-te uma sandes. É de Nutella.
- Bana Nutella Vergisi'nden bahset.
Fala comigo sobre o imposto Nutella.
- Cidden "Nutella Vergisi" mi diyoruz ona?
Estamos mesmo a chamar de imposto Nutella?
Palm yağı Nutella'nın ana ham maddelerinden.
O óleo de palmeira é básico para a Nutella.
Adına Sabun Vergisi de diyebilirdik ama kamuoyu sabundan çok Nutella'yla ilgili.
Poderíamos chamar de imposto do sabão, mas o público liga mais para Nutella do que para sabão.
Spencer, Amerikalıların sabundan çok Nutella'yla ilgilendiklerini biliyor muydun?
Sabia que os americanos se importam mais com Nutella do que com sabão?
- Jacobs Nutella Vergi'sini geri çekmiş.
Jacobs retirou o imposto Nutella.
Nutella Vergisi.
- Imposto Nutella.
Nutella Vergisi ismini verdiğiniz tasarının destekçisi Senatör Allen Jacobs... Dört Numaralı Toplantı Salonu 28 Nisan... uçakla birinci mevkide, ailesiyle beraber Endonezya'ya gönderilmiş ve beş yıldızlı bir otele yerleştirilmiş.
- O senador Alan Jacobs... que patrocinou o projecto de lei conhecido como Imposto Nutella, voou para a Indonésia em 1ª classe, com a família.
Sana Nutella getirdim.
Trouxe-te Nutella.
Özgürlük Merkezi'mize gelin. Bedava meyve suyu ve çikolatalı sandviçimizi yiyin.
Venha ao nosso Centro da Liberdade e receba um sumo e uma sandes de Nutella, grátis.
Mmm, ahududu taneli çilekli muzlu Nutella!
Nutella de morango e banana com molho de framboesa!
Lütfen! Bana çikolatalı şekeri Nutella'ya bandırmayı bilen on yaşında birini göster.
Diga-me um rapaz de 10 anos que coma Tootsie Rolls com Nutella.
Krema ve karamelli büyük bir Nutella alabilir miyim.
Vou querer um... Um nutella grande com creme extra e caramelo, por favor.
Nutella'lı iki somun ekmeği hatırladın mı?
Lembras-te que comeu dois pães de forma com Nutella?
Nutella'dan aşağıya inince mi?
Estava passando a Nutella?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]