Paulo tradutor Português
593 parallel translation
Bu yüzden yalvarıyorum sana kutsal bakire Meryem kutsal melek Mikail kutsal Vaftizci John Kutsal Havariler, Peter, Paul, ve tüm diğer azizler Tanrı'ya dua edin.
Peço à Virgem Maria, a S. Miguel Arcanjo, a S. João Baptista, e aos apóstolos Pedro e Paulo, e a todos os santos que rogueis a Deus por mim.
Aziz Paul "Midenin iyiliği için biraz şarap al" demiş.
É como disse São Paulo : "Bebam um pouco de vinho para o bem do vosso estômago."
Gidelim Paulo. Karnım acıktı.
Vamos almoçar, estou com fome.
Senin sıran, Paulus.
É a tua vez, Paulo.
- Bir daha at zarı, Paulus.
- Lança os dados, Paulo.
Sebastiao Sao paulo Üniversitesi'nden iktisatta master içinbir burs kazanınca, oraya yerleştiler ve evlendiler.
Quando ele obteve uma bolsa para cursar o mestrado em economia pela USP, eles se mudaram e se casaram.
Paulo... Bana avans ver.
Paul... empreste-me algum.
Kargını da göğsümden çek yoksa Aziz Paul şahidim olsun seni ayağımın altına alır, cüretinin bedelini ödetirim!
Remova sua alabarda... por cima de mim, ou, por São Paulo, cairás aos meus pés e os pisoteareis...
Aziz Paul aşkına, Majestelerini seven insan, onun kulaklarını böyle haince dedikodularla meşgul eder mi?
Por São Paulo, amam pouco Sua Graça aqueles que lhe enchem os ouvidos dessas calúnias insanas.
Kalanlara gelince, beni sevenler kalkıp peşimden gelsin.
Por São Paulo, juro que não jantarei hoje sem que tanto veja. Vós outros que afeição me têm, levantai-vos... e me sigam!
Aziz Paul şahidim olsun, bu gece o hayallerin Richard'ın ruhuna saldığı korkunç dehşet yanında, aptal Richmond'ın komutasında tepeden tırnağa zırhlı on bin gerçek askerin yapabileceği hiç kalır.
Por São Paulo Apóstolo, Esta noite sombras hão lançado mais terror na alma de Ricardo... do que a substância de dez mil soldados mui bem armados... e conduzidos pelo imbecil Richmond.
Paulo... Anne.
Paulo, Anne.
Senin Paulo nerede?
Porque o Paulo não veio?
- Paulo'ya ne dersin?
- E o Paulo?
Müstakbel Bayan Paulo olabilir kendisi.
Talvez a futura Sra. Paulo.
Paulo kapıcıyla ilgilenirken, siz de güvenliği silah tehdidiyle buraya getireceksiniz.
Depois forçam os tipos do controlo a vir aqui. Paulo, entretanto tu tratas do porteiro.
Paulo sürekli senden bahsediyor.
O Paulo não pára de falar de ti.
Paulo sana bu kadar ilgi duyarken, hayır.
Não enquanto o Paulo gostar de ti.
Paulo'ya hiç benzemiyorsun.
Ao menos não és como o Paulo.
Tabii Paulo'ya göre gerçekleri.
Enfim, a verdade do Paulo.
Ya Paulo'nun hikayesi doğruysa?
E se o Paulo dissesse a verdade?
Deauville'in kasası hakkında Paulo'nun bana söylediklerini.
O que me disse o Paulo sobre Deauville.
Ve Paulo'nun da.
E que o Paulo sabia...
Aziz Paul borsada oynar mıydı?
Acham que São Paulo jogaria na bolsa?
Hayır, Bay Lefferts, ama....... ne Peter'da, ne Paul'da, ne de diğer müritlerde bunlar vardı.
Não, nem Pedro ou Paulo, ou qualquer dos outros apóstolos.
Aziz Paul, Birinci Korintliler, 13 : 11.
São Paulo, I Coríntios, 1 3 : 1 1.
Paulo, sen arkasından dolan.
Paulo, tu vais ficar por detrás dele.
