English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ O ] / Olacaktir

Olacaktir tradutor Português

58 parallel translation
Dr. Hackenbush'un nasil muayene... ... ettigini görmek bence çok ilginç olacaktir.
E penso que seria interessante ver como o Dr. Hackenbush faz um exame.
- Iki sey yeterli olacaktir : Gitmeden önce, Truva hazinesinin yarisini daha sonra da, her yil 1000 altin vereceksiniz.
- Só nos contentaremos com metade do tesouro de Tróia antes de partirmos e, depois disso, 1000 talentos todos os anos.
" insanlar ise yaramaz, ama daima topraga ihtiyaçlari olacaktir.
" " as pessoas não são boas, mas precisarão sempre de terrenos...
Silahlar patladiginda... kizlarin yaninda olacaktir.
E quando começar o tiroteio, ela estará ali dentro a olhar pelas raparigas.
Size soylemistim, bu istasyon planlanan zamanda hazir olacaktir.
Eu garanto-lhe que esta estação estará operacional segundo o planeado.
Yürümek herhalde hayatlari boyunca yapacaklari tek şey olacaktir.
Marchar deve ser a única coisa que alguma vez farão.
Kodak gibi degerli pay hissesi için tek hak ver bana ve inan bana Kevin yasayacagin tek sorun daha fazla almamak olacaktir. Yeterince makul mu?
E acredite, Kevin, que o único problema que terá, é que não tenha comprado mais.
Bu sana bir altin külçesinden daha fazlasina mâl olacaktir.
Mas isto... isto vai custar-te mais que uma pepita de ouro.
Müsterisi cok olacaktir!
Haverão muitos compradores para este!
- Eger isin icinde kumar varsa burda olacaktir.
- Se há jogo, ele vem.
Biri girdi mi, daha çok olacaktir.
Onde há um, há mais.
Hadi ama, Bir sonraki daha iyi olacaktir.
Vá lá, para a próxima será muito melhor.
Ama kazanan Fransa olacaktir.
Mas a França será vitoriosa
Aksi halde, bu sirketin iradesi olacaktir cunku.
Caso contrário talvez sairá pela vontade da campanha.
Eger bana inanmiyorsaniz, kuslari azat edin Allah'in rahmeti üzerinize olacaktir ve ruhunuz huzur bulacaktir sonra siz de inanmaya baslayacaksiniz.
- Tolice novamente. Se não acredita em mim, então liberte esse pássaros e quando Alah o abençoar e quando sua alma encontrar a paz então, começará a acreditar.
'Eger bana inanmiyorsaniz, kuslari azat edin Allah'in rahmeti üzerinize olacaktir ve ruhunuz huzur bulacaktir sonra siz de inanmaya baslayacaksiniz.'
Se não acredita em mim, liberte-os e quando Alah o abençoar e sua alma encontrar a paz começará a acreditar nisso. "
'Eger bana inanmiyorsaniz, kuslari azat edin ve Allah'in rahmeti üzerinize olacaktir ve ruhunuz huzur bulacaktir sonra siz de inanmaya baslayacaksiniz.'
"Se não acredita, então liberte os pássaros e quando Alah derramar suas graças sobre você e sua alma encontrar a paz então você começará a acreditar."
Ama savas alaninda düsmanla gögüs gögüse geldigimizde kesinlikle bilin ki bize zaferi getirecek olan cesaretimiz olacaktir.
No entanto, quando estamos no campo de batalla, estamos seguros... de que a valentia nos trará a vitória.
Ve onlarla karsi karsiya gelmeye devam edersek, Roma yok olacaktir!
E se continuarmos no caminho da confrontação directa... Roma será destruída!
Agrini kesmeye yardimci olacaktir.
Vão ajudar-te com as dores.
Savunma saldirisi kabiliyeti cok sinirli olacaktir. cunku altyapi ve nufus cok azalacaktir.
A capacidade de reacção será extremamente limitada, devido à diminuição das infra-estruturas e da população.
Hojo ´ ya meydan okudugun gün, sirf ögrendigin kung fu sana yardimci olacaktir.
O teu próprio Kung fu, ajudar-te-á no dia em que enfrentares o Hojo.
Tamam sence ne kadar esmer olacaktir?
Achas que vai ser morena?
Bence Montreal daha guzel olacaktir.
Acho que vai correr melhor em Montreal.
Bunu baslatan iyi insan sonlandiracak kisi de sadece o olacaktir.
