Oyster tradutor Português
80 parallel translation
- Bozkır istridyesi, efendim.
- O que é? - É Prairie Oyster.
"Oyster Bay'li Tyson ailesinden Elizabeth Tyson ile."
"A moça é elizabeth Tyson dos Tyson de Oyster Bay."
Onu şu Oyster Bay'deki Rufe Watries'e satayım diyorum.
Vou vendê-lo àquele tipo o Rufe Watries, de Oyster Bay.
Bir hafta sonu Oyster Körfezine gittim Fas yönetimi devrilmiş
Bastar - me-á ir a até Oyster Bay, este final de semana e o Governo de Marrocos cairá.
Blue Oyster barında.
É no Blue Oyster Bar.
Blue Oyster Barı'nda kavga çıkmış.
Há uma briga enorme no Bar Blue Oyster.
M-15, Blue Oyster Barı'nda 41-5 vakası.
M-15, há um 415 no Bar Blue Oyster.
- Blue Oyster mı?
- Blue Oyster?
- Blue Oyster Barı...
- O Bar Blue Oyster é...
Oyster Bay'de bir ev aldım, bilirsin.
Tenho uma casa em Oyster Bay, sabes.
Hey Art, Oyster Bay'den o serserileri getirmeye devam et de kimse bir sent bahşiş alamasın.
Art, continuas a trazer esses tesos de Oyster Bay, que não dão um cêntimo de gorjeta.
- Bilmem, Oyster Swallow Koyu'na götürdüğün kızlarla ne konuştuysan onu konuşabilirsin.
- Sei lá... A mesma coisa que quando levava as raparigas ao Cantinho dos Amassos.
Oyster Swallow Koyu...
Cantinho dos Amassos.
Sana Road Island'da soğuk bir bahar gecesinde bir park alanında gebe kaldım. Oyster Swallow Koyu'nda.
"Tu foste concebida numa noite de outono, no Cantinho do Amasso."
Oyster Swallow Koyu.
Cantinho do Amasso?
Oyster Swallow Koyu'ndaki her şeyi biliyorum.
Sei tudo sobre o Cantinho do Amasso...
- Beyler, Oyster'a merhaba deyin.
Meus senhores, digam olá ao Oyster.
"Oyster Jimmy baliklarla beraber yatiyor."
Pai, é uma mensagem. O Jimmy Ostra dorme com os peixinhos.
Oyster krackerleri.
Bolachas de Ostras.
Blue Oyster Cult'un Müziğin devrimi olduğunu söylüyordun
Pensei que tinhas dito que Blue Oyster Cult era a banda sonora para a revolução.
- Flamingo Ist'e ne dersin?
Le Cirque, Flamingo East, Oyster Bar.
45 dakika sonra Ekins Oyster Bar'da buluşalım.
Encontre-me no Etkins Ostras Bar, em 45 minutos.
Oyster Bay'e hoşgeldin.
Bem-vindo a Oyster Bay.
İyi. 20 dakika içinde eczanede buluşalım.
Vejo-te na loja de Oyster Bay, daqui a 20 minutos.
Oyster Bay'in en iyi şampanyasından isteyen var mı?
Alguém quer provar o melhor champanhe do mercado de Oyster Bay?
Bir tane de Blue Oyster Cult madalyonu kazandım.
E um medalhão dos Blue Öyster Cult.
Biliyorsunuz bugün Pam'le Oyster Bay'e uçuyoruz.
Vocês sabem que eu e a Pam vamos hoje para Oyster Bay.
Amerika'yı gezdim. Blue Oyster Cult dinleyerek, ön koltukta ilik gibi seksi bir sarışınla...
Trans Am, Blue Oyster Cult a oitava música, uma loira sensual com mamas boas, de cuecas cor-de-rosa.
Burası eskiden Oyster Adası olarak bilinirdi.
Isto dantes era conhecido por llha das Ostras.
Ailesinin Oyster Bay'de bir yerleri var.
Os pais dela tem casa em Oyster Bay.
Oyster Bay'e giderken annemlere uğrayabilir miyiz?
Importas-te de irmos ver os meus pais a caminho de Oyster Bay?
Oyster Bay'de G Ratliff var, ama kayıtlı değil.
Tenho um número para G Ratliff em Oyster Bay, mas receio ser confidencial.
Pearl'ün istiridye barı... İstakoz sarması.
"Pearl's Oyster Bar", o crepe de lagosta.
Bu bir 19 40 yılından kalma bir Rolex, alttan birleştirilmiş 520 Perpetual Oyster.
Este é um Rolex'520 Perpetual Oyster'de 1940 com traseira em bolha.
En sevdiği şarkı, Blue Oyster Cult'tan "Don't Fear the Reaper."
A sua música favorita é Don't Fear The Reaper... Blue Oyster Cult.
- Oyster Bay, Long Island'da... Bir ankesörlü telefondan birkaç arama yapıldığını tespit ettik..
Várias chamadas realizadas a partir de uma cabine pública na Baía de Oyster, em Long Island.
Blue Oyster'dan daha güzel değildir.
Não é melhor que a Ostra Azul.
Bu Blue Oyster elimdeki Afgan Kush ile birleşip böyle bir çocukları olmuş.
Isto é como se a Ostra Azul se tivesse unido ao OG Kush e tivessem tido um bebé.
Bir Rolex Oyster Perpetual Sea-Dweller 4000.
É um Rolex Oyster Perpetual Sea-Dweller 4000
Evet, önceki anlattıklarına dayanarak Leonard suşi barlarını, salata barlarını... istiridye barlarını, Apple Dâhi barlarını tercih edebilir.
Fundamentado na tua premissa, o Leonard poderia frequentar o Sushi Bar, bares de saladas, o Oyster Bar, A Loja da Apple ( bar )...
Long Island, İstiridye Körfezi'nde kalıyordu sanırım.
Vive em Long Island, creio que em Oyster Bay.
İstiridye Körfezi'ne gittim ama bir istiridye bile görmedim.
Já estive em Oyster ( = ostra ) Bay. Nunca vi uma ostra.
İstiridye Körfezi, New York.
OYSTER BAY NOVA IORQUE
Oyster deresine.
A Oyster Creek.
Kabil burada, Oyster Bar'da.
O CAIM ESTÁ AQUI. OYSTER BAR.
Morgan'ın istiridye evi, 216 dolar.
Morgan's Oyster House, 216 dólares.
İstiridye körfezi.
É Oyster Bay.
- Oyster Koyu'na.
Oyster Bay.
Hanson'ın ifadesine göre, her salı Büyük Sentral Durağının orada ki... Oyster Barda akıl hocası dediği bir adamla görüşme yemeği yiyiyorlarmış.
Segundo o testemunho do Hanson, ele tinha um almoço todas as terças-feiras no Oyster Bar na Grand Central Station com um homem que considerava seu mentor.
Bozkır istridyesi mi?
Prairie Oyster?
The Oyster Bar, babamın içmeyi en çok sevdiği mekanıydı.
O Oyster Bar era o bar preferido do meu pai.