Orası Paolo'nun listesinde mi?
Ele está na lista de Paulo?
Hayır, Paolo'nun listesinde değil.
Não, não está na lista de Paulo.
Paolo dedi ki ; eğer sıkılırsam istediğim yere gidebilirmişim
Paulo disse que se eu ficasse entediada, poderia ir a qualquer outro lugar.
Paolo, Caligula'ya bir iki şey öğretmiş demekle ne demek istedi Joey?
O que Joey quis dizer sobre Paulo ensinar uma ou duas coisas a Calígula?
Paolo Maltese.
Paulo Maltese.
Paolo Maltese, mamma mia.
Paulo Maltese, Mama mia.
Ve ben onu tanıyamadım Gazeteler onca zaman Paolo Maltese'den bahsederken bile
E eu não o reconheci se a toda hora em nossos jornais, eles falam acerca de Paulo Maltese.
Pavlusun Romalılara, Bap 12.
Paulo aos Romanos, Capítulo 12.
Papa VI. Paul 9.27'de geldi...
O Papa Paulo VI chegou às 9.27h...
Paulo Landi, halkla ilişkiler.
Paulo Landi, relações públicas.
Bakın, Havari Paul ne diyor :..
Escutem, contudo, o que disse o Apóstolo Paulo e esse respeito :
Sao Paulo'da... Belo Horizonte'de, Pernambuco'da, Guanabara'da işkence kursları veriliyor. Canlı deneklerle pratik yapılarak.
Em São Paulo, em Belo Horizonte, na Guanabara, em Pernambuco, ministram cursos de tortura, com exercícios práticos com pessoas vivas.
İlk olarak sonbaharda Bulgar kralı Boris Hitler'in Berchtesgaden'daki karargahına davet edildi. Onu, Yugoslav prensi Paul ve genç Romen kralı Michael izledi.
Primeiro, o Rei Boris da Bulgária foi convidado a visitar Hitler, nesse Outono, no Berchtesgarden, seguindo-se o príncipe Paulo, da Iugoslávia e o jovem Rei Michael, da Romenia.
Aziz Pavlus, ne kadar bilgili ve akıllı olursak olalım içimizde sevgi yoksa bir hiç olduğumuzu söyler.
São Paulo diz-nos que podemos ter toda a sabedoria e conhecimento mas se não tivermos amor, não somos nada.
Ve peygamberi için iyi olan, havarisi içinde iyiydi.
E se foi bom para Jesus, também foi bom para Paulo.
- Beyefendilerle ilgilen, Paulo.
- Sirva-lhes um copo, Paulo.
Paulo.
Paulo?
- Hele bir düşünün. Bir adam önce, uzaklardan hür ve temiz.. .. bir şekilde..
Pensem, meus irmãos, o homem que está perante vós já estava longe, livre quando, tal como Paulo a caminho de Damasco, foi atingido pela luz celestial de Deus.
Paulus herkesin herşeyi yapabileceğini öğretir bize.
Paulo diz-nos que devemos ser todas as coisas para todos os homens.
Ben de size Paulus'tan bir örnek vermek istiyorum :
E eu digo-lhe outra coisa que Paulo disse :
Hatta St. Paul'ün Romalılara yazdığı Eski Ahit'teki... mektuptan da değil.
Nem mesmo de São Paulo, Carta aos Romanos.
İsaya'nın, Kutsal Bakire Meryem'in, Aziz Jean-Baptiste'in, Aziz Michel'in, havarileri, Pierre ve Paul'un, tüm Aziz'lerin ve tüm kardeşlerimin huzurunda günah çıkarıyorum...
Confesso a Deus Todo-poderoso, criador do Céu e da Terra, a Jesus Cristo Nosso Senhor, à Virgem Maria, a São João Baptista, a São Miguel Arcanjo, aos seus apóstolos Pedro e Paulo, a todos os santos e a meus irmãos
Çeviri :
" "Legendagem e Sincronia : Paulo Lourenço" "
'DÜNYA olarak bilinen'
" "Legendagem e Sincronia : Paulo Lourenço" "