Odaklan tradutor Português
3,149 parallel translation
- Odaklanıyorum.
- Eu me concentro.
Lütfen odaklan.
Por favor, concentra-te.
Odaklanın, dingin olun.
Concentrem-se, fiquem calmos.
- Bu da neydi? - Odaklan Ken.
Por que razão que...
Saldırganlığınla avucunda tut, ancak hep odaklan.
Domina-o com agressividade, mas mantém a concentração.
Odaklan, birkaç atış yap bakalım ne olacak.
Por isso, põe a cabeça nisso, dispara algumas e vê o que acontece.
Maura, odaklan.
- Maura, foco.
Sadece hedefe odaklanın.
Mantêm-te firme.
Kendi işine odaklan meraklı.
Mete-te nos teus assuntos, abelhudo. Boom.
Siz ikiniz yalnızca ilk hasta konusuna odaklanın.
Continuem concentrados no paciente zero.
Siz probleminize odaklanın.
Concentrem-se nos vossos problemas.
Hayır, odaklan.
Não, concentra-te.
Odaklan.
Foca-te.
Jarvis, Galactus'un bilgi akışına odaklan.
JARVIS aponta ao fluxo de dados do Galactus.
Başarılı insanlar, neyde iyi olduklarını bulup ona odaklanırlar ve gerisini boş verirler.
Pessoas bem-sucedidas sabem naquilo em que são boas e largam tudo o resto.
Benden dans etmemi istemediği sürece. Yoksa cha-cha yapmam gerekecek. Sadece odaklanın.
Se me pedires para dançar, vou arrebentar no chá-chá.
Söylediklerime odaklan Janice.
Tem de se concentrar, Janice.
Yüzlere odaklan, beni takip et.
Atenção às caras e siga as minhas instruções.
Odaklanın.
Concentrem-se.
İşine odaklan.
Fica concentrado.
Ben davaların çözülmesine odaklanıyordum.
Estava concentrado em resolver casos.
Gücünü kullanmaya odaklan.
Concentra-te em aceder ao teu poder.
Millet, odaklanın.
Pessoal, concentrem-se.
Hadi odaklan.
Vá lá, concentra-te.
Odaklan.
Concentra-te.
Bir şeylere odaklan.
Concentra-te só em algo.
Sadece benim konuşmamın senine odaklan.
Concentra-te só no som da minha voz.
Stiles, odaklan!
Stiles, concentra-te!
İsa'nın senin için yapabileceklerine değil, onun için yapabileceklerine odaklan.
Não penses no que Cristo pode fazer por ti, mas no que podes fazer por Cristo.
Sonuca odaklan. Hadi.
Força.
Thea'ya odaklan.
Foca-te na Thea.
Hey! Odaklan.
Concentra-te.
Elindeki göreve odaklan.
Concentra-te na missão que tens em mãos.
Odaklan.
Mantém-te concentrado.
Olumsuz şeylere odaklanırsan, bu şekilde görmeni anlayabiliyorum.
- Percebo como consegues ver dessa maneira. Se te concentrares no lado negativo.
Odaklan, Gordon.
Concentra-te, Gordon.
- Yerleşkeye odaklan.
- Foca-te no complexo.
Hedefe odaklanıyorum.
Fixar o alvo.
Valda'ya odaklan.
Foca-te no Valda.
Göreve odaklan.
Foca-te na missão.
Odaklan. John!
Concentra-te.
Bakın, bu aletin yanlış bir yönüne odaklanıyorsunuz.
Estão a entusiasmar-se com o aspeto errado do aparelho.
- Bana odaklan!
- Onde é que estão as minhas meninas?
- Tamam, hadi odaklanın.
Certo, vamos concentrar-nos.
O noktaya odaklanın.
Concentre-se nele.
Gözlerime odaklanın.
Concentre-se nos meus olhos.
Kalemin ucuna odaklan.
Foca-te na ponta da caneta.
, Küçük Dip kadar odaklanın.
- Doidinhas?
Sesime odaklan. Beni duyabiliyor musun?
Consegues ouvir-me?
Detaylara odaklan.
Tal como me lembro. Concentre-se nos pormenores.
Bilime odaklan.
Concentra-te na ciência.