Ortega tradutor Português
254 parallel translation
- Bilhassa Bay Ortega tarafından seçildi.
- Escolhidos pelo Señor Ortega.
Bay Ortega'nın arkadaşlarısınız.
Amigos do Señor Ortega.
Bay Ortega.
Mr. Ortega.
Vefalı Ortega'dan, sadık keçi bakıcısına, vefakâr karıya herkes insanlıktan uzak bir adam kaçırıcısının elinde.
Do fiel Ortega, ao leal pastor de cabras, à esposa fiel... à mercê de um bandido brutal. Que grande esquema.
İnsanlar konusunda beni şaşırtan şeylerden biri de bir işi mahvetmeden sonuna kadar götürememeleri.
Elena demonstrou ser totalmente inconseqüente, é pura alteração, como diria Ortega.
Tümüyle tutarsız biriydi. Ortega için açıkça bir değişim söz konusu.
Esse é um dos sinais do subdesenvolvimento :
- Jimenez Maria Ortega y Manolo del Fraile.
- Outro. - Jimenez Maria Ortega Manolo del Fraile.
Dördüncü ve son hedefimiz, Ortega.
O quarto e último alvo...
Bu spikerin gördüğü kadarıyla Ortega, Starbuck'a skordan sonra engelleme yaptı.
Este comentador ficou com a ideia de que Ortega agrediu Starbuck depois de ele pontuar.
Hakemi eleştirmekten hoşlanmam ama Ortega kurallara uygun oynamıyor.
Não gosto de dar palpites sobre os árbitros, mas a regras estão a ser levadas aos limites.
Starbuck ne zaman Ortega'ya karşı oynasa ertesi sabah vücudu çürükler ve morluklarla dolu oluyor.
Sempre que o Starbuck joga contra o Ortega, na manhã seguinte o corpo dele fica como uma baga azul de Orion.
Ortega her zaman bu şekilde mi oynar?
Este Ortega... Ele joga sempre assim?
Ortega, skordan sonra gereksiz engelleme.
Ortega, bloqueio desnecessário, depois de pontuar.
Ortega saklamaya bile çalışmadı.
Ortega nem tentou esconder.
Bu skoru eşitledi ve Ortega'ya oyuna mal olabilir.
Isto empata o resultado. Aquela penalidade pode ter custado o jogo ao Ortega.
Ortega, skordan sonra engelleme.
Ortega, bloqueio depois de pontuar. Fora de jogo.
Ortega'nın lazeri ateşlenmemiş.
O laser do Ortega não foi disparado.
Herkes Starbuck ve Ortega arasında ne olduğunu gördü ve Starbuck buradan koşarken görülmüş.
Todos viram o jogo e o que estava a passar-se entre ele e o Ortega. Depois, foi visto a fugir daqui.
- Ortega öldürüldü.
Ortega foi morto. O quê?
Jolly ve Greenbean de öyle ama kimse onları Ortega'yı öldürmekle suçlamıyor.
Tal como o Jolly e o Greenbean, e ninguém os acusa de ter morto o Ortega.
Bu Ortega'nın cesedinden alınan lazer ergon ölçümü.
Isto é uma análise de laser retirada do corpo de Ortega.
Buraya koyduğumda, Ortega vurulduğunda vücuduna çekilen lazer enerjisi miktarını gösterecek.
Quando a coloco aqui, mostra a energia absorvida pelo corpo de Ortega quando foi atingido pelo laser.
Ortega'yı senin silahın öldürdü.
A sua arma matou o Ortega.
Teğmen Starbuck maalesef benim görevim sizi Uçuş Çavuşu Ortega'yı öldürmekle suçlamak.
Tenente Starbuck, receio que é meu dever acusá-lo da morte do Sargento Ortega da Frota Colonial.
Oyun kayıtlarınızı izledikten ve Ortega'nın lazer raporunu aldıktan sonra bunu nefsi müdafaa olarak kabul edeceğim.
Depois de ter visto as gravações do jogo e tendo em conta que Ortega sacou do seu laser, estaria disposto a aceitar uma alegação de autodefesa.
