Peaks tradutor Português
122 parallel translation
Burada, İkiz Tepeler'de sağlık ve endüstri el ele ilerliyor.
Portanto aqui em Twin Peaks, a saúde e a indústria andam de mãos dadas.
İkiz Tepeler Kasabası'na giriyorum.
Estou a entrar na cidade de Twin Peaks.
Diane, İkiz Tepeler Morgu'nda, kurbanın cesedinin yanındayım.
Diane, estou na Morgue Distrital de Twin Peaks com o corpo da vítima.
Dharma'nın Kral Ho-Ho-Ho'ya erişme öyküsünü duymak için sabırsızlanıyorum,... ama şu anda burada, Twin Peaks'deki acil sorunlara yoğunlaşmaya çalışıyorum.
Agente Cooper, estou comovido que o Dharma veio para o rei Ho-Ho-Ho, realmente estou, mas no momento estou a tentar concentrar-me nos problemas mais imediatos do nosso século aqui em Twin Peaks.
Alo, Twin Peaks karakolu.
Estou, escritório do Xerife de Twin Peaks.
- Twin Peaks'in en görkemlisi.
- Estarão lá os melhores de Twin Peaks.
Buraya Laura'nın cenazesi için gelmiştim.
Vim para Twin Peaks para o funeral da Laura.
Twin Peaks'e geldiğinden beri ona sonsuz saygı duyuyorum.
Tenho todo o respeito por ele, desde que chegou a Twin Peaks.
M. T. Wentz Twin Peaks'e geliyor.
M. T. Wents está a vir para Twin Peaks.
M. T. Wentz Twin Peaks'e geliyormuş.
M. T. Wents está a vir para Twin Peaks.
Yine de, çoğu yerde Twin Peaks'dekinden daha zordur.
Mesmo assim, é mais dura em outros lugares do que em Twin Peaks.
Tüm Twin Peaks halkı adına... Ghostwood projesine katılımınızdan ne kadar memnun olduğumuzu... anlatamayız.
Falando por toda a comunidade de Twin Peaks não tenho como expressar o quão lisonjeados estamos ao dar-te as boas-vindas ao projeto de Ghostwood.
Evet, Twin Peaks.
Sim, de Twin Peaks.
Twin Peaks Karakolu, nasıl yardım edebilirim?
Gabinete do Xerife de Twin Peaks, posso ajudar?
- Ona nasıl yardım edeceksiniz? - Twin Peaks'te restoran işletiyorum. Ona iş verebilirim.
Feridas nítidas encontradas no pescoço e ombro da Laura parecem marcas de garras, dentadas.
- Doktor Lydecker kuşlarla ilgileniyor mu? - Şey, evet, tabi ki. Biliyorsun, Twin Peaks'te bir sürü veteriner vardır.
Com o teu comportamento para com esta boa gente, tens sorte que eu não apresente um relatório que te enterraria tanto em Washington que nem verias o sol.
Ben Madeleine Ferguson.
Alguém anda a trazer drogas do outro lado da fronteira para Twin Peaks.
Çocukken Twin Peaks'e gelirdik.
- Obrigado, Norma. - Bom apetite.
Dördümüzün de burada, Twin Peaks'de gördüğü adam.
Um homem que foi visto por quatro pessoas em Twin Peaks.
- Twin Peaks'te restoran işletiyorum.
- Tenho um restaurante em Twin Peaks.
Biliyorsun, Twin Peaks'te bir sürü veteriner vardır.
Sabe? Há mais veterinários em Twin Peaks.
Çocukken Twin Peaks'e gelirdik.
- Acho. Costumávamos vir a Twin Peaks quando eu era miúda.
Twin Peaks'teki Great Northern Oteli.
Great Northern Hotel, aqui em Twin Peaks.
Harry, Albert ve ekibi bu işin en iyisidir.
Anteriormente, em "Twin Peaks"... O Albert e a equipa dele são os melhores.
