Orin tradutor Português
88 parallel translation
Orin Dennis, matematik ve sosyal bilgiler.
O Orin Dennis, de Estudos Sociais e Matemática.
Orin, Anneler Günü için çocukların saksı tutacağı yapmalarına ne dersin?
Orin, os miúdos podiam fazer suportes de vasos para o Dia da Mãe.
Orin adında sağır bir adamın anlatacaklarını tercüme edecek.
Está a traduzir um telefonema do Homem Surdo. É o Orin.
Sarah, Orin ile konuşuyor.
É a Sarah a falar com o Orin :
Bunu Orin'e tercüme etme.
Não, não diga isso ao Orin.
"Lütfen" diyen Orin.
Foi o Orin que disse "Por favor".
Sanırım kendimi dile getirdim Orin'in tercümesini yapan görevli yerine.
Devo ter-te parecido eu, em vez da responsável parecer o Orin.
Benimle beraber olacak, işini bırakacak, poker oynamayı öğrenecek. Orin'in partisinden ayrılacak, konuşmayı öğrenecek.
Ela fica comigo, deixa o emprego, aprende a jogar póquer, sai da festa do Orin, aprende a falar.
Aynısından.
- Bom dia, Orin.
Orin iyi bir insan.
- Calem-se, Orin é boa pessoa.
- Orin.
- Orin?
Orin kendisiyle konuşan herkesle konuşur.
- Fala com quem fala com ela.
- Orin Goode'la.
A Orin Goode.
Selam, Orin.
- Olá, Orin.
Orin.
Orin.
Seni gördüğüme sevindim.
Prazer em ver-te, Orin.
- Lütfen Orin, üzgünüm.
- Por favor! Lamento.
Orin, lütfen.
Por favor.
Kahretsin, bunu demek...
Orin, eu não digo...
Eğer gelmezsen, gelecek yıl Orin ile evleneceğimi söylemiştim.
Disse ao Orin que casaria com ele se não aparecesses.
Belki Bay Orin biliyordur.
Talvez Sr. Orin saiba.
Orin! Burada ne arıyorsun?
Que fazes aqui?
Bilmeyen yalnız sen ve Orin'siniz.
Só quem não sabe és tu e o Orin.
Orin'le bir tür anlaşma mı yaptın?
Fizeste um acordo com o Orin?
Orin, hala bir sorunumuz var.
O problema mantém-se.
Şimdi neden Orin'in zorba dostlarıyla birlikte onun arabasına binmiyor ve gitmiyorsun?
Porque não se mete no carro do Orin e desanda daqui para fora?
Orin, daha güçlü vur. İşte böyle.
Inclina-te mais, assim.
Orin Hanner için bir sorun var, tutuklanması için emir aldım.
Trago um mandato de detenção.
Orin Hanner'ın tutuklanması için emir aldım.
Tenho um mandato de detenção de Orin Hanner.
Merhaba, Orin.
Viva, Orin.
Orin, bu iri gövdeli adamla iyi şanslar dilerim.
Boa sorte com este matulão.
Baba, parayı Nakit Transfer Bürosuna,
Pai, envie o dinheiro para o Cash-O-Gram em Orin,
Orin'deki Güney Carolina bürosuna gönder.
Carolina do Sul.
Orin, Güney Carolina.
Orin, Carolina do Sul.
- Şanslıydın Orin. Çok şanslı.
Tiveste sorte, Orin.
Bak Orin. Birbirimizi uzun zamandır tanıyoruz.
Olha, Orin, nós já nos conhecemos há muito tempo.
- Boyd.
Orin Boyd.
- Orin Boyd?
- Orin Boyd?
Orin, oranın sahibi T. K.'yi sorgulamak istedi.
Ele queria interrogar o dono, o T.K.
Tanrım, Orin.
Raios, Orin!
Kahramanımız Orin Boyd'u da kutlamak istiyorum.
Gostaria de agradecer ao nosso herói, Orin Boyd.
Rodgers, Orin, çevre nasıl?
Rodgers, Orín. Como está o perímetro?
Yüzbaşı, bu gizli bir harekat olduğuna göre Orin'i yanımıza almayalım.
Capitão? Isto é uma... uma operação encoberta.
Rodgers, Orin, yukarı.
Rodgers, Orin! Em cima!
Orin, Hightop, sivillerle kalın.
Orin, Hightop! Fiquem com os civis!
Orin, yaratık Phillip'in kanıyla uyandırıldı.
Orin, a criatura deve ter sido acordada pelo sangue do Phillip.
Hey, Orin.
Hei, Orin.
LA basım bürosu 818 555 01999 LA da sizinle görüşmek istiyoruz Lütfen bize konuyla ilgili geri dönüş yapın
Sr. Brandt, é Orin, assistente do Sr. Allan Kent de Los Angeles, tel. 818.555.0199, agência de Kanter em Los Angeles ele quer conversar sobre o argumento que o Sr. enviou
Evet.
O problema é para o Orin Hanner.
- Bak...
- Olha, Orin...
İşaretçi, ben Hargreaves.
Painter este é Orin.