Pig tradutor Português
146 parallel translation
Haklısın Pig.
É verdade, Pig.
- Domuzcuk Pig.
- Pig! Olá!
Ben, Pig, Yeller ve Doktor Sokal.
eu, o Pig, o Yeller e o Doc Sokal.
Sana beş bin Pig.
Cinco mil para ti, Pig.
- Durum ne? - Pig bin dolar kadar önde Kid ise 1200 gibi.
- O Pig leva 1 000 dólares de avanço e o Kid talvez 1 200.
- Önce Pig'i bitirecek.
- Primeiro, afastará o Pig.
- Pig öyle düşünmüyor.
- O Pig não acha.
Sana 2500 Pig.
Dois mil e quinhentos para ti, Pig.
Sana 1100 Pig.
Mil e cem para ti, Pig.
Sakin ol Pig.
Tem calma, Pig.
O bacaklarla Pig'e yaptığın çok hoştu.
Gostei do que fizeste ao Pig com aqueles valetes.
Domuz sosisi tatmak isterdim.
Eu gostava de ser o Porky Pig.
Dün üç ayri rezervuara, tuvalete ve benzin istasyonuna gitti.
Ontem foi a três reservatórios, um lavabo de homens e ao Pig Whistle.
Bes gün önce, Pig ve Whistle'da.
Há cinco dias, no Pig Whistle.
Eğer Domuz istemişsem, Domuz isterim.
Quando peço o Pig, quero o Pig.
Şimdi, bana bir Domuz bul. Ancak o zaman bu parçayı kaydetmeye hazır olacağız.
Consiga-me o Pig e estaremos preparados para gravar esta canção.
Şimdi, işte dostlarımızdan aşağılık Hutchins'lerin ateşli domuzlarına bir söz.
E agora uma palavrinha dos nossos amigos no "Hutchin's Hot Pig".
Porky Pig kekeler.
O Gaguinho gagueja.
Ustamınkinden başkasını tutmam.
A wolf and a pig can never be friends.
Domuzcuk Porky'nin tabiriyle :
Bem, como dizia o Porky Pig :
Secrets leak like a