English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ O ] / Omlar

Omlar tradutor Português

29 parallel translation
Omların ömürleri bize göre çok daha kısa. Fakat nüfuslarının bizden çok daha seri bir şekilde arttığını unutmamalıyız.
Os Oms têm uma vida-útil muito mais curta que a nossa, de acordo, mas não devemos esquecer que eles se multiplicam muito mais rapidamente.
Esas farkına vardığımız şey ise Jext ve Telez Uvalarında Omlar yüzünden büyük hasarlar oluşmasıdır.
O que realmente podemos observar é o dano considerável causado pelos Oms nos Uvas de Jext e Telez.
Yabani Omların yerleşim bölgelerini her 3 döngüde bir Omlardan arındırıyoruz.
Fazemos uma limpeza aos enclaves de Oms selvagens, cada 3 ciclos.
Biz evcil Omlar değiliz.
Não somos Oms domesticados.
Büyük Ağaç'ın Omları olan bizlerle burada kal.
Fica com os Oms da Grande Árvore.
Traag halkı istilalara karşı savaştı... " Omlar yavaş yavaş öğreniyorlar. Keşke daha fazla sayıda kulaklığımız olsaydı.
Estás a ver, os Oms estão a aprender... com as Sessões de Conhecimento..
Bu ne anlama geliyor? Traaglar tüm Omları öldürmek istiyor demek!
Que os Traags pretendem exterminar todos os Oms!
Büyük Ağaç Omları artık Traag yazılarını da mı okuyabiliyor?
Os Oms da Árvore Grande já percebem a escrita dos Traags?
Omları evcil hayvan olarak bulundurmak pek fena olmuyor, eğlenceliler.
Ter um Om doméstico não é mau, distrai. Mas os Oms selvagens...
Ama şu yabani Omlar yok mu... Hırsızlık yapıyorlar, pisler ve inanılmaz bir hızda çoğalıyorlar.
Esses roubam, são sujos e multiplicam-se terrivelmente depressa.
Bu inanılmaz! Omlar tarafından bu kadar kolaylıkla öldürülecek kadar zayıf mıyız?
Os Traggs estão tão fracos que... até os Oms podem matar-nos tão facilmente?
Yabani Omların nüfusu düşündüğümüzden çok daha fazlaymış.
Os Oms selvagens são muito mais numerosos do que imaginávamos.
Kaçmayı başarabilen Traag'a göre Omlar çok kalabalıklarmış.
Segundo o Traag que logrou escapar do massacre, Os Oms eram em muito grande número.
Yabani Omlar gün geçtikçe kalabalıklaşıyorlar!
Cada dia que passa o Om selvagem torna-se mais audacioso!
Fakat henüz açılmamış olmalarına rağmen nasıl olur da Omlar kutuların içeriğini bilebilirler?
Elas não estavam abertas! Como podiam os Oms saber o que continham?
Ayrıca evcil Omların üretimi ve satışının da katı bir denetim altına alınmasını talep ediyorum.
Peço também que a criação e venda de Oms domésticos... seja estritamente regulamentada.
Tüm yabani Omları yok etmemiz gerekiyor.
Devemos eliminar todos os Oms selvagens! E coloco o problema :
Ve sizlere soruyorum : Evcil Omlarımızı barındırmaya devam etmeli miyiz?
Devemos nós conservar os Oms domésticos?
Omların zararsız hayvanlar olduğunu düşünmek büyük hataydı.
Equivoca-se ao crer que os Oms são apenas animais viciosos.
Omların, Traaglardan uzak bir şekilde mutluluk içerisinde yaşayacakları yeni bir dünya kuracağınızdan eminim.
Sei que tu construirás... um mundo onde os Oms possam ser felizes... Um mundo longe dos Traags.
Omlar intikam alıyorlar.
Os Oms vingam-se!
Ne Omlar ne de Traaglar kendilerini yok etmek isterler.
Nem os Oms, nem os Traags, têm interesse em destruir-se.
"Traag felsefesi ve teknolojisi ile donanmış olan Omlar... "... şimdi Traaglara, dinamik bir... "... yaşam gücü ve yeni bir düşünce tarzı sunuyorlardı.
O povo dos Oms instruído pela nossa filosofia e... tecnologia... proporciona agora aos Traags... o dinamismo e a vitalidade de um novo modo de pensar.
" Yapay olan Omlar tarafından meydana getirildi. Ona Terr adını verdiler.
O satélite artificial foi feito pelos Oms que o baptizaram de "Terr".
"Omlar, çeşitli Uvalarda inşa ettikleri büyük şehirlerde yaşarlar."
Os Oms vivem em cidades enormes sobre vários Uvas...
Diş etlerimden nefret ediyorum çünkü omlar siyah.
Detesto as minhas armas, porque são pretas.
Omları rahat bırak.
Por isso deixa-os em paz.
Böbrek ameliyatından kalan sütur granül omları ve bu da tamamen iyileşmiş elmacık kemiği kırığı.
Suturas antigas de uma operação aos rins, e isto... é uma fractura quase curada do osso malar.
Görevim, omları ve diğer tüm kaçan yaratıkları bulmak ve yok etmek.
A minha primeira missão é encontrá-los e os outros que escaparam do purgatório e matá-los.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]