Nüfus tradutor Português
696 parallel translation
10.000 kişilik bir yerde yaşayan 40.000 nüfus.
Uma população de 40 mil numa área projetada para 10 mil.
ªunlara ihtiyacïn olacak : Askerlik, ikametgah ve kimlik belgeleri... ... nüfus cüzdanï, ehliyet, New York Eyaleti...
Vai precisar disto : cédula militar, registo, cartão de classificação, certidão de nascimento, carta de condução de Nova Iorque, papéis de dispensa da marinha e do exército, cartão da Segurança Social.
Çağımızın popüler sorunlarını not ettiler. Bu savaşlar yüzünden nüfus kayması, kıtlık ve global marketin rolüydü.
Notaram que um assunto candente de nossa época era o deslocamento de populações inteiras devido às guerras, à fome e às regras do mercado global.
nüfus hareketi hakkında projemi yapıyordum.
Foi quando o presidente de Ruanda...
Herşey Rwanda'da ki Tutsi'lere karşı zalim baskıdan dolayı Tanzanya'ya başlayan müthiş nüfus hareketiyle başladı.
Isso deu início a um grande deslocamento de população para a Tanzânia, pois resultou numa repressão brutal contra o povo tutsi no Ruanda.
- Son nüfus sayımı nedir?
Última contagem da população?
Nüfus, burada çok değişmez, Yargıç.
A população não muda muito aqui, juiz.
1975 yılında bu nüfus 3 milyar olacak.
Em 1975 serão3 biliões.
42. Size nüfus cüzdanımı gösterebilirim.
Posso mostrar-lhe a minha certidão de nascimento.
Nüfus cüzdanınızdan 10 yıl düşer.
Vamos tirar dez anos à sua certidão de nascimento.
Ailenin gelir düzeyi, konut, istihdam hakkında nüfus sayım bilgileri... ayırımcılık hakkında araştırmalar, polis istatistikleri...
Recenseamento do rendimento familiar, habitação, emprego, estudos do preconceito, estatística policial...
Nüfus konusuna gelmeden önce nerede idim?
Onde ia eu, antes de falar da população?
Cüzdanın bendeyken nüfus kâğıdına baktım.
Li o teu bilhete quando fiquei com a carteira...
Oluşturduğumuz nüfus özgürlük adına en somut savunma.
A população que criamos é nosso melhor argumento para a independência.
- Merhaba! Dominique Bredoteau mu? Avrupa Topluluğu Nüfus Sayımı için geldim.
Bom dia, procuro Dominique Bredoteau, é para o recenseamento da União Europeia.
- Nüfusunu bilen var mı? - Nüfus, nüfus...
Segundo a última contagem, 500.409.
Her zaman nüfus artar
Cresce sempre a população
Nüfus : 18.000 4.300 kişi okuma yazma bilmiyor.
4.300 analfabetos.
İki vekil seçmek için toplandık çünkü Picketwire'ın güneyinde artan nüfus, bize iki vekil seçme hakkı tanıyor.
Para eleger dois delegados, pois a população em crescimento a sul do Picketwire dá-nos direito a dois.
Paris Nüfus Kayıtlarına bakın.
Eu tenho 26 anos! Vão ao registo de Paris.
Ve tabii eline geçirebileceğin diğer bütün kimlik kartları, nüfus kağıtları, belgeler.
E, claro, outros cartões de identidade, papeis pessoais documentos que se pode utilizar.
Kimlik belgeleri, nüfus cüzdanı, pasaportu!
Os documentos de identificação dela. A certidão de nascimento dela. O passaporte.
Benim nüfus cüzdanım tesadüfen burada, seninki nerede?
Por acaso tenho aqui a cédula de nascimento, onde está a tua?
Ehliyetim, nüfus cüzdanım, sigorta kartım, kulüp üyeliği...
Minha habilitação, meu documento, a carteirinha do country club.
Nüfus 10 milyon.
A população é de 10 milhões.
Deneva'da neredeyse 1 milyonluk bir nüfus var.
Há quase um milhão de habitantes em Deneva. Deve haver mais de 100 mil apenas nesta cidade.
Ama yalan söylüyorsan seni nüfus kütüğünden düşerim!
Mas se estiver a mentir expulso-o do registo dos vivos!
BATIDAKİ EN SAĞLIKLI YER Nüfus :
O Lugar Mais Desagradável do Oeste População :
Doğum oranı yükselmeye devam etti, nüfus ise, Gideon bir kafes dolusu insan kitlesi haline dönüşecek kadar büyüdü. Burada artık ne huzur, ne barış, ne de mutluluk bulunabilir.
