English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ O ] / Omo

Omo tradutor Português

45 parallel translation
"Omo" dan "köpük" şarkısı.
A canção da borbulha.
Ya senin yanında olan, dört korumaya ne yapacaksın, ortak?
E o que você faz com os quatro idiotas quem está assistindo, omo parceiro?
Asla bir Omo bana içki gibi görünmez!
Nem um Omo de tudo isso me pareceu Ricard! Nem um Omo!
Ben ise beyazım
Sou branco do OMO
Eğer onu görürseniz, Omar'ı aramasını söyleyin.
Se o vir... diga-lhe para ligar ao Omo.
Omar evleniyor.
O Omo vai casar-se.
Omar'la konuşmak istiyorum, iş hakkında.
Quero falar com Omo... acerca de uns negócios.
Ağzımdaki altın kaşığı aşağı tabakanın nasıl olduğunu görmem için mi çektiler?
E a mim, tiraram-me do berço de ouro... para que viesse ver omo vivem os da classe baixa.
- Merhaba hemşire. Nasıl gidiyor?
- Viva, enfermeira. omo está?
Nereden biliyorsun?
- Sim. omo soube?
Hogue nasıl?
omo está o Hogue?
Nasılsın?
omo está?
- Hogue nasıl?
- omo está o Hogue?
Açıklamam yasak olmasaydı eğer, yaşadığım zindanın sırlarını öyle şeyler anlatırdım ki sana, tek kelimesi aklını başından alır kaynayan kanını donduruverirdi. Gözlerin iki şaşkın yıldız gibi... fırlardı yuvalarından. O bukle bukle saçların ayrılıp birbirinden diken kıllarına dönerdi ürkmüş bir yaban kirpisinin.
Se não me fosse proibido falar dos segredos de minha prisão... eu poderia revelar uma história cuja palavra mais amena... dilaceraria tua alma, congelaria teu jovem sangue... tiraria teus olhos, omo estrelas, de suas órbitas... desfaria os cachos que cobrem teu crânio... e poria cada cabelo teu de pé... como as agulhas do irrequieto porco-espinho!
Bütün çocuklar gibi bencildim.
Era egoísta c omo uma menina.
Kız nasıl?
¿ omo está a garota?
Kundakçılık olduğuna karar verildi.
Ficou omo fogo posto.
Omo'ya ihtiyacımız var. Ne?
- Precisamos de Água de Javel.
Omo.
- O quê? Água de Javel.
Bonnie, dudaklarıma bak. Omo.
Bonnie, olha para os meus lábios.
Bu "Omo" mu demek.
- Isso quer dizer "Javel"?
Özürlü gibi giyiniyorsun mu dedi?
Disse que te vestias omo uma atrasada?
- Niye dışarı...
- Omo, que diabo aconteceu...
Burroughs gibi?
omo Burroughs?
Koltukaltı kasları, kaburga kasları, pazu kasları, kol kasları boyun kasları, karın kasları.
Redondo maior, escaleno médio... romboide maior, braquiorradial... omo-hióideo, iliocostal lombar.
Bu "Omo" değil, Bu "Homo".
Isso não é "OMO". É "HOMO".
Kamerayı al, Omo.
Agarra nessa câmara, OMO.
Omo, benimle gel.
OMO, comigo.
- Omo, benimle.
- OMO, comigo.
- Brick, Omo ile!
- Brick, com OMO!
Omo ve Wilks, burda kalın.
OMO e Wilks, ficam aqui.
Hans, Omo, benimle gelin.
Hans, OMO, comigo. Vamos! Vamos!
Omo!
OMO!
- Omo, aşağıya in!
- OMO, desça já aqui, agora!
Harty, Omo... gidin!
Harty, OMO... vão!
Omo, koruma ateşi sağla!
OMO, dê cobertura!
Omo, ben yapacağım.
OMO, eu farei isso.
Omo, hadi bin!
OMO, carregar!
Omo!
- OMO!
Bu ismi belli ki Omo Matik'ten aldın, değil mi?
Bem, o nome é inspirado na Sra. Butterworth, certo?
Kaç tane kölecinin senin gibi birine sahip olmak istediğini hayal bile edemezsin.
Bem, olhe aqui. Não posso dizer o quanto o sonho de um traficante de escravos omo você vai me conseguir.
- Naber?
- Omo estás?
Üzgünüm Abe ama sen çok huysuz bir adamsın.
( H ) OMO
Tanrım.
Omo...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]