Observe tradutor Português
515 parallel translation
Onu yakından izle ve uyurken çıkarmadığından emin ol.
Observe-a atentamente, e veja se ela não a tira enquanto dorme.
İzleyin.
Observe.
Şu beş dolar listesinin aşağısına bak.
Observe a série de cinco dólares.
Yardımcı Stavrogin! Şimdi bir çözümleme yapayım.
Delegado Stavrogin, observe o meu cérebro em acção.
Bir gece, karanlık çökünce... saraydan çıkıp, halkın yanına gidin... kalabalığa karışın, evlerine girin... dinleyin, gözlemleyin ve hatırlayın.
Uma noite, ao cair a noite, saia do palácio, procure seu povo, misture-se com a multidão, entre nas suas casas. Escute, observe e lembre-se.
Dinleyin, gözleyin ve hatırlayın.
- Vá, escute, observe e lembre-se.
- Ne yaptığımı biliyorum, bak şimdi.
Eu sei o que estou a fazer. Observe-me.
Duvarlara dikkatle bak.
- Observe as paredes com atenção.
Oynayın ben de izleyeyim.
Será melhor que você jogue e que eu observe.
Artık onu burada görmek istemiyorum.
Agora observe como esse cão vai sair daqui.
Donovan, sen burada gözcü olarak kal.
Donovan, fique aqui e observe.
- Birini gözcü dikelim, önce eve gidebilirler.
Observe-os. Podem ir primeiro a casa.
Bakın.
Observe.
Yüzüne, tenine bir bak.
- Não é só isso. Observe a cara, a pele.
Yüz şekline bir bak.
Observe o contorno da cara.
Derinlerine bak, bitmek bilmez bir mücadele görürsün.
Olhe para as suas profundezas, e observe a eterna luta que lá tem lugar.
Dikkatlice bakın.
Observe-os com atenção.
İyi bak, Clipton.
Observe bem, Clipton.
İzle.
Observe.
- Pekâlâ, diğer hepsi gibi o domuzları da iyi takip et.
Observe os porcos tal como os outros demais.
Bak onlara.
Observe-os...
- Bak.
- Observe.
Şu kaderin cilvesine bakın.
Mas observe o gracioso capricho do destino.
Bak, Don Ferdinando.
Olhe Don Ferdinando, observe aquela rosácea.
Yeni bir ağ al. Deliğin üzerine ağı kur, onu yakalayana kadar bir yere ayrılma.
Compre uma rede nova, arme-a à saída da toca e observe dia e noite.
Başaracağım, izle beni.
- Estou a ver, observe-me.
Lütfen incelememe izin verin. Boxerlar'ın vahşilikleri Çin'in şikâyetlerini çözemez.
Vossa Majestade permitirá que observe que a violência dos Boxers não reparará as injustiças da China.
Gibbs, sıcaklığa bak.
À cozinha. Gibbs, observe a temperatura.
İZLE. GÖZETLE. BİLDİR.
SIGA, OBSERVE, COMUNIQUE.
Şu vahşi yerel konuşmasının ritmine bir baksana.
Observe o ritmo selvagem da sua pronunciaçäo nativa.
Yaşama kavuşmak istersen, O'nun emirlerini yerine getir.
Só Deus é bom. Se quiser entrar na vida, observe os Mandamentos.
- Buraya uzan ve şampiyonunu en avantajlı yerden seyret. Gel, omzuma yaslan. Onu daha...
Deite-se aqui e observe o seu campeão duma boa perspectiva.
O zaman izle onu.
Então observe-o.
- Kendin izle ve gör.
- Observe.
Dr McCoy, bizi inceler.
Dr. McCoy, observe-nos.
Sinir uçlarını stimüle et ve reaksiyonu tek tek izle, deneyin doğru olduğunda söylerim.
Por favor estimule as terminações nervosas e observe as reacções físicas, uma por uma. Em cada caso, dir-lhe-ei quando a sonda estiver correcta.
Buraya bak.
Observe isto.
Sol eline dikkat et.
Observe a sua mão esquerda.
Ona istediğin soruyu yavaşça sor ve sol elini izle.
Pergunte-lhe o que quiser e observe a sua mão esquerda.
Şuna bir bakın.
Observe-o.
Ona bir bakın Madam Guérin.
Observe-o, Madame Guêrin.
Bağırdığım anda silahlı bir ekip aşağıda olsun.
Observe-nos de perto. Se gritarmos, mande um grupo armado antes que o eco desapareça.
Ama buradaki erkekleri gözlemen için seni istiyorum.
Mas quero que observe os homens aqui.
Beyne bakın, oldukça farklı bir şekli var.
Observe o cérebro, a sua forma é anormal.
Şu mantar şeklindeki kayaya bakın.
Observe aquela rocha em forma de cogumelo.
Ona dikkatli bak, El Şerif.
Agora, observe El Sharif.
Şimdi izleyin.
Observe.
Beni izle.
Observe!
Onunla ilgilen, doktor.
Observe-a, Doutor.
Bizi yakından takip et.
Observe-nos de perto.
Dikkatli seyret.
Observe.