Order tradutor Português
209 parallel translation
The Leningrad Order of Lenin Film Studio "Lenfilm"
Estúdios "Lenfilm", Leninegrado
İtalya Kraliyet Ailesinin Haç Nişanı. The cross of the Order
- A cruz da Ordem da Coroa de Itália.
* Ve bütün çocuklar içki ısmarlardı *
And all the boys'll order up another round
Louise, Union for Moral Order diye adlandırılan partinin genel sekreteriyim ben!
Louise, eu sou o secretário geral de um partido... que se chama :
Teşekkürler Berthier. Moral Order büyük bir şakaya dönüşüyor!
Graças ao presidente Ferrier, a Ordem Moral... transformou-se numa grande anedota.
Moral Order'ın vekaleti Charrier, sana bir şey çağrıştırmıyor mu?
Charrier, o deputado. A Ordem Moral, conheces?
Union for Moral Order'ın geleceği ne olacak?
O que é que acha que será o futuro da União para a Ordem Moral?
" Berthier'in son sözü şu oldu kendisi Moral Order'in savunucusudur.
"Parece que a última frase proferida... pelo Presidente Bertier, campeão da Ordem Moral... foi : Não esqueça o meu presentinho".
- 500 tane daha ismarlayacam.
I think I'm going to order 500 more.
Even the restraining order my parents shapped on him was no deterrent.
Nem a ordem do Tribunal que os meus pais arranjaram, o afastou.
Şu mail-order kocayı hatırlıyor musun?
Lembra-se do marido que pediu?
Komutan, müsaadenizle sizi Obsidian Order'dan gözlemcimiz Korinas'la tanıştırayım.
Comandante, permita-me que lhe apresente a Korinas, a nossa observadora da Ordem Obsidiana.
- Romulanlar'ın Federasyon'a bir tane... gizlenme cihazı ödünç verdiğini, Obsidian Order bir süredir biliyordu.
- A Ordem Obsidiana sabia do empréstimo de um dispositivo de camuflagem dos Romulanos.
Order da bu istihbaratı, Merkez Komutanlığıyla paylaşmamayı mı uygun gördü?
E a Ordem decidiu não partilhar essa informação com o Comando Central?
Şimdiye dek Order, bu gizlenme cihazını Kardasya'ya karşı bir tehdit olarak görmemişti.
Até agora, a Ordem não considerava este dispositivo uma ameaça contra Cardássia.
O bölge doğrudan Obsidian Order'ın denetimi altında ve o bölgeye girmeyeceksiniz.
Aquele setor está sob controlo direto da Ordem Obsidiana e não entrarão lá.
Orias sistemini korumak için Obsidian Order'ın gereken tüm adımları atacağını söylüyorum.
O que estou a dizer é que a Ordem Obsidiana tomará as medidas que forem necessárias para proteger o sistema Orias.
Obsidian Order onlara da hiçbir cevap vermemiş.
A Ordem Obsidiana também não lhes dá respostas.
Order birilerine hesap vermeli.
Tem de prestar contas a alguém.
Eğer sen karışmasaydın Defiant'ın Orias'a ulaşmasını engellemiş olacağımı Obsidian Order'a rapor yazarken belirtmeyi unutma.
Quando fizer o seu relatório para a Ordem Obsidiana, lembre-se de referir que eu podia ter impedido a Defiant de chegar a Orias, se não tivesse interferido.
Demek ki Obsidian Order'ın.
Por isso, resta a Ordem Obsidiana.
Sen, Obsidian Order'ın lliana Ghemor adlı gizli ajanısın.
É uma agente infiltrada da Ordem Obsidiana chamada Iliana Ghemor.
Obsidian Order'in gözetleme cihazları.
Os dispositivos de vigilância da Ordem Obsidiana.
Fakat Order'a katılmak için çok kararlıydın.
Mas quiseste aderir à Ordem.
Arkadaşlarım doğruysa ve Binbaşı Kira Obsidian Order'ın elindeyse onu kurtarmak imkansız.
Se o meu amigo estiver certo e a Major estiver nas mãos da Ordem Obsidiana, será impossível libertá-la.
