English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ O ] / Oyleydim

Oyleydim tradutor Português

1,119 parallel translation
Öyleydim.
Eu era.
Ben de öyleydim.
- Ainda bem para ele.
Buraya gelene kadar öyleydim.
E era, antes de vir para aqui.
Öyleydim ama artık bana ihtiyaçları kalmamış.
Estava, mas eles já não precisam de mim.
Öyleydim.
Era.
Ayrıldım ama öyleydim.
Fora de serviço, mas sim.
Belki öyleydim.
E talvez fosse mesmo.
Öyleydim.
Era a melhor!
- Bende öyleydim.
- Pois, eu também estava.
Ben de öyleydim.
E eu também.
Değişime inanmayan herkes korkaktır ki, ben de öyleydim.
Quem não acredita na mudança é cobarde. Que é o que eu fui.
Meyve olayından önce öyleydim aslında.
Quero dizer... antes da história da fruta.
Zeki biriysen, ki ben öyleydim işini ve erkeğini yakında ayarlarsın.
Se fores esperta, e eu era esperta, descobres um trabalho e um homem mais tarde.
Ben de onun yaşında öyleydim.
Exactamente como eu era na sua idade.
Öyleydim. Evet.
Fui, outrora.
Yani ben de eskiden öyleydim.
Quer dizer, também já fui uma.
Öyleydim, ama sistem analizleri yapılırken nasıl olduğunu bilirsiniz.
é isto, Imediato, a matriz do trajector. Capitã Janeway pediu ao magistrado para nos enviar 40,000 anos-luz.
Bir zamanlar ben de öyleydim.
Eu fui assim.
Evet, Lily bana fotoğrafçı olduğunuzu söyledi. Öyleydim. Geri dönüş yapmaya çalışıyorum.
A Lily disse-me que é uma fotógrafa.
Öyleydim.
Sim.
Eskiden öyleydim.
Já fui.
Beni sürgün ettiklerinde ben de öyleydim.
Foi como eu fiquei quando me deportaram.
Öyleydim...
isto é, era.
- Eskiden öyleydim. Senin için farkeder mi?
Não é da bófia!
Öyleydim.
E queria.
"Ben şu an ki her şeyim, geçmişte de öyleydim, gelecekte de öyle olacağım."
"Sou tudo o que é, foi e será."
Herhalde bir zamanlar öyleydim.
Suponho que sim.
Beyaz Saray muhabiri olduğumu sanıyordu, ki o zaman öyleydim.
A Joanna pensou que eu tinha poder no Capitol, e na altura, tinha.
Belki de başından beri öyleydim. Emin değilim.
Mas isto eu sei.
Öyleydim.
E estive.
Evet sanırım öyleydim.
E ele foi o primeiro.
- Öyleydim, ama... artık değil.
- Era mas agora já não.
Ben öyleydim. - Evet, doğru.
- Sim, pois.
- Evet, Eskiden öyleydim.
- Sim, costumava ser.
Öyleydim.
Já fui.
Öyleydim, çocukken.
Costumava ser, quando era pequeno.
Önceden öyleydim ama artık değilim.
Era, mas já não sou.
Biliyorum. Eskiden ben de öyleydim.
- Eu sei, estive na água há bocado.
Evet, eskiden öyleydim.
Sim.
Şey, eskiden öyleydim ama uzun zamandır öyle değilim.
Eu era. Mas não o sou desde à muito tempo.
Öyleydim demeyeceğim lanet olsun.
Não vou dizer que estava, bolas.
Peki ala, en son kontrol ettiğimde öyleydim.
Bem, da última vez eu era.
Ben öyleydim.
Isso eu fui.
Ben 40 yaşındayım... veya öyleydim.
Tenho 40 anos de idade... ou tinha.
O zamanlar öyleydim. Hatalar insanlar içindir.
Isso era dantes, até ver o errado da minha conduta.
Hiç değilse, bu yaşamımda öyleydim.
Pelo menos, nesta vida, era.
En azından öyleydim.
Pelo menos costumava ser.
Ben de öyleydim.
Eu costumava ser.
- Öyleydim.
- Era.
Yani demek istediğin, sen bir Smythe-Bates adamı değildin. Yo öyleydim.
Também não foi o homem da Smythe Bates?
Bil ki, ben de öyleydim.
Fica a saber que também eu o era.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]