English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ P ] / Pentagon

Pentagon tradutor Português

1,184 parallel translation
Pentagon'daki ya da emir komuta zincirindeki herhangi biri..... onların yerel hakları, tekrarlanan tarih, sıkıcı ahlaki şeyler..... konusunda zerre kadar endişeli değil mi?
Alguém no Pentágono ou na cadeia de comando..... está preocupado com os direitos aborígenes, repetir a história,..... esse tipo de coisas morais aborrecidas? Já chega, Coronel.
Pentagon ile beraber yürütüyorum.
Estou aqui para coordenar as operações com o Pentágono.
Pentagon, Goa'uld'ların burada olduklarını bildiğimizi bilmelerini istemiyor.
O Pentágono não quer alertar os Goa'uid para o facto de sabermos que eles lá estão.
Pentagon yukarı vardığımda Tanrı'ya bir mesaj mı iletmemi istiyor?
O Pentágono quer que envie uma mensagem a Deus quando lá chegar?
Bu sabah Pentagon'dan bir telefon aldım. İkinizin orduya ait çok gizli bir bölgeye izinsiz girdiğiniz için kınama almanızı isteyen bir telefon.
Hoje de manhã recebi uma chamada do Pentágono, exigindo que os repreendesse por trespasse numa instalação militar altamente secreta.
İlk evimizi hatırlıyor musun, Pentagon'daki o pis apartman dairesini?
Lembras-te do nosso primeiro apartamento? Aquela espelunca em Pentagon City?
Bunları elde etmek için Pentagon'dan birilerini bulmalısın.
Precisam que alguém no Pentágono vos consiga isso.
Sonra Pentagon'u bilgilendirin, 1000'den 1215'e kadar Siyah Yıldız korumasına ihtiyacımız olacak.
"Informem o Pentágono que precisamos de cobertura de... Black Star das 10 : 00 às 12 : 15."
Güvercinin Kanatları'nda kimseye, "Pentagon'u bilgilendirin, Siyah Yıldız korumasına ihtiyacımız var." söyletemezsin.
Não tens ninguém em "Wings of the Dove" que diga : "Informe o Pentágono que precisamos de cobertura de Black Star."
Yani o günlerde, bizi referans alırsak IBM hemen hemen Pentagon gibiydi.
Na época, a IBM era praticamente como o Pentágono.
Pentagon bunu bize ve SETH'e nasıl yapar?
Como é que o Pentágono pode fazer-nos isto? Ao SETH?
Beni Pentagon'a bağlayın.
Passem a chamada para o Pentágono.
Pentagon uzaylı saldırganlardan şüphelendi.
O Pentágono suspeita de extraterrestres inimigos.
Pentagon, iletişim kaybedildiğinde sizin bir uzaylı saldırısı altında olduğunuzu düşündü.
O Pentágono pensou que vocês estavam sob ataque quando perderam contacto.
Yerçekim alanı geçit odasını geçmeden Pentagon ile konuşmalıyım.
Tenho de contactar o Pentágono antes que o campo passe para a sala do Portal.
Tahminen SGC'den sonraki basamakları Pentagon'du.
Provavelmente, o passo seguinte, após o SGC, seria o Pentágono.
Pentagon bir şeyler yapamaz mı?
- O Pentágono não pode fazer nada?
Bu, Pentagon için çok basit.
É muito simples para o Pentágono.
Yarın sabah ablukanın tüm sorumluluğunu Özel Durum Departmanı'ndan alacağım ve McNamara gelişmeleri Pentagon'dan izleyebilmemiz için orada bir yapılanma ayarlayacak..
De manhã, vou supervisionar o bloqueio na sala de crise. E o McNamara vai ficar no gabinete estratégico no Pentágono.
Bay O'Donnell, bu filmi Pentagon'a elden ulaştırmak için emir aldım.
Sr. O'Donnell, mandaram-me entregar o filme no Pentágono
Bay Başkan Pentagon'a gelen raporlara göre gemiler yavaşlama ve durma eğilimi gösteriyorlar..
Sr. Presidente! Chegou ao Pentágono a informação de que os navios russos parecem estar a parar.
Hemen yakınlarda olmasına rağmen Pentagon'la bile görüşemiyoruz.
