Pierre tradutor Português
1,536 parallel translation
Pierre!
Pierre!
Yardım et bana, Pierre.
Vá lá, uma vez. Ajude-me, Pierre.
Sen tanrı tarafından gönderilmişsin, çünkü dostum Pierre... Bir problem var. - Peki ya o?
É enviado por Deus, porque o meu amigo Pierre... tem um problema.
Kura çekmeliyiz. Pierre tükenmiş halde.
Temos de descobrir uma forma de soltar o Pierre um pouco.
- Yürü, Pierre.
- Vai, Pierre.
- Pierre çok tatlı.
- Pierre é muito simpático.
Kes şunu, Pierre.
Pára, Pierre.
Sadece farelere aşık olan ve yalnız kalamayan...
Tem de ir ver o Pierre.
Pierre'i görmeliyim.
Que apenas gosta de ratos e não pode ser deixado sozinho.
Bu Pierre ve onun aşka ihtiyacı var.
Este é o Pierre e precisa do seu amor.
Bırak şunu, Pierre.
Pára, Pierre.
Pierre?
Pierre?
Nasıl olduğunu görüyorsun, Pierre?
Vê como estamos agora, Pierre?
Pierre burada.
Aqui Pierre.
Luis, Pierre en iyi onkologlardan biri. Babanın günleri ya da ayları kalıp kalmadığını biliyor... ameliyat ise sadece hastalığını uzatacak.
Luís, o Pierre é um dos melhores oncologistas do mundo, e sabe que o teu pai tem dias, ou meses, e que operá-o só serve para lhe aumentar o sofrimento.
Victor, Pierre'in söylemeye çalıştığı...
Victor, o que estou a tentar dizer...
Ben Pierre'den özür dilemeye gidiyorum.
Vou pedir desculpa ao Pierre.
Ben biraz Pierre'in odasına gidiyorum.
Vou ao escritório do Pierre e já venho.
Pierre, onun yanında ve sadece ziyaret saatlerinde iki kişi kalmasının... daha iyi olacağını söylüyor.
O Pierre pensa que devem haver sempre duas pessoas com ele, e apenas nas horas de visita.
- Pierre nerede, doktor?
Onde está Pierre, o médico?
- Pierre... bugün izinli. Yarın.
O Pierre hoje não trabalha, só amanhã.
Tamam. Ameliyatı Pierre yapacak, değil mi?
Certo, isso foi assinado pelo Pierre, não foi?
St. Pierre binası.
Palacete St. Pierre. Ergo-o aqui, à vossa frente.
St. Pierre binasındalar, kumarhanedekiler sahte.
Pierre. - Os quadros do casino são cópias.
Pierre, gelebilir misin?
Pierre, podes vir?
Pierre, üniforma lazım.
Pierre, preciso de um uniforme tout de suite.
Rüyalardan konuşuyorsak Michel, Jean-Pierre ve benim rüyam Le Mans 24 saat yarışını kazanmaktır.
E o sonho do Michel, do Jean-Pierre e meu É ganhar a corrida de 24 horas de Le Mans!
Bu Jean-Pierre, kardeşim.
Este é Jean-Pierre, o meu irmão.
Fakat, sen ve kardeşinle bir anlaşma...
Só que o Jean-Pierre fez uma promessa...
Julie, bu Laura, Jean-Pierre'in kızı.
Esta á a Laura, a filha do Jean-Pierre. - Bom dia, Laura.
Lastik...
Preciso de uns pneus para a Gabrielle. Olá, Jean-Pierre.
Julie'yi buraya yolla.
O carro da Julie está a vir para aqui Jean-Pierre.
1 saat yeterli olacak, sadece Jean-Pierre biliyor.
Eu preciso de uma hora necessariamente. O Jean-Pierre está a par de tudo.
Adı Jean-Pierre Thibodoux.
O nome dele é Jean-Pierre Thibodoux.
Jean-Pierre.
Jean-Pierre.
Sopayı hemen farkettim, Jean-Pierre.
Por acaso notei, Jean-Pierre.
Jean-Pierre, seni seviyorum.
Jean-Pierre, eu amo-te.
Jean-Pierre, haydi, gitmemiz gerek.
Jean-Pierre, vem, temos que ir.
Jean Pierre'le mi? "
Mentira! Com o Jean-Pierre?
St. Pierre Clavet'de.
Em St. Pierre Clavet.
St. Pierre Clavet'nin arşivcisi bizi aradı.
A arquivista do convento contactou-nos.
Pierre Tanguy'la kalacaksın.
Tu está com o Pierre Tanguy.
- Pierre.
- Pierre.
Pierre, peki sen de onlara vurursan ne olur?
Pierre, o que acontece se lhes respondermos?
Sen de benim arkadaşımsın, Pierre.
Também és meu amigo, Pierre.
Pierre adında iyi bir arkadaş edindim.
Eu fiz um bom amigo. Pierre, é o nome dele.
- Topu al, Pierre.
- Pega na bola, Pierre.
Güzel denemeydi, Pierre!
Boa tentativa, Pierre!
Pierre...
Pierre...
- Afedersiniz, Pierre. - Evet? Bilemiyorum, belki bu size saçma gelecek, ama...
Desculpa, Pierre, talvez seja uma tolice, mas porque falamos de uma operação que, segundo dizes, não tem garantias, sem lhe dizer nada a ele?
Pierre.
Pierre.