Pacifica tradutor Português
61 parallel translation
Barışçıl bir misafiriz.
Uma mudança pacifica.
Tabii, ben barış içinde birlikte yaşamaktan yanayım.
Eu sou a favor da coexistência pacifica.
Emperyalistler Batıda hala kitlelere baskı uyguluyorlar. Bu durum... Ben barış içinde birlikte yaşamaktan yanayım.
Eu sou a favor da coexistência pacifica.
Pacific Caddesi ve Çıplaklar Şehri'nden iki hane uzaktasın.
De maneira nenhuma. Estás a dois passos da Av. Pacifica e da Skin City.
Görevimiz, Pacifica'da, onlara... Federasyona katılma imkanı verecek bir konferansa kadar eşlik etmek.
A nossa missão é de escoltá-los para uma conferência em Pacifica, onde eles vão ter a oportunidade de se juntarem à Federação.
Ben de Pacifica'ya gidiyordum, siz de.
Eu estava a ir para Pacifica e tu também.
Bu, Pacifica'ya ulaşmadan olmayacak, bayan.
Só quando chegarmos a Pacifica, senhora.
Hepiniz, Pacifica'da... çok saygın bir olaya davetlisiniz. - Hayır.
Estão todos convidados para uma ocasião prestigiosa... no planeta Pacifica.
Bu din iyi bir dindir Emma. Bu dine inanan insanlar, birisine kötülük yaparsan yaptığın kötülüğün on katının gelip seni bulacağına inanırlar.
A relegião é pacifica, quem a pratica acha que quem fizer mal a outro, esse mal volta a quem o praticou.
Londo da, G'Kar da barışçıl bir çözümün savaştan daha kârlı olacağının farkında.
Londo e G ´ Kar sabem que uma solução pacifica vai beneficiá-los mais... que um conflito. É aí que você entra.
İki taraf da aynı şeyi istiyor ama gördüğünüz üzere olanların barışla hiçbir ilgisi yok.
Ambos os lados dizem a mesma coisa, mas como acabamos de ver... a realidade é tudo menos pacifica.
Bu tartışma barışla sona erebilir.
bem, esta luta irá ser resolvida numa maneira pacifica.
Diğerlerini de gönder de sakin bir çözüme varabilelim.
Manda os outros, e chegamos a uma resolução pacifica.
Barışçıl bir görevdeyiz.
Estamos numa missão pacifica.
Ne yapıyorsunuz? Bu barışçıl bir gösteri.
Isto é uma manisfestação pacifica
Küçük bir İngiliz kasabasında huzurlu bir yaşamları vardı ve çıplak takvim kızları oldular.
Elas tinham uma pacifica vida numa pequena cidade Inglesa até se tornarem estrelas de calendário.
Barışcıl bir ulus kurabilmek için, mümkün olan her şeyi denemeliyiz...
Temos que tentar tudo o que temosao nosso alcance, para criarmos uma nação pacifica
Evet, çünkü bizim halkımız barış içinde yaşıyor.
Sim, porque a nossa cultura é muito pacifica.
Basit bir rüyam vardı, huzurlu bir mutluluğa dair, veremedin bunu bana.
Eu tenho um sonho simples, de felicidade pacifica tu não me podes dar
Pacifica Radyo, daha sonra, bu telefon çağrısının doğrudan Ulusal Güvenlik Danışmanı, Condoleeza Rice tarafından yapıldığını ortaya çıkarır.
A Pacifica Radio revelou mais tarde que este telefonema foi efetuado pessoalmente pela Conselheira Nacional de Segurança, Condoleezza Rice.
Barışçı bir sonuca ulaşmamamız için bir neden yok burada.
Não vejo motivo para não chegarmos, a uma solução pacifica.
- Barışçıl bir gösteriydi, ta ki...
- Foi uma manifestação pacifica, até...
BARIŞSEVER GÖZLEM
"Observação pacifica"
Pacifica'da G G Hurdalık adındaki bir hurdacıdan 15 gün önce alınmış Kaza yerinden sekiz mil ileride.
Foi comprado há 15 dias numa loja de ferragens, GG hardware em Pacifica, a 12 km do local do acidente.
Beacon Hill de sakin.
Beacon Hills também já está pacifica.
Şehir sakinleşmeden bu Ubikuinon ilaçlarını dağıtmaya başlayamayız.