Ortega'yı ben öldürmedim, ne nefsi müdafaa ne başka şekilde.
Não matei o Ortega. Nem em autodefesa, nem de forma alguma.
Ortega orada oynayıp hep çok para kazanırdı.
Ortega jogava muito lá e ganhava sempre muito.
Bir keresinde derin araştırmadaydık. Orada ne kadar yalnız olunur bilirsiniz, Ortega bile konuştu.
Estávamos a fazer patrulha, sabe como pode ser solitário, até o Ortega fala.
Ortega'yı ben öldürmedim!
Eu não matei o Ortega!
- Ama Komutan, biz... Ortega'nın Rising Star'daki tanıdıklarıyla konuşmalıyız.
Mas, Comandante temos de falar com os conhecidos do Ortega a bordo da Rising Star.
Ama Ortega'nın ölümüyle ne ilgisi olabileceğini anlamıyorum.
Não vejo como possa estar envolvido na morte de Ortega.
Ortega'yı Karibdis'in öldürdüğüne inanıyorum.
Acho que Karibdis matou o Ortega.
Ortega'nın cesedini bulan adam.
É o homem que encontrou o corpo do Ortega.
Neden onlara Ortega'nın sık sık senin masanda oynadığını söylemedin?
Porque não disse à investigação que o Ortega jogava na sua mesa?
- Sanırım Ortega'nın katilini bulduk.
Penso que encontrámos o assassino do Ortega.
Sizce Ortega'yı konuşmasını engellemek için mi öldürdüm? Hayır.
Pensam que matei o Ortega só para ele não falar?
Beni Ortega cinayetiyle suçladılar.
Estavam a acusar-me de matar o Ortega.
Ayrıca Ortega'nın bana şantaj yaptığını öğrendilerse, sizi de bulurlardı.
Além disso, se descobriram que me chantageava também iam descobrir que te chantageava a ti.
Ortega'yı sizin öldürdüğünüzü sanmıyorum.
Assumo que nenhum de vós matou o Ortega.
Ortega'yı Starbuck'ın öldürdüğünü biliyoruz.
Sabemos que o Starbuck matou o Ortega.
Sence Ortega'yı onlardan biri mi öldürdü?
Pensas que um deles matou o Ortega?
Ortega Barton'a sadece bir adamın onu öldürebileceğini söylemiş.
Ortega disse ao Barton que apenas um homem tinha coragem para o matar.
Belki ama o adamların üçünün de Ortega'yla bağlantısı var.
- Talvez. Mas estes três homens estão ligados ao Ortega.
Galactica'dan Ortega'nın katilinin tespit edildiğine dair haber aldık. - Kim?
Acabámos de receber notícias da Galactica de que o assassino de Ortega foi identificado.
Ortega burada olduğunu biliyor ve ona da şantaj yapıyordu. Karibdis'in yakalanırsa sizden çok daha fazla kaybedecek şeyi var.
O Ortega sabia que estava a bordo e também o chantageava, só que ele tinha muito mais a perder, se fosse apanhado, do que vocês.
Belki Ortega'yı öldürdüğünü itiraf ederek kendini ele verir.
Com sorte, talvez ele se denuncie. Pode até admitir que matou o Ortega.
Mahkemenin saygıdeğer üyeleri belgelerimin ilk parçası şu an ekranlarınızda. Sanık ile Uçuş Çavuşu Ortega arasında oynanan son oyunun final dakikalarının kaydı.
Estimados membros do tribunal, a minha primeira documentação, se olharem para os vossos ecrãs, verão as gravações dos centons finais do último jogo entre o acusado e o Sargento Ortega.
Ortega'yı çoktan öldürdü.
Ele já matou o Ortega.
O zaman mahkemeye, Ortega soyunma odasından ayrıldıktan sonra çok yakın arkadaşınızın ne söylediğini anlatın.
Diga ao tribunal, o que disse o seu grande amigo depois de Ortega ter saído.
Postahane.
Ortega, o correio.
Ortega ve sen.
Ortega e você.