Pelota tradutor Português
101 parallel translation
Ben hariç hepsi çıplaktı.
Todos em pelota, passando a expressão.
Yakında, limana kadar inip, orada da çıplak dolaşacaklar.
À custa da impunidade, os safados hão-de vir em pelota até ao porto! Não...
Kim çıplak yüzmek ister?
Quem quer ir nadar em pelota?
- Pelote?
- Não. - Pelota?
Pelteler aslında pelote telif haklarını Çek yayıncılardan almaya çalışan Avustralyalılar!
Os manjares-brancos são, na verdade, australianos que tentam ter os direitos das regras de pelota dos editores checos!
Çırılçıplak!
Em pelota!
Jai Alai Sporunda da kullanılan Pelota tipi top'un. saatte 140 km seyirinde Tico Arriola'nın anlaşıldığı üzere doğrudan kafasına çarpması nedeniyle kortta can verdi.
A bola, a "palotta" usada no Jai-Alai desloca-se a uma velocidade máxima de 240 km / h.
Onun ne yaptığını biliyor musunuz? Ayağa kalktı, çırılçıplaktı ve şöyle dedi : "Bay Banducci, tamir edilecek boru bu değil."
E este levanta-se, em pelota, e diz, "Sr. Banducci, cá este cano não precisa de arranjo."
Jai alai.
Pelota basca.
Sen sosyete balolarına gidip çırılçıplak yüzdün bense evde kalıp ayakkabı tamirini öğrendim.
Tu tinhas os bailes de debutantes e os banhos em pelota e eu tinha o curso de sapateiro à distância.
- Anadan doğma mı?
- Ficam em pelota?
Pardon ama kimse bana anadan doğma soyunacağımızı söylemedi.
Desculpem, mas ninguém me disse nada sobre isso de ficar em pelota.
Çıplak olmasının konuyla ne ilgisi var?
Que interessa para a história ela estar em pelota?
Xander sınıfın karşısında birdenbire çıplak kalıverdi.
O Xander viu-se à frente da turma... Quase em pelota.
- Sana Florida ile ilgili bir şey söyleyeyim Homer. - Güneş parıldıyor! Dostum, orası o kadar sıcak ki istersen greyfurtları ve portakalları çıplak toplayabilirsin.
Deixa que te fale da Flórida, lá o Sol é tão quente que se quiseres podes apanhar toranjas e laranjas em pelota, se te apetecer.
Bobby nonoşu senin Senin ibne kulübünde çıplak dans ettiğini söyledi. Ne yapamam gerekiyordu?
O Bobby diz que te pões em pelota para panascas verem, que é que eu ia pensar?
Bana Hong Kong'u gezdirdin ama çıplak olarak. Teşekkürler.
Andei a correr por Hong-Kong em pelota, graças a ti.
Seni görmek de güzel. Belki bir gün İtalya'daki gibi top oynarız.
Um dia, talvez pudéssemos jogar pelota, como em Itália.
İtalya'da top oynadık.
Jogávamos pelota, em Itália.
Arkadaşım Marco.. ... top oynamak ister mi diye bakmak için uğradım.
Passei por cá para saber se o meu amigo Marco quer ir jogar pelota.
Sanki bir top ön tarafa çarpıyormuş gibi.
É o som da "pelota" a bater no frontão.
senin yanında soyunuyorlar mı?
queres fotografar-nos em pelota?
Tek başına, çıplak mı yüzüyordun?
Estavas a tomar banho em pelota sozinho?
Çıplak yüzmenin, iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
Acho que nadar em pelota não é boa ideia.
Çıplak yüzmekten bahseden de kim?
Quem falou em nadar em pelota?
Jersey'deki annemi ziyaret edebilirim... ve sonra da Fransa'da senin ziyaretine gelebilirim. Havuzunda yüzebilirim. Çıplak halde.
Ia visitar a minha Mãe a Jersey, depois a ti, em França, nadava na tua piscina, em pelota...
1987'nin üçüncü çeyreğinden beri, golf kulübü aidatlarımı yatırmıyorum. Fakat her çarşamba saat 8 : 15'de ilk vuruşun yapılmasından, son top deliğe girene kadar oradayım.
Não pago a quota do Country Club desde 97, mas ainda jogo todas as quartas-feiras às 8 : 15h e faço uma sauna em pelota quando meto o último'putt'.
Ormanın içinden çırılçıplak bir şekilde çıkageldi. Evet!
... me saiu da floresta em pelota.
Çıplak yastık savaşı, falan filan.
Lutas de travesseiros em pelota, tudo.
Çıplak yastık savaşlarından sorumlu bir adama benziyor muyum?
Pareço-te o encarregado das lutas de travesseiros em pelota?
Tıpkı "Zehirli top vebalı gemide En iyi bira saraydaki kadehte." gibi.
Tipo como "A pelota com o veneno está no frasco com o pilão"? "O cálice do palácio tem a infusão que é verdade"?
Çırıplak yüzmek gibi şeyler mi?
- E nadar em pelota?
Bayan Pilderman'la çıplak yüzmeye gitmedim.
- Não nadei em pelota com ela!
Simon çatıya çıkmış. Kahrolası çırılçıplak.
O Simon está no telhado, em pelota!
- Çıplak olarak mı?
Em pelota?
Uyandıklarında elbiselerinin alınmış olduğunu ve karşınızda çırılçıplak durduklarını sanacaklar.
Vão acreditar que alguém lhes despiu a roupa toda....... e que estão perante vocês, digamos, em pelota.
Söndür sigaranı da soyun hadi.
Apaga o cigarro e põe-te em pelota.
# Seçtim reddedemeyeceğini ve söyledim çırılçıplak. #
Então, decidi que não me negarás Se a cantar em pelota
# Çırılçıplak, çırılçıplak. #
Em pelota, em pelota
# Aşkım o kadar zor değil çırılçıplak şarkı söylemek. #
Miúda, é do melhor cantá-la em pelota
# Çırılçıplak #
Em pelota
#... çırılçıplak şarkı söylemek. #
... cantá-la em pelota.
- Çırılçıplak.
- Em pelota.
Çırılçıplak mı?
"Em Pelota"?
# Aşkım o kadar zor değil çırılçıplak şarkı söylemek. #
Miúda, é do melhor Cantá-la em pelota
Çırılçıplak... Çırılçıplak...
Em pelota, em pelota
Ve kendisi yeni şarkısı çırılçıplağı söylemek için burada!
E ele hoje está cá só para cantar a nova canção, "Em Pelota"!
- Çırılçıplak!
- Em pelota! Em pelota!
Hey, hey, hey, hey, hey, hey, hey, hey. Kicini acmayi mi, guresmeyi mi istersin?
Queres pôr-te em pelota e lutar?
Buruşuk Surat!
Em pelota.
Uyandın mı?
Tu dormes em pelota em pleno Inverno?