Não podemos distribuir os tais suplementos de Ubidecarenona até que a cidade esteja pacifica.
ben onu sakinleştirip geri getireceğim ama şişe boş.
Eu vou pacifica-lo e traze-lo de volta.. .. mas esvaziem a garrafa.
Komiser Stottlemeyer ve Bay Monk Pacifica'ya gidip birkaç eski komşunuzla görüşmüşler.
Capitão Stottlemeyer e o Sr. Monk estiveram em Pacifica.
Kaydı Casa Pacifica'da alamadık çünkü sahil güvenlik radyo sinyallerimizi engelliyordu. Biz de, Cumhuriyetçi yerel bir işadamının daha mütevazi olan evini kullanmaya karar verdik.
Infelizmente não poderemos gravar na Casa Pacifica por que a guarda costeira está causando interferência, então iremos para uma casa mais modesta, a casa dos Smiths, que era de um empresário republicano local.
Ben barış içinde çözmek istedim ama o ortadan kayboldu.
Eu queria resolver o assunto de uma maneira pacifica, mas ele desapareceu!
Bugün, Kazıkistan'da bir barış mitingi ; ... Hormsburg katliamını üçüncü yılında anan Dürzirli aşiretinin Kenpao meydanını doldurmasıyla tam bir kan gölüne dönüştü.
Hoje, no Kuzikistão, uma demonstração pacifica tornou-se num derramamento de sangue quando os membros da tribo Turzirly invadiram a Praça Kenpao, em memória do terceiro aniversário do massacre de Hormsburg.
Barışçıl bir direnişle dünyayı değiştirmek.
Mudar o mundo através de resistência pacifica.
Hoboken'in sessiz sakinleri... Yoğun bir polis aktivitesiyle uyandılar. Kayıp Dedektif Sean Davidson'ın evinde inceleme yapan polisler.
Residentes desta vizinhança pacifica de Hoboken acordaram com uma intensa actividade policial aqui na casa do desaparecido detective Sean Davidson.
17 yıl önce, bir BM barış gücü Yugoslavya'ya hareket etmişti.
17 anos atrás, uma acção pacifica da ONU, marchava para a Jugoslávia.
Bu sıra dışı olay Maaskantje'nin suskunluğuna ket vurdu.
Este evento incomum chocou a pacifica cidade de Maaskantje.
Fevri hareketlerden kaçının! Ancak güçlü durun, tamam mı?
Mantenham-na pacifica, mas forte!
Çok huzurlu.
Que à © pacifica.
Geçen yıllar boyunca ona düzenli bir rotada yardım ediyordum.
No último ano ajudei-o a preparar as coisas - para uma mudança de poder pacifica.
Kuzey Kore, pasifik kıyısı ülkeleri işbirliği örgütüne katıldı.
A Coreia do Norte juntou-se com o grupo da cooperação pacifica.
senin gibi birisi tarafından yaratılan bu barış çağında.
Cortesia de homens como tu que criaram esta pacifica e prudente era.
Baksana nasıl da babasının sesini kesti.
Em vez disso ele pacifica seu pai com a sua calma.
Kaba kuvvete başvurmadan yakalamanın gerçekleşmeyeceği anlaşıldığında hedefi bir an önce etkisiz hale getirmeniz gerekir.
Quando sabes que a captura pacifica não é uma opção, tens que derrubar o alvo imediatamente.
Terör bu huzurlu şehri daha önce de vurdu.
O terrorismo tem sido devastador numa numa antes cidade pacifica.
Burada geçireceğin zamanın refah ve huzur içine olmasını umuyorum.
Espero que a sua estadia aqui, seja próspera e pacifica.
Neden 17'sindeki oturma eyleminin yayılmasını istemiyorsunuz?
Porque não queres passar a palavra sobre a manifestação pacifica do dia 17?
Ben John, ve biz ona oturma eylemi demiyoruz.
O meu nome é John, e nos não lhe damos o nome de manifestação pacifica.
Bundan gurur duydum ve bugün ihtilafımıza barışçıl bir çözüm getirebileceğimizi umuyorum.
Fico lisonjeado, e espero que encontremos, uma solução pacifica ao nosso conflito de hoje.
Barışçıl bir geçiş.
Uma transição pacifica.
Huzur dolu, çocuklar için kusursuz...
Pacifica... perfeita para as crianças.
Gerçekten huzur dolu.
É muito pacifica..
BarışçıI bir gösteriye.
Uma manifestação pacifica.