Parfaît tradutor Português
30 parallel translation
Ce sera parfaît.
Ce sera parfait.
Je veux attendre jusqu'à Ce qu'il soit parfaît.
Je veux attendre jusqu'à Ce qu'il soit parfé.
Fakat bundan da ötesi, O... Parfaît. Mm.
Mas fora isso, ele é "parfait".
# # Scrumptious as a cherry peach parfait
# # Deliciosa como um pastel de pêssego e cereja
Kusursuz mösyö.
Parfait, monsieur.
Mükemmel.
Parfait.
Parfait!
Parfait.
C'est parfait. Bu kusursuz.
C'est parfait.
Leydi Edgware'in çok iyi bir tanığı olduğunu öğrenince de paniğe kapıldı.
Quando descobriu que a Lady Edgware tinha um álibi parfait, entrou em pânico.
Aman Tanrım. Eminim şeker kafeste portakal parfe için değil... seni görmek için geliyorlar.
Tenho a certeza que eles vêm para te ver e não para... comerem um parfait de laranja.
Harika.
"Parfait."
Çok iyi.
Parfait.
Bundan iyisi olamazdı.
Parfait, não?
Neredeyse kusursuz bir cinayetti. Eşinizi öldürüp, servetine konuyorsunuz ve zamanı gelince, gerçek aşkınızla evleniyorsunuz.
O crime quase parfait, mata a sua mulher, herda o dinheiro e, na altura devida, casa com o seu verdadeiro amor.
Cora Gallaccio'un başını bir kuş gibi yana yatırmasını kusursuz bir şekilde taklit ederken yanlış tarafa yatırdığınızı fark edemediniz.
E quando observou a sua imitação, parfait, do inclinar de cabeca da Cora Gallaccio, esqueceu-se de que era ao contrário.
- Özür dilerim, efendim.
Com licença. Parfait.
Bu harika bir seçim, Alette.
Genial, Alette. Parfait.
Yapılışı basit ama insana zevk veren tadıyla... yeni hasattan taze patates.
Apreciada e homenageada neste simples mas sofisticado parfait de batatas acabadas de cortar ;
Parfait.
Perfeito.
Bu havyar parfe mükemmel.
O parfait de caviar é delicioso!
Yoğurt parfe.
Parfait de iogurte.
Parfe demek istedin herhalde?
O parfait?
- Parfe bu.
- É um parfait.
Dondurulmuş deniz ürünü atıştırmalık değil.
Um parfait de marisco não é um aperitivo.
Bu indicatif plus-que-parfait.
O indicatif plus-que-parfait.
Şimdi fıstıklı parfe olsa çok iyi giderdi.
Eu adoro o parfait de amendoim.
Deniz ürünü parfesi bir atıştırmalık değil.
Um parfait de marisco não é um aperitivo.
Aksanın harika.
O teu sotaque é - "parfait".
"Tamam, bir kez giderim ama gidene kadar hep ağlarım ve geri dönüşte de Dairy Queen'den alınmış fıstık parçacıklı parfe isterim."
Está bem, vou uma vez, mas vou chorar até lá chegarmos e quero um parfait de baunilha e amendoim da Dairy Queen quando voltarmos.