"E o homem justo que o inicia é o único que o poderá acabar."
Buz kaliplarina ihtiyacin olacaktir.
Vais precisar das cuvetes!
Aslinda reklamcilik kismi isin son ayagiydi. Sadece yapilanlari dünyaya duyurma kismiydi. Bir Braniff International hostesi sizi karsilarken kiyafeti böyle olacaktir.
As nossas anfitriãs usam casacos reversíveis verdes e pêssego capacetes espaciais para proteger da chuva trajes de astronauta vermelhos e ás vezes, algo mais cómodo e contratamos Alexander Girard para refazer os nossos aviões
Hitler Japonya'dan taraf olursa, belki Tokyo da, Rusya'da ona destek olacaktir.
Se Hitler se aliar ao Japão, talvez Tóquio o ajudará na Rússia.
Giraud bir süre, General De Gaull'ün tüfegi olacaktir.
Por algum tempo, Giraud seria o rival de general De Gaulle.
Canlarla ödenen bedel yüksek olacaktir ve birçoklari, amaci Sovyetleri rahatlatmak olan bu radikal konumlanisin ; yalnizca, Almanlarin Führerlerine bagliligini artirmaya hizmet edecegine inanmaktadir.
O custo em vidas será alto, e muitos acreditam que esta posição radical, tem como único propósito reassegurar que os soviéticos apenas servirão para aumentar a devoção dos alemães pelo seu Führer.
isgalin ilk 24 saati belirleyici olacaktir.
As primeiras 24 horas da invasão serão decisivas.
"Babasinin sizin tarafinizda olmasi iyi olacaktir." demisti.
"Irás precisar do pai dela do teu lado".
9000'den biraz daha olacaktir.
Vais receber pouco mais de 9.000.
Springview, komikti Bu bir felaket olacaktir.
Em Springview houve uma explosão, esta vai ser dinamite.
Camper. Arama yaptiginizda, Orada gizlemek için güvenli olacaktir.
A auto caravana, logo que a tenham revistado.
Aslinda kollarini yan tarafa koyarsan çok daha rahat olacaktir.
A massagem seria bem mais agradável se baixasses os braços, querida.
Çünkü daima sapsalin birisi onun için mermi yemeye hazir olacaktir.
Porque haverá sempre um idiota para levar uma bala por ela.
Kutuyu al, Caputo'ya götür. Sana minnettar olacaktir.
Pegas na caixa, leva-la ao Caputo e ele vai ficar muito agradecido.
Doktorlar kadar faydali olacaktir.
Ele será tão útil como os médicos.
Bu kadin imparatorluk yönetmeye aliskinsa tatmin olmasi zor olacaktir.
Se esta mulher está habituada a dominar impérios, vai ser difícil de agradar.
Francine, beraber gidersek daha kolay olacaktir.
Francine, vai ser mais fácil se formos juntos. Tudo bem.
Ancak düsünmekteyim ki bizlerin topluma sizin asil eliniz araciligi ile tanitilmamiz bizim için harikulade bir onur olacaktir, Majesteleri.
Mas sei que o pai consideraria uma enorme honra que fôssemos apresentados à sociedade pela vossa nobre mão, vossa senhoria.
Bir sorusturma memuru dava uzerinde calissa... ben de uzaktan izlesem daha iyi olacaktir.
Por mais que tente nunca terei uma visão independente.
Bilinçli rüya ise doktorlarin hastalarinin korkularini anlamasina yardimci olacaktir.
Vamos.
Beynin o iki kismini da aktif etmenin bir yolunu bulursak konusma merkezini uyaracak frekansi bulmamiz çok kolay olacaktir.
Vamos.
Eminim ki ögrencilerim sana minettar olacaktir. Üniversite de ne ögretiyorsun?
Tenho a certeza de que os meus alunos lhe estão gratos.
- Sokaklarda çok daha iyi olacaktir.
Devia sair à rua.
Toplu ekonomi çöküsü olacaktir.
Então terá um colapso económico total.
Onun bir cevabi olacaktir.
Ele dar ‎ - vos ‎ - á uma resposta ‎.
İşte o zaman kontrol bizde olacaktir.
Então, teremos o controlo.
'Ebeveynlerine hizmet et... onlari dort kutsal tapinaga gotur' 'Inek beslemek evdeki seytani ruhlari defetmene yardimci olacaktir'
Serve os teus pais, leva-os para os quatro templos sagrados.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]