Olacaksin tradutor Português
145 parallel translation
su anda yaptigin seyin aynisini yapabilirsin, yalnizca denizde olacaksin.
E pode fazer o mesmo que está a fazer agora, só que no mar.
Seni asarlarsa da daima hatirimda olacaksin.
Se eles te enforcarem, sempre me lembrar-me-sei de ti.
Sparta, Menelaus degil, sen olacaksin.
Tu, e não o Menelau, será Esparta para mim.
Helen, Truva prensesi olacaksin.
Helena, será uma princesa de Tróia.
Sen hep benimle olacaksin.
Estarás sempre comigo.
Sen ne yapiyor olacaksin?
Tu vais estar a fazer o quê?
Ya tapinağin gücünü kiracaksin ya da yok olacaksin.
Quebrar o tabernáculo, ou ser quebrado.
Cok pisman olacaksin.
Vais lamentar.
Laura Lee, bu pencerede olacaksin.
Laura Lee, para esta janela.
Yeni düzende çok önemli bir yerin olacak, benim sag kolum olacaksin!
A tua voz pode vir a ser importante na nova ordem, só a minha estará acima!
Bizler cok yakin arkadasiz. Bunun icin pisman olacaksin.
Temos amigos poderosos, vais arrepender-te!
Eger geri donemezsem, sen İsyanci Birliklerin tek umudu olacaksin.
Se eu não regressar, tu és a única esperança para a aliança.
Simdi, bu savas istasyonunun tam gucunun ne olduguna kendin tanik olacaksin.
Agora testemunha o poder de fogo desta estação de combate, completamente operacional.
Sen tam bir bela olacaksin.
Vais ser um gajo do caraças.
Esther, harika bir büyükanne olacaksin.
Esther, vais dar uma óptima avó.
Ama bir gün Beni kadrodan kestigin için üzgün olacaksin.
Mas, um dia, irá arrepender-se.
Bilince memnun olacaksin cüzdanin... çalindi.
Senhora, vai ficar contente por saber que a sua mala foi roubada.
Sen 29'uncu olacaksin.
Já cometi aqui 28 assassinatos.
"Düsünme çünkü ben seninle evlendim, sen Sachin Tendulkar'in babasi olacaksin."
Não penses lá porque casei contigo, que vais gerar um Sachin Tendulkar.
"Sen gelin olacaksin ben de damat"
Tu vais ser a noiva e eu serei o noivo.
ölü olacaksin, ama güney Amerika da samba yapıyor olacaksın.
Estás morto, Johnny. Estás morto, mas estás na América do Sul a dançar o samba.
- Ben ne yapacagim peki? - Wells, Iris için de bir tehdit. Burasi ters giderse, Wells'i etkisizlestirene kadar ona göz kulak olacaksin.
A menos que queira ir à a Antártida sugiro-lhe que coopere.
Ne zamanki bu iste iyi oldugunu anladiginda sivazliyor olacaksin.
E ficará muito bom nisto.
iste o zaman parayi düsünüyor olacaksin.
Você estará a acariciar-se e a pensar em dinheiro.
- Jordan, eger oraya gidersen sefilin teki olacaksin.
- Jordan, será infeliz nesse lugar.
Wall Street'te nihayet güvenebilecegin ve sana mütemadiyen para kazandiracak borsaciyi bulduguna emin olacaksin.
Finalmente, saberá que encontrou um corretor em Wall Street em quem pode confiar. E que constantemente irá fazer-lhe dinheiro
Whole Foods'da çalisiyor olacagim, Radio Shack'e takilip seni tanidigimi haykiracagim, sense ünlü, güzel olacaksin.
Trabalharei na Whole Foods, e andarei pela Radio Shack a berrar que te conhecia e tu estarás na ribalta, toda bonita e tudo.
Videokaset yapiminda bana yardimci olacaksin.
Vai assistir-me na produção de cassetes de vídeo.
Vaktinin % 150'sinde, % 150 uyanik olacaksin.
Tem que dar 150 %, durante 150 % do tempo.
- Buna çok pisman olacaksin.
Vais arrepender-te disto.
Hep yalniz olacaksin...
Vais ficar sozinho.
Birgün kendime bütün bir ördek alicam... ve sense hala üzerinden zeytin kokusunu atmaya calisiyor olacaksin.
Um dia serei dono de um ganso e tu ainda cheirarás a azeitona.
Iyi ellerde olacaksin.
Ficará em boas mãos.
cunku onu caliyor olacaksin.
Porque o vai roubar.
Söyle... ne zaman benim kralicem olacaksin?
Diga-me, quando é que você será a minha rainha?
Beni dinle pic kurusu... Eger bugun para yoksa, cok pisman olacaksin Gidelim
Ouve, idiota, se não pagas hoje, vais arrepender-te amargamente.
Onu tuzaga dusurmekte onlara yardim et, unlu olacaksin.
Nos ajude a agarra-lo. Eu lhe farei uma estrela..
20 dakika icinde kirbali cezalandirici olacaksin.
Estás a chorar há 20 minutos.
Anevrizma olacaksin.
Ainda vais ter um aneurisma.
DAHA BÜYÜK NASIL OLACAKSIN Kİ
O senhor passava bem sem mim antes de vir trabalhar consigo.
Bir gün bu işlere karşi olacaksin.
Voce ainda vai de ferrar por estes negócios, algum dia
Film izlemiş olacaksin.
Voce tem filmes
Kizin evliligini ayakta tutmaya calisirken onlara boyle mi ornek olacaksin?
Queres dar este exemplo quando a tua filha está a lutar para manter o casamento dela?
Cocuklara yardim eden arkadaS, Sabahlari izliyorum... Her zaman boyle duSman olacakSin, Juni ;
Agora levaremos a velha a uma viagem de prova.
Merak etme, vergi ödeyenlere yïllarca yük olacaksïn.
Não se rale, será um fardo para os contribuintes anos a fio.
Sen her zaman guclu olacaksin.
Sempre tens sido forte.
Yakinda sende orada olacaksin.
E igualmente será contigo.
- Milyoner olacaksin.
Que será um milionário.
Bu vakanïn sonucunda profesör olacaksïn herhalde, degil mi?
Vai chegar a catedrática à custa deste caso, não?
Güvende olacaksïn.
Eu protejo-te.
YAKINDA EVDE OLACAKSIN
Falta pouco para ires para casa, e na 1ª Terça-feira de Novembro, você conseguiu uma eleição congressional quero que votes.
olacaksın 65
olacağım 136
olacağız 25
olacak 363
olacaktı 30
olacaktır 25
olacak iş değil 36
olacak şey değil 41
olacağım 136
olacağız 25
olacak 363
olacaktı 30
olacaktır 25
olacak iş değil 36
olacak şey değil 41