Nós não conseguimos transmitir nada ao Pentágono e basta atravessar o rio!
- Pentagon'a yalan söyledin!
- Mentiste ao Pentágono!
Ne yapıyorsun? Bir saattir sana ulaşmaya çalışıyorum ama burayı Pentagon sanan aşağıdaki T-Bone denen adam buna izin vermedi!
Há mais de uma hora que tento chegar aí mas isso é pior que o Pentágono.
Dostum, Pentagon'un bilgisayarına girmeyi bırak artık!
Ei, meu, deixa de hackear os arquivos do Pentágono.
Yüzbaşı Hanks, Pentagon'da personel planlama yönetim kuruluna kıdemli subay olarak atandı.
Capitão Hanks é oficial do Departamento de Controle de Pessoal no Pentágono.
- Pentagon'da toplananların listesi nerede?
- Então e a reunião do Pentágono? - Devíamos ter uma lista...
Pentagon'da kimler var?
Quem está na lista do Pentágono?
Hep Pentagon'un nabzına göre şerbet verir.
O Pentágono gosta dele porque diz o que eles querem ouvir.
Pentagon'dan Bay Swenson lütfen.
Passe-me o Sr. Swenson, no Pentágono, por favor.
Bana Pentagon'u ve Omaha'yı bağla lütfen.
Ligue-me ao Pentágono e à Sala de Guerra de Omaha.
Sen, organizasyon, Pentagon'dakiler. Hepiniz başınızdan büyük bir işe kalkıştınız. Hiç anlayamadığınız, eski çağların güçlerine meydan okudunuz.
O senhor, a Iniciativa, a rapaziada do Pentágono... estão todos enrolados... metendo-se com forças primitivas que não compreendem.
Pentagon'dan Binbaşı Davis'i bağlayın.
Ligue ao Major Davis, para o Pentágono.
Pentagon'a "makul" bir şansı açıklamaya çalışacağım.
Tentarei definir "razoável" ao Pentágono.
Binbaşı Davis Pentagon'dan buraya doğru yola çıkmış.
O major Davis do Pentágono está a caminho de cá.
Pentagon donanmaya denizaltıyı çekmelerini tavsiye etti.
O Pentágono aconselha o reboque do submarino.
Pentagon araştırma için birkaç örnek istiyor.
O Pentágono pediu que ficássemos com um exemplar para estudo.
Pentagon'u bilgilendirsem iyi olacak.
É melhor informar o Pentágono.
- Pentagon'la konuşacağım.
- Vou falar com o Pentágono.
George, belki de Pentagon'a dönmem en iyisidir. Bakalım oradaki adamlarımızın ne faydası olacak.
George, se calhar é melhor eu voltar para o Pentágono, para ver o que podemos fazer daquele lado.
Pentagon, kanıtlayabileceğimiz deliller olduğunu söyledi.
O Pentágono disse que tínhamos provas.
Pentagon'a bile buradan daha kolay girerdim.
Entro no Pentágono mais facilmente do que aqui.
Pentagon'dakiler de bana sizin kadar güvenseydi şu anda Küba'da bir Disney World vardı.
Se os rapazes do Pentágono tivessem a tua fé em mim, isto seria um Disney World em Cuba já.
Dünya gözlerini Gordon ve Jim Brody'ye çevirdi. Bugünün erken saatlerinde Pentagon bu görüntüleri yayimladi...
O mundo viu pela primeira vez Gordon e Jim Brody... quando o Pentágono distribuiu aos meios de comunicação esta fita que lhe foi enviada.
Pentagon'da araştırma bölümünde mi çalıştın?
Trabalhaste na investigação Militar no Pentàgono?
Pentagon'dan gittin gideli bir kere arayıp sormadın.
Você sai do Pentàgono e não telefona, nem escreve.
Pentagon'dan babasının kayıtlarını çıkarttım.
Peguei os antecedentes do pai dele no Pentágono.
PENTAGON 1953
O PENTÁGONO 1953
- Pentagon ziyareti nasıl geçti?
- A ida ao Pentágono correu bem?
Dört yılda Pentagon'a sadece iki kez gittim.
Duas idas ao Pentágono em quatro anos.
Ya Pentagon ya da Başkan verir.
Cabe ao Pentágono, ao Presidente...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]