Ortiz tradutor Português
316 parallel translation
Señora Ortiz.
Senhora Ortiz.
Beni bağışlar mısınız, Señora Ortiz?
- Dá-me licença?
Görüşürüz, Ortiz.
Até depois, Ortiz.
Arkadaşların mı, Ortiz?
São amigos teus, Ortiz?
"Nasıl olur da, Ortiz gibi akıllı biri, rehinci dükkanında çalışır?" dedi.
Ele diz, "como é que um rapaz esperto como o Ortiz... trabalha num prestamista?"
Nasıl olur da, Ortiz gibi akıllı biri, rehinci dükkanında çalışır?
Como é que um rapaz esperto como o Ortiz... trabalha num prestamista?
Tanrıya inanıyor musun, Ortiz?
Acreditas em Deus, Ortiz?
Pekala Bay Ortiz.
Está bem, Mr. Ortiz.
Jesus Ortiz için endişeleniyorum.
Estou preocupado com Jesus Ortiz.
Çünkü oradaki Ortiz hükümeti... altın dişin için bile anlaşma yapar.
Lá, com aquele governo do Ortiz, negociariam os teus dentes se tivesses ouro neles.
Ortiz'le Kraliyet Sarayı'nda tekila içiyor olacağız.
Estaremos a beber tequilas com o Ortiz no Palácio Presidencial.
Annemin adı Secundina Ortiz.
A minha mãe se chamava Secundina Ortiz.
- Ortiz.
- Ortiz.
Ortiz, yardımın gerek.
Ortiz, precisamos da tua ajuda.
Ortiz, sağ ol.
Ortiz, obrigado.
Bu çok iğrençti.
Que nojo, Ortiz.
- Eddie Ortiz nerede?
- Onde está o Eddie Ortiz?
Ortiz, bu boktan anlıyor.
O Ortiz sabe de merda.
Ortiz ve ekibine bu gece Rhyme'ın evini boşaltmasını söyle.
Diz ao Ortiz e á equipa para deixarem a casa do Rhyme esta noite.
Bu, Eddie Ortiz'ten az önce geldi.
Acabou de chegar isto do Eddie Ortiz.
Bay Ortiz Dominguez Latin Amerika Dayanışma Komitesi'nin sözcüsüyleyim.
Mr. Ortiz Dominguez é... o porta-voz do Comité de Solidariedade Latino-Americano... um grupo que se sabe ser simpatizante do Exército de Libertação Colombiano.
Ortiz, telefona bakacak mısın?
Ortiz, queres atender a chamada?
Bay Ortiz'i dava açmaması için ikna ettik.
Nós convencemos Mr. Ortiz a retirar a queixa.
Armand Ortiz.
Armand Ortiz.
Kibirin, özgürlüğünüzü elinizden almasına izin vermeyin, Bay Ortiz.
Não deixe que a vaidade lhe roube a liberdade, Sr. Ortiz.
Elisa Ortiz.
Elisa Ortiz.
David Ortiz'in sırtladığı Red Sox Amerikan Ligi Şampiyonluk Serilerine katılıyor!
Os Sox vão às eliminatórias do campeonato americano, levados por Damian Ortiz.
Ortiz ekstra vuruşu yapıyor.
O Ortiz leva o jogo para um período extra...
Burada, Pradilla Ortiz bize rüzgarı, duman, mum ateşi ve Doña Juana'nın peçesindeki etkilerini göstererek zorla hayal ettiriyor.
Aqui, Pradilla Ortiz obriga-nos a imaginar o vento, ao mostrar-nos o seu efeito no fumo, na vela, e no véu de Doña Juana.
Peder Ortista ona nasıl temizlendiğimi söyledi.
Quando o padre Ortiz lhe disse como me limpei, ela disse :
Ortiz, sen CC-3 desin.
Ortiz, vai no CC-3.
Ortiz ve Maldonado, 66. bölükten.
Ortiz e Maldonado da esquadra 66.
Ortiz, binaya giriyorum.
Ortiz, estou a chegar ao edifício.
Ortiz!
Ortiz!
Ortiz, bir tane ver bana.
Ortiz, dá-me uma arma.
Ben Maria Ortiz.
- Chamo-me Maria Ortiz.
Hepsi Pablo Ortiz'e ait. Çok basitti.
Pertencem todos a Pablo Ortiz.
Evet, Pablo, Ortiz'i tanır mıydınız?
É a minha marca. Sim. Conheceu o Pablo Ortiz?
Bunların hepsi hapisteki o çocuğa Pablo Ortiz'e ait.
Pertenciam todos àquele rapaz, Pablo Ortiz, que está na prisão.
Bunu planlamıştı Suçu Pablo Ortiz'e attı.
- Plantou-as. Ele tramou o Pablo Ortiz.
- Pablo Ortiz'e. Ortiz mi?
Pablo Ortiz.
Bu şu anda cinayetten hapiste olan çocuk değil mi?
Ortiz? Não é o rapaz que já está na prisão pelo assassinato?
Hodge'un aklına, adı Pablo Ortiz olan dağıtıcı çocuk geldi.
Hodge lembrou-se do jovem rapaz das entregas chamado Pablo Ortiz,
Ortiz'i oda arkadaşını takip etmekle suçladı
Ela telefonou para a polícia... e acusou Ortiz de perseguir a colega de quarto.
O saç örneklerinin Pablo Ortiz'e ait olduğuna dair yemin ettiğin zaman.
Tu provaste para nós há cinco minutos... quando juraste que estas amostras de cabelo pertenciam ao Pablo Ortiz.
Bu çocuğu, Damien Ortiz'i, müritlere karşı çevirdik.
Convencemos um rapaz, Damien Ortiz, a testemunhar contra os discípulos.
Piculín Ortiz!
Piculín Ortiz!
- Selam, Ortiz.
Hei, Ortiz.
Beni yalnız bırak, Ortiz.
Deixa-me em paz, Ortiz.
ORTIZ CENAZE EVİ
FUNERÁRIA ORTIZ
"Pablo Ortiz ona kafayı takmıştı."
"Pablo Ortiz estava obcecado por ela."