Pastel tradutor Português
272 parallel translation
Dedi ki lahana balığa Kim yatıyor bir tabakta
Disse o repolho ao pastel Que estava num dos pratos
Artık pastel tonları tercih ediyorum.
Optei por um tom mais pastel.
Pastel ipek ekose bir elbise, hacimli bir etek ile kokteyl partileri ve öğlen buluşmaları için.
É um vestido de seda em tons pastéis, com uma saia volumosa para cocktails e festas à tarde.
Kutlamak için sana pasta ve içki aldım. Çocuklar pastaya bayılacaklar.
e eu trago pastel e bebida... idéia boa do pastél, as crianças gostarão.
Kek, Kek, fırıncı ban iyi bir kek pişir.
Pastel de carne, pastel de carne, padeiro, cozinha um pão tão rápido quanto possas.
Kuzen Flo mit elma tatlısı ve lager birası.
O primo Flo mit pastel e caneca de cerveja.
Çizim. Pastel ile yapıldı... Modele gelince...
Por acaso, até é pastel e o modelo surgiu-me sem mais nem menos.
İçinde çikolata olan kekten yiyebilirsin.
E pode comer um pastel de chocolate.
Belki bir dilim turta.
Talvez um pastel dinamarquês.
Bulaşıcı mikroplu pasta, zehirli gözleme.
Pastel de pestilência. Panqueca envenenada.
# # Scrumptious as a cherry peach parfait
# # Deliciosa como um pastel de pêssego e cereja
Degas'ın pastelleri. Pastel mi?
Quadros a pastel de Degas.
Hani çocukların okulda yaptıkları gibi mi?
Pastel? Como o que os miúdos usam na escola?
Hiç kimse pasteli Degas gibi kullanamamıştır.
Nunca ninguém usou o pastel como Degas, tenente.
Fena halde yaban mersini kekine ihtiyacım var. "
Necessito dum pastel - urgente.
- Bu da Pumpkin millet.
Olhem, ela é pastel.
Tembel? Çirkin? Arzulu?
Ser pastel, feio, ardente?
Pek tembel görünmüyorsun.
Não parece ser pastel.
Sen benim küçük sevimli patatesim değilmisin ve acıkmadın mı?
Você é o doce pastel e não tem fome?
Sekiz kelime fal kurabiyesi için idealdir.
Oito palavras é a sorte ideal num pastel da sorte.
Bunlar benim pastel boyalarım.
Estes são os meus lápis de cor.
Noel Baba için, bir börek ve bir kadeh şarap ayırıp sonra da alay ederdim zira, bir prensestim ve canım ne isterse yapabilirdim.
Deixar um pastel e um copo de vinho para o Pai Natal e depois devorar tudo porque era uma princesa e podia fazer tudo o que me desse na real gana.
ananaslı turtayla kıçımdaki.. çıbanın arasına koyabilirim.
Eu meti isso ali, entre um pastel de ananás e um grão no traseiro.
Roscoe, bir daha bizimle, şekerli jel dolgulu çöreklerimizin arasına girersen burnunu kırarım!
Roscoe, se você vier de novo, com essa sua cara de pastel mais uma vez eu vou arrancar o seu nariz!
Tamamen açık renk.
Essas cores pastel por todo o lado...
Tavuklu çöreğim, yok gidecek yerim.
O pastel de frango não tem para onde ir.
Tavuklu çöreğim, yeterince bekledim.
Ao pastel de frango não Ihe importa.
Tavuklu çöreğim, dert etmeyeceğim.
Pastel de frango, eu não me importo
İsmini pastel boyayla yazdın?
Escreveste o nome a lápis?
Ya pastel tablolar?
Tons pastel?
Ona Kahveli Kek Frankie derlerdi çünkü yüzü Drake kahveli kekine benzerdi.
Apelidaram-no de Frankie "Pastel de Café"... porque a sua cara parecia um pastel de café de "Drake".
- Kahveli kekin başı yine dertte.
Oh, não, o "Pastel de Café" está em sarilhos outra vez.
Zor birini yap. - Örneğin Kahveli keki.
A alguém forte, como o "Pastel de Café".
- Kahveli keki yapamam.
- Não posso imitar o "Pastel"!
Kahveli Kek Frankie işi bozuyor.
Frankie Pastel de Café, lamento.
Hava ılık... akşam çöküyor... kuşlar birşeyleri kutluyor... Gökyüzü mat renklere bürünüyor.
É quente... a noite põe-se... os pássaros celebram... o céu toma tons de pastel.
İçi marmelatlı bir çörek. Üstünde susam serpili.
É um pastel recheado e polvilhado.
Şimdi kırmızı pastel kalemlerinizi çıkarın.
Agora, tirem os vossos lápis vermelhos.
Siyah pastel boya istedi.
Uh... um lapis preto.
Çok hoş, ama ben pastel renkler severim.
É lindo, mas ficam-me melhor as cores de Outono.
Buruna sokulmuş pastel boya vakasını gördün mü?
Antão ainda não viste o truque do lápis no nariz?
Bir çocuk pastel boyasıyla Jumble bulmacasını çözmüş.
Uma criança já resolveu a sopa de letras. A resposta é "batatas".
Krema ve kahkahalarla dolu ahlaksız bir pastadır o.
Ela é um pastel decadente recheado de natas e risadas.
- İnsandan mı yoksa kremalı çörekten mi?
- É uma pessoa ou um pastel-de-nata?
Siyah, modası geçmeyen bir klasiktir kabul. Pastel ve yumuşak renkler giymenin nesi yanlışmış?
Não que o preto não seja um clássico intemporal, mas que mal tem em usarem tons pastel?
Ben de kendi ipucumun peşinden Bayan Kennedy'ye gittim.
Um palpite levou-me à casa da Sra. Kennedy. Eu levei-lhe um pastel de carne para agradá-la.
Kratsov'tan iyi sos yapmışsın.
Fizeste um bom pastel de Kratsov.
Şimdi bir kek alabilirsin.
Podes tirar um pastel.
Bunlara pastel deniyormuş.
São quadros a pastel.
- Pastel bir şey istemiyorum.
- Não quero nada em tom pastel.
Tavuklu çöreğim, gitmeyeceğim.
O pastel de frango não escapará.