Parçala tradutor Português
364 parallel translation
Tamam, hindiyi parçala.
Muito bem, trinchem o perú.
İşte, Parçala!
Aqui, Rip!
Parçala, Frank.
Dá cabo dele, Frank.
Parçala.
Força.
Pinky, benim yepyeni Sears-Roebuck flütümü parçala da... senin gözlerini şişten geçireyim.
Partes-me o meu violino novo da Sears-Roebuck, Pinky, vou arrancar-te os olhos com as cordas.
Parçala.
Dá cabo dele.
Parçala!
Rebenta com ele!
Parçala beni, çirkinleştir.
Deforma-me até à fealdade.
Onu parçala.
Chega-lhe.
Yap ya da parçala, öyle mi?
É tudo ou nada, não é?
Yakıta ihtiyacım var. İskeleyi parçala.
Preciso de madeira.
- Sonunda anladın. Pekâlâ o hâlde, parçala beni aslanım!
Muito bem.
- Havershaw, parçala onu!
- Havershaw, desmanchem-no todo!
Beni yak, beni parçala, beni mahvet, bana silah çek, beni sür eğer gemilerimi Atlantik'te konvoy görevine göndereceklerini düşünüyorsan.
Matem-me, esfolem-me, mandem-me para o Tribunal de Guerra, mas se acham que vão mandar os meus navios numa missão de escolta para o Atlântico...
Oh, harika. Şimdi parçala şunu.
Excelente, agora rasgue isto.
Parçala.
Arrombem a porta.
Parçala beni!
Vá lá, come-me!
Onu parçala.
Dá cabo dele.
Clyde, Cadillac'ı parçala.
Clyde, manda esse Caddie para a sucata.
Parçala onu şampiyon. Korktu.
- Dá cabo dele, campeão.
Şunun boğazını parçala!
Rasga-lhe a garganta!
Eğer işkenceye dayanamazsan dişlerinin arasında parçala.
Se o torturarem e não aguentar a dor, esmague-o entre os dentes.
Parçala şunu.
Corta-o.
- Haydi, parçala onu!
Vá lá, dá-lhe!
- Parçala onu!
- Dá-lhe!
Parçala onu!
Dá-lhe!
Kulubeyi yık ve yakmak için parçala.
Deita-a abaixo e empilha-a para a queimar.
Parçala şunu!
Pára com isso!
Onu yakala, parçala ve Matrix'i yok et.
Procura-o, destrói-o e destrói a matrix.
Baba "Yakala ve Parçala Rallisinin" finali bu gece.
Pai, hoje são as finais do encontro Run'em and Wreck'em.
Hadi parçala Jake.
Deixa-a rasgar, Jake.
Arabaları parçalama derken, başka şeyleri parçala demedim.
Como não destróis carros, tens de destruir outras coisas?
Parçala! Bay Pritchard hakkında sadece yırtma sesi duyacağım!
Só quero ouvir arrancar o Sr. Pritchard!
Parçala!
Rasguem!
Hadi parçala.
Tudo bem. Agora, tu e eu.
Eğer bir parçasını bile gösterirse, parçala gitsin.
Se ele se mostrar, rebenta com tudo.
O piçin dizlerini parçala.
Põe o cabrão de joelhos.
Konsantre ol ve beyninle onları parçala.
Deitas-te, concentras-te nas nuvens e separa-las com a força da mente.
Parçala.
Penetra.
Parçala, parçala, parçala.
Penetra, penetra.
- Al beni, parçala, beni erkek yap.
- Pega-me, abre-me, faz-me homem. - Atenção a cabeça.
- Bacağı parçala, yemeği hazırla!
- Di, a comida está pronta.
Onu parçala.
Rasga ele!
Boğazını parçala!
Atira-lhe às goelas!
Smithers, cesedi parçala ve dul karısına çelenk gönder.
Smithers, desmembra o corpo e envia um ramo à viúva.
Eh, parçala, sök ve biraz styro ile izole et.
Bom, tira isso de parte e puxa... e isola com armações.
Kır-parçala.
Parte-parte.
Parçala!
Rip!
Parçala onu.
Fá-lo em pedaços.
Değilse parçala.
Caso contrário, divide.
Parçala şu geri zekalıyı.
Cara, arrebente o idiota.