A taxa de natalidade continuou a crescer e a população aumentou, ao ponto de Gideon estar agora sufocado por uma massa viva, que não encontra descanso, paz ou alegria.
Nüfus patlaması.
Esta noite, a explosão demográfica.
Nüfus Sayım Bürosu'nun doldurulmak üzere hepimize gönderdiği sayım formlarını bilirsiniz herhalde?
Sabem esses formulários do censo, que o Departamento do Censo enviou a todos, para que façamos o preenchimento.
Nüfus Sayım Bürosu.
Escritório do censo.
Geç kalmak nüfus patlaması yapacak.
Mais tarde lidaremos com a explosão demográfica.
Dutch bir gün birden ortaya çıkıp, nüfus idaresinden geldiğini söyledi.
Ele apareceu um dia e disse que pertencia ao serviço de recenseamento.
Ne diyordunuz, nüfus patlaması mı?
Falava da explosão demográfica...
Her geçen yıl artan nüfus beslenmeye muhtaç yeni insanlar demekti.
A população aumentava rapidamente e todos os anos nasciam milhões de bocas para alimentar.
Toplam nüfus 3613.
3613 habitantes no total.
- Nüfus Kayıt, 1836
- Actas, 1836
Duggan adına ehliyet ve Fransız nüfus cüzdanı kolaydı ama... şu üçüncü belge çok sorun çıkardı.
A carta de condução do Duggan e o B. I. francês foram fáceis, mas... o terceiro cartão foi uma dor de cabeça.
Sonra bütün o belgeleri Nüfus Dairesine götürüp... başvuranların isimlerini kontrol etmeye başlayın. Ama doğum değil, ölüm belgeleriyle karşılaştıracaksınız.
Levem todos esses papéis a Somerset House, comecem por conferir os nomes dos requerentes... com as certidões de óbito, não de nascimento.
SUGARLAND Nüfus 3701
SUGARLAND População : 3.701
Um, bu şaka, uh, uh - bir nüfus memuru hakkında... o Ozark dağlarına gitmiş ve... tırmanmış ve - küçük bir kulübenin, bilirsin... kapısını çalmış ve -
É uma piada sobre um tipo que faz os censos... que estava nas montanhas Ozark e... Chegou junto de uma pequena cabana, bateu à porta e...
Şimşeklere hükmedeceğiz ve hükmedilemeyen doğanın rahmine nüfus edeceğiz.
Daremos ordens aos trovões e penetraremos bem no ventre da própria natureza impenetrável.
Komutan, Alfa'da nüfus artışı olmayacak. Sadece sizin bedenlerinizi alıp, kendi bedenlerimiz yapacağız.
Não haverá qualquer aumento populacional em Alfa, Comandante, simplesmente nos apoderamos dos vossos corpos.
Nüfus bilinmiyor.
População desconhecida.
Kıyamet sonrası insanoğlu, 23. yüzyılda nüfus patlaması ve ekolojik dengeyi sağlamak amacıyla dış dünyadan kendilerini ayıran... bir kubbe şehir yaratır.
Algures no século 23, Os sobreviventes da guerra,.. ... da superpopulação e da poluição, vivem numa grande cidade coberta por uma cúpula, afastada e esquecida do mundo exterior.
Mağdurlar sadece savaştan kaynaklanmıyorlardı, barınak bulamayan yüksek miktardaki göçmen nüfus, yiyecek veya su sıkıntısı çektikleri toplama kamplarına sürüldüler.
Ao mesmo tempo que forma uma guerra não-declarada, que já tem um saldo de 1,5 milhão de mortos. Mas as vítimas, não são resultado só dessa guerra, como a população não encontra asilo, é agrupada em campos de concentração improvisados, onde há pouca água e comida.
Nüfus fazlalığı bizim en büyük problemlerimizden biri. Milliyetçilerin yok edilmesiyle birlikte, Birliğimizin üyesi olmayanların kaybı birleşir.
A sobrepopulação é um dos nossos maiores problemas... a completa aniquilação da população Nacionalista... a pôr de parte a nossa população não especializada... providenciará, em última análise, um número ideal de lealistas... a partir do qual podemos repovoar este planeta e os satélites.
- Nüfus : 517.
- População : 51 7.
Nüfus : 94.632.
População : 94.632.
İSİMSİZ ŞEHİR Nüfus :
Vila Sem-Nome População : Masculina