Papazlar tradutor Português
261 parallel translation
Papazlar.
Reis.
Doktorlar ve papazlar için geçerli değil. Ebeler de çıkabiliyor.
Aqueles sujeitos têm o dedo leve no gatilho.
Murphy, şehirdeki tüm kilise konutlarına bak..... dün gece hangi papazlar dışarıdaymış, bul.
Murphy, quero que verifique todas as reitorias da cidade e descubra que padres chegaram tarde, ontem à noite.
Quebec'teki tüm papazları kontrol ettik.
Já verificámos todos os padres no Quebeque.
Sanatlarından gurur duyan Mountyeba ve Moukayla adlı papazların istediği üzerine filme alınmıştır.
Ele foi realizado a pedido dos sacerdotes Mountyeba e Moukayla.
Zor hayat mı? Papazların aristokratlığı.
Uma vida difícil, de aristocrata para padre.
Papazlar ve askerler görebiliyordu onu. Bana dokunmaya cesaret edemediler.
Os padres conseguiam-no ver, e os soldados nem me ousam tocar.
Papazların modası geçti.
E pastores estão antiquados.
"Huzurumdaki melekler ve papazlar," diyor.
E ele diz, Anjos e ministros que vieram antes de mim...
Onlar da, "Niye melekler ve papazlar?" diyorlar.
E ele disse, o quê? Anjos e ministros?
Berber bu sakala gıcık oluyor... ama yerlilerde Tanrı'nın sakallı bir resmi var... bu yüzden Kongo'daki papazlar sakal bırakmak zorundalar.
- O barbeiro esteve cobiçando para tirar esta barba durante anos... - mas os nativos tem uma foto de Deus com uma barba... - assim os sacerdotes têm de usar barbas no Congo.
Accattone, bugün papazlar günü olmasaydı yemek yiyemezdik.
Vês, Accatto? Hoje, se não fossem os padres, não comeríamos.
Çok yaşayın papazlar!
E viva o clero e quem o criou!
Raymond'ın psikiyatrik profiline dayanarak, Sanırım vale ve papazları rahatlıkla eleyebiliriz.
Com base no perfil psiquiátrico do Raymond, penso que podemos eliminar os valetes e os reis.
Siz papazlar fetih günlerimizde, ganimet toplamada, gayet güzel savaştınız ama.
Seus padres lutaram bem quando foram solicitados.
O şiddet dolu günler geride kaldı. Papazlar tapınaklarına geri döndü.
Isso é passado e os padres retornaram.
Papazlar daima entrika çevirir durur tamam ama... İstediğim an, onları böcek gibi ezerim. Onları şimdi ezmezsen eğer...
Os padres são perigosos, mas acabo com eles quando eu quiser.
Şu anda papazları düşünüyorum, seni değil.
Estou pensando nos padres! Saia daqui!
Ne buna, ne de papazlarımın... katledilmesine seyirci kalamam. Sen mi?
Não posso permitir que meus padres sejam assassinados!
Özellikle de benim mahkemelerimden kaçmak için kilisenin vesayetine sığınan papazları teslim etme maddesini?
Particularmente a de entregar os padres... que buscam a proteção da Igreja para escapar da minha Justiça?
Kahrolsun papazlar!
- Abaixo o clero!
Bazı iyi papazların olduğunu kabul ediyorum. Ama çoğu beş para etmez. Bu her alanda böyle.
Há padres que acreditam no que pregam, mas a maioria é dissimulada.
Papazlar adamın elinde. Boşuna paranı harcama.
Ele tem Reis, desiste.
Papazların böyle göründüğünü hiç bilmiyordum.
Não fazia ideia que os capelões tinham esse aspecto.
Papazlar dizüstü çöktüklerinde daha güzeller, hele de tanrı boku içinde iseler.
- Os sacerdotes tem os joelhos melhor que os soldados.
Papa'nın ve kardinallerin aileleri olabiliyorsa papazların neden olmasın ki?
Se Papas e bispos podem ter famílias, por que os padres não?
Papazlar intihar istemezler.
O padre não quer suicídios.
Papazlarım, kızlarım ve royal floşum olacak... ve ben hepsinin şefi olacağım!
Terei as melhores cartas do baralho nas mãos e serei o chefe de todos.
Papazların bununla bir alakası yok.
Os padres não têm nada a ver com isto.
Tanıdığım papazların çoğu, kaptanla birlikte köprüde durmayı severler, gözlerinde güneş gözlükleriyle.
A maioria dos capelães que conheço, querem ficar na ponte...
Eski zamanda papazlar çocuklarına "yeğenim" derdi.
Antigamente quando os padres tinham filhos, chamavam-lhes sobrinhos.
Papazlar günah işledi.
Os padres também pecam.
Gelin, papazlar, rahipler, Kilise ahalisi!
Venham, senhores da igreja, venham padres, estudantes eclesiásticos!
Papazlar kutsal Rusya'nın yaşamına dua etmek ve inananlara vatan sevgisi aşılamak için davet edildi.
Os padres foram convidados a rezar pela Rússia, para elevar o patriotismo dos crentes.
Tüm D'Alcò ailesi, gelin buraya siz dağlardan gelenler bize cehalet getiren bütün papazlar vur kafanı duvara sok içine sosyalist düşünceyi.
Vocês, D'Alcòs, venham aqui. Vocês que vêem das montanhas cheias de padres a pregar a ignorância, batam nessas testas e deixem entrar o ideal socialista.
Papazlarınıza selamlarımı iletin lütfen.
Por favor dê os meus repeitos aos vossos religiosos.
- Papazlar sizinle görüşmek istiyor.
- Os padres desejam vê-lo. - Deixe-os entrar.
- Ortamla kaynaşıyorum, oğlum. İşçilik yapan papazlar gibi.
Integro-me no meio, meu filho, como os padres missionários.
Tanrıları tatmin etmek için papazlar ayin ateşleri yaktılar.
A fim de saciar os deuses, os druidas... faziam rituais... de fogo.
Onların ölümleriyle, papazlar gelecekteki kehanetleri görebileceklerine inandılar.
Observando o modo como morriam, os druidas acreditavam que poderiam ver agouros do futuro.
Evimde papazların ölmesinden hoşlanmam.
Não gosto que me morram padres aqui.
Albacete'de de papazlar var. - Bekleyemez mi?
Também temos confessores em Albacete, não pode esperar?
Papazları dışarı at ve üç yeni kağıtla değiştir.
Tira três desses reis e substitui-os com... por outras três cartas.
Kelt Papazları.
Os druidas.
Hayır. Şişko papazlar ve zengin rahipler Dolcino'cuların ağız tadına daha uygundu. Hayır.
Não, não.
Salvador gençliğinin zihnini zehirleyen bu siktiğimin papazları ilk kanı dökülenler olacaklar!
Esses malditos padres, envenenando as mentes da juventude salvadorenha... serão os primeiros a sangrar.
Bir dakika, Alf papazlar grubuna yollamak için benden harçlığımı istemişti.
O Alf, queria que eu enviasse a minha mesada para uns monges.
Küçük papazların odası nerede?
Onde é a casa de banho dos pequenos monges?
Papazlar konuşmaktan daha çok şeyden vazgeçerler.
Os monges desistem de mais coisas do que só falar.
Dikkat! Papazlar!
Cuidado, o director.
Eski papazlar eve geri dönmezler.
Ex-padres não voltam para casa.