Oturabilirsin tradutor Português
406 parallel translation
Buraya oturabilirsin.
- Olhe, sente-se aqui.
İstediğin kadar oturabilirsin.
Pode ficar o tempo que quiser.
Samur kürkler giyebilirsin Kulüplerde ön sıralarda oturabilirsin
Podes usar roupa negra Na primeira fila do clube
Açlıktan ölene dek bir bankta oturabilirsin.
Podemos sentar-nos num banco até ficarmos esfomeados.
Kurulumuza gelip bizimle oturabilirsin.
Virá ao conselho e se sentará conosco.
Teşekkürler. Oturabilirsin.
Obrigado.
Artık, oturabilirsin, tatlım.
E agora, querida, senta-te aqui.
Burada oturabilirsin, evlat.
Podes sentar-te aqui.
Sen... buraya oturabilirsin.
Sente-se aqui.
Oh, oturabilirsin.
Pode sentar-se...
Buraya oturabilirsin.
Vamos nos sentar?
- Oturabilirsin.
- Pode sentar-se.
- Yine de oturabilirsin.
- Pode sentar-se.
- Bu gece kal! Locamda oturabilirsin.
Fique, convido-o para o camarote.
Tam şuraya, herhangi bir yere oturabilirsin.
Sentem-se aqui, onde quiserem.
Tabi. Oturabilirsin.
Sente-se.
Kendi evinde oturabilirsin.
Podias sentar-te em tua casa.
- Şuraya oturabilirsin.
- Pode sentar-se na primeira mesa.
İstediğin yere oturabilirsin, tatlım.
- Senta-te onde quiseres, querida.
İstersen oturabilirsin.
Pode sentar-se, se quiser.
Sen Michael ile birlikte oturabilirsin.
Sente-se com o Michael, descanse.
Oturabilirsin.
Muito bem.
- Oturabilirsin, bi'tanem.
Senta-te querida.
Tekrar kucağıma oturabilirsin ve sana güzelce bir destek vereceğim.
E eu cuidarei bem de você!
Çok kısa da sürebilir şeyin elinde, saatlerce trafikte oturabilirsin de.
Podes chegar num ápice ou ficar preso no trânsito durante três horas, a coçar os tomates.
- İstediğin yere oturabilirsin.
- Sente-se onde quiser.
İstersen oturabilirsin.
Podes sentar-te, se quiseres.
Oturabilirsin, Anthony.
Acomoda-te, Anthony.
Oturabilirsin tatlım.
Vamos, querida. Sente-se, está tudo bem.
Oraya oturabilirsin.
- Aqui está bom.
Buraya oturabilirsin.
Podes sentar-te aqui.
İstersen buraya oturabilirsin.
Senta-te aqui, se quiseres.
Şuraya oturabilirsin, Juliet.
Pode sentar-se aqui, Juliet.
İstersen daha yakına oturabilirsin.
Se quiseres, podes chegar-te mais.
Evet, oturabilirsin.
Bem, sente-se.
- Tabi, Bayan Honey. - Sen oturabilirsin.
Podes sentar-te.
Sylvia buradayken oturabilirsin.
É um mistério.
Oturabilirsin dostum.
Senta-te, meu amigo.
Oturabilirsin Al. lsırmam.
Podes sentar-te, Al. Eu não mordo.
Bir başkasının yanına oturabilirsin.
Pode sentar-se noutra zona da sala.
Şurada bir yere oturabilirsin.
Vai para ali e senta-te.
- Tabii oturabilirsin.
- claro que sim.
Oturabilirsin.
- Pode sentar-se.
Oturabilirsin.
Sente-se.
Çok güzel. Oturabilirsin.
Muito bem.
Oturabilirsin!
Podes sentar-te!
Masaya oturabilirsin şimdi.
Sente-se na marquesa.
- Hayır oturabilirsin.
Não, faça favor.
Buraya oturabilirsin.
Já vamos ter este lugar limpo. Senta-te, querida.
Tabii. Oturabilirsin.
Podes ficar aqui.
- Hayır oturabilirsin.
Não. Senta-te.