English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ O ] / Olsun

Olsun tradutor Português

99,075 parallel translation
Köprü altında yaşıyoruz ve sırf başımızın üstünde tente olsun diye üç işte çalışıyoruz.
Vivemos debaixo de uma ponte e eu tenho três empregos só para manter uma lona por cima de nós.
- Ama trajedi ne olursa olsun hâlâ insanların iyi olduklarına inanıyorum böylece geceleri daha rahat uyuyorum.
Ainda acredito que as pessoas são boas e é isso que me ajuda a dormir à noite.
Lanet olsun T. - Ne işler çeviriyordun?
- Raios, T. O que tens feito?
Ne olursa olsun beni burada tutmak mı?
Manter-me aqui, custe o que custar?
Ne olursa olsun, Niklaus serbest kalana kadar durma. Apne en vrata.
Aconteça o que acontecer, não pares até libertares o Niklaus.
Öyle olsun.
Que assim seja.
Aramızda kurtulan kim olursa olsun.. intikam uğruna geri döner ve şehrini düşmanlarla doldurur.
Quem sobrevivesse iria regressar para se vingar, trazendo os nossos inimigos para a tua cidade atrás de nós.
Ne olursa olsun, üzgünüm.
Lamento.
Yani ne olursa olsun.
Aconteça o que acontecer.
- Neden sikimde olsun?
- Que caralho me interessa?
Lanet olsun.
Porra!
Başın sağ olsun ama çip, teknoloji...
Lamento a sua perda. Mas o chip, aquela tecnologia,
- Hayır, ne olursa olsun... -... bana biraz izin verir misin?
Dá-me licença por um momento?
Umurumda değil, insanlar Meksikalı, siyah, beyaz olsun kendi ağırlıklarını taşımak zorundalar.
Não quero saber. As pessoas. Mexicanos, negros, brancos... têm de sobreviver sozinhos.
Artı ilaçlar. Lanet olsun.
Mais a medicação.
Yapman gerekiyor kızkardeşinle ilgili hislerin ne olursa olsun, onunla uğraşmak zorundasın.
Tu precisas... de lidar com aquilo que sentes em relação à tua irmã. Precisas lidar com isso.
Buna neden ihtiyacımız olsun ki? Mia internet erişiminin olmadığı bir hapishanede.
A Mia está presa numa instalação federal, sem acesso à internet.
"Cancion de Amores" çok sağ olsun, Katrina and the Waves'in şarkısı "Walking on Sunshine" ın yüzde onuna sahibim. Klasik bir şarkıdır!
Graças à "Canción de Amores", sou dono de 10 % do "Walking on Sunshine" dos Katrina and the Waves.
Umalım da Melcher bunları duymamış olsun.
Espero que o Melcher não saiba disto.
- Gerçeklikten de ırak. - Öyle olsun bakalım.
- E longe da realidade.
Kitap olsun ya da olmasın, en başında o şeyi yarattığın için aptalın tekisin.
Bem, com ou sem livro, você ainda é um grande e perfeito idiota por ter construído aquela coisa.
Sorunun çözümüne yardım etmek için hazır olsun.
Para que esteja pronta para ajudar a resolver este actual... problema.
Mack olsun ya da olmasın, görevin ikinci kısmını tekrar düşünmende ısrar ediyorum.
Com ou sem o Mack, peço-lhe que reconsidere a segunda parte desta missão.
- Beyler, bir görevimiz var. - Acil durum planımız olsun bari.
No mínimo, precisamos de um plano de contingência.
Metal gövdeme lanet olsun! Yeterince hızlı değildim!
Maldito seja o meu corpo metálico por não ser suficientemente rápido!
Neden bir numaralı Nainsan düşmanıyla birlik olsun ki?
Porque é que ele se aliaria ao inimigo público nº1 dos não-humanos?
Darkhold için ödediğimiz bedel her ne olursa olsun buna değdi.
Qualquer que tenha sido o preço que precisamos de pagar pelo "Darkhold"... valeu a pena.
Lanet olsun.
Maldição!
Bir şans gördü ve ne kadar zayıf ve riskli olursa olsun kabul etti.
Ela viu uma oportunidade. Não importa o quão arriscada. E aceitou-a.
- Bedeli ne olursa olsun.
- A qualquer custo.
Anlaşılan eşine de parçayı bedeli ne olursa olsun alması söylenmiş.
Parece que a sua parceira também teve ordens para recuperar o item e a todo custo.
Adil bir dövüş sayılmaz ama ne olursa olsun dövüşeceğim.
Não é uma luta justa, mas... irei lutá-la... mesmo assim.
Hangimiz olursa olsun.
Bem, independentemente de quem seja...
Gözünüz kulağınız açık olsun millet.
Prestem muita atenção, pessoal. Vamos.
Ne pahasına olursa olsun konuşmasını istiyorum.
Quero esta informação a qualquer custo.
Oradaki arkadaşın sağ olsun, Hydra Nainsanları yok etmeye onay verdi. Pekâlâ.
Graças à sua amiga ali atrás... a HYDRA tem luz verde para poder exterminar não-humanos.
Onu tanıyor muyuz? Radcliffe neden burada olsun ki?
- Porque é que o Radcliffe estaria aqui?
Ne olursa olsun her ne yaptıysam gerçekten üzgünüm.
Se vale de alguma coisa... seja lá aquilo que eu tenha feito... Sinto muito.
Durum ne olursa olsun hiçbiriniz gerçek doğanızdan sıyrılamıyorsunuz.
Independentemente das circunstâncias... nenhuma de vocês pode fugir à sua verdadeira natureza.
Ne olursa olsun, seninle... Seninle tanışana kadar onu tamamen anlayamadım.
Se te serve de consolo... eu não... eu nunca... o compreendi totalmente... até te conhecer.
Psikopat kız arkadaşın sağ olsun beni gözünü kırpmadan öldürdü.
Já estou morto por lá... graças à tua namorada psicótica me ter assassinado a sangue frio.
Orada niye farklı olsun?
Porque é que seria diferente lá?
Öyle olsun ama o şişeye ne olduğunu konuşurken başka bir şişeye ihtiyacımız olacak.
É justo, mas... vamos precisar de outra garrafa para discutir aquilo que aconteceu àquela garrafa.
Kafanı uçuracak! Hay lanet olsun!
Ora bolas!
Lanet olsun.
Bolas.
Huzur sizinle olsun.
A paz esteja consigo.
Lanet olsun Jesse.
Raios, Jesse.
Umalım da Direktör Mace paketi almış olsun.
Esperemos, para o bem de todos, que o Director Mace a tenha recebido.
Ne olursa olsun.
Acontecer o que acontecer.
İster yağmur olsun ister güneş ;
Chuva ou sol...
- Selam olsun.
- Salvé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]