Obsidian Order'ın kendilerine gelen her şeyi sakladığını biliyor muydun?
A Ordem Obsidiana guarda tudo o que lhe chega às mãos.
Seni temin ederim Obsidian Order söz konusu olduğunda imkansız diye bir şey yoktur.
Garanto-lhe que, quando se trata da Ordem Obsidiana, nada é impossível.
ilki, Obsidian Order'in yapabileceklerinin ötesinde bir şey var mı?
Primeiro, se algo que eu disse que fizemos está para além das capacidades da Ordem Obsidiana.
Söylediklerimi düşün, çünkü Order daha fazla beklemeyecek.
Pense no que lhe disse. A Ordem não vai esperar muito mais.
Görüyorum ki Obsidian Order eğitiminde öğrendiklerinin hepsini unutmamışsın.
Vejo que não te esqueceste de todo o teu treino na Ordem Obsidiana.
Obsidian Order seni bulmadan yarım kilometre gidemezsin.
Não irias muito longe sem ser detetada pela Ordem Obsidiana.
Order'ın seni incitmesine asla izin vermeyeceğim.
Nunca deixarei que a Ordem te faça mal.
Iliana, ne yazık ki bir daha ki konuşmamız Order tesislerinde olmak zorunda.
Iliana, receio que quando voltarmos a falar seja nas instalações da Ordem.
Eğer seni Order Merkezine götürürse...
Se te levar para a sede da Ordem...
Order'ın bilgisi olmadan mı? Bu nasıl mümkün olabilir?
Sem o conhecimento da Ordem?
Obsidian Order'la Merkezi Komutanlığın yaşantımız üzerinde çok fazla baskısı var.
A Ordem Obsidiana e o Comando Central detêm demasiado poder sobre a nossa vida.
Ya Order senin muhaliflerle bağlantıda olduğundan şüpheleniyorsa?
E se a Ordem suspeita do seu envolvimento com os dissidentes?
Düşünsene, tek bir darbeyle Obsidian Order, Merkez Komutanlığındaki bir haini ortaya çıkaracak ve tüm muhalif hareketi yok edecek.
Imagine que, num só golpe, a Ordem Obsidiana desmascarará um traidor no Comando Central e esmagará todo o movimento de dissidência.
Order'ın düşmanları demek istiyorsun.
Os inimigos da Ordem, quer dizer.
Obsidian Order demek Kardasya demektir.
A Ordem Obsidiana é Cardássia.
Ghemor vatan haini, Order'ın düşmanı.
Ghemor é um traidor. Um inimigo da Ordem.
Şimdiye kadar, sürgünde yaşaman Order'a yetiyordu ama artık... Haydi.
A Ordem não se importou que vivesse no exílio, mas agora...
Obsidian Order.
A Ordem Obsidiana.
Order'ın her bir tabaktaki yemeği uygun bir şekilde kayda geçirmeden Kardasyalı vatandaşların yemeğe oturamadığı söylenir.
Diz-se que um cidadão cardassiano não se senta a comer sem que cada prato seja anotado e gravado pela Ordem.
İmplantı Garak'ın kafasına Order'ın yerleştirdiğini mi düşünüyorsun?
Acha que a Ordem pôs o implante na cabeça do Garak?
İmplant bana bizzat, Obsidian Order'ın başı olan Enabran tarafından verildi.
O meu implante foi-me dado pelo Enabran Tain em pessoa, o chefe da Ordem Obsidiana.
Merkezi Komutanlık, Obsidian Order, seni buraya sürgün eden her kimse.
O Comando Central, a Ordem Obsidiana, quem o exilou para aqui.
Dört tane faili meçhul dosyam var. Bunların Obsidian Order tarafından işlendiğini sanıyorum.
Faltam-me resolver quatro homicídios que tenho a certeza terem sido cometidos pela Ordem Obsidiana.
Eğer Garak Order'ın üyesiyse belki biraz olayları aydınlatabilir.
Se o Garak era um membro, se calhar podia esclarecer algumas coisas.
Order'la asla işbirliği yapmayacağım.
Nunca cooperarei com a Ordem.
Bu Obsidian Order işi.
É uma questão da Ordem Obsidiana.