Twin Peaks'te kısa süredir bulunuyorum.
Estou em Twin Peaks há pouco.
İşte tam burada, Twin Peaks'te.
Existe em Twin Peaks.
Biri sınırdan geçip Twin Peaks'e uyuşuturucu sokuyor.
Alguém anda a trazer drogas do outro lado da fronteira para Twin Peaks.
- Twin Peaks farklıdır.
- Twin Peaks é diferente.
- İkiz Tepeler'e geldik.
- Parece que chegamos a "Twin Peaks".
İkiz Tepeler Gazetesini arayabilirsin. "
Pode ligar à Gazeta de Twin Peaks.
Onlara, Ghostwood Gelişim Projesi ve mali kaynaklarını protesto etmek için Audrey Horne'un kendisini İkiz Tepeler Tasarruf ve Kredi kasa dairesine zincirlediğini söyle.
Diga-lhe que a Audrey Horne acorrentou-se ao cofre do Banco de Twin Peaks em protesto pelas suas ligações financeiras ao Projecto Ghostwood.
Twin Peaks için yerin altındaki dünyayı demeliyim.
No caso de Twin Peaks, aqui na terra.
- Evini mi özledin James?
- Twin Peaks. Saudades de casa, James?
Bana Twin Peaks'ten bahset.
Fale-me de Twin Peaks.
Ve ben de motosikletime atlayıp uzaklaşmak istedim, yola çıkıp Twin Peaks'ten mümkün olduğunca uzaklaşmak.
Só queria pegar na minha moto e sair dali sair e ir para tão longe de Twin Peaks quanto pudesse.
Sen buraya gelmeden önce Twin Peaks basit bir yerdi.
Antes de você chegar Twin Peaks era um lugar simples.
Hamlemi "Twin Peaks Gazetesi" nde yayınlatacağım.
Publicarei a minha resposta no jornal de Twin Peaks.
Twin Peaks'e hoş geldiniz.
Bem vindos a Twin Peaks.
Bu da bizim Bayan İkiz Tepeler gala gecesine bir katkımız.
Aqui está a nossa contribuição para o bufete de gala do "Miss Twin Peaks".
E Norma, bu gece Bayan İkiz Tepeleri kazanmanın 20. yılını kutlayacaklar mı?
Norma, vão homenagear-te, já que faz 20 anos que ganhaste o "Miss Twin Peaks"?
Packard'lar İkiz Tepeler Tasarruf ve Kredi fonlarını Ghostwood projesine para akıtmak için kullanıyorlarmış. Ama banka kendi ismi lekelenmesin diye
Os Packard estão a usar a "Twin Peaks Savings" para financiar o projecto "Ghostwood", mas o banco está a ser muito discreto.
Audrey, Bayan İkiz Tepeler gecesi için başka yaratıcı fikirlerin var mı?
Audrey, pensaste no concurso "Miss Twin Peaks"?
Ama buraların en prestijli anı Bayan İkiz Tepeler gecesidir.
Entendo, mas "Miss Twin Peaks" é o mais alto fórum local.
Bayan İkiz Tepeleri en iyi ne anlatır?
Que qualidades achamos que melhor exemplificam a Miss Twin Peaks?
Bayan İkiz Tepeler bu gece, Bay Pinkle doğuştan şovmen olduğumu söylüyor.
O "Miss Twin Peaks" é esta noite e o Sr. Pinkle acha que sou um talento natural.
Harry, Bayan İkiz Tepeler.
Harry, a Miss Twin Peaks.
"İKİZ TEPELER"
TWIN PEAKS
- Buralıyız.
- Daqui, de Twin Peaks.
Merhaba Hawk.
Estou em Twin Peaks há pouco.
Twin Peaks'denim.
- Está bem. Sou de Twin Peaks.
- Uzun mesafe mi? - Twin Peaks.
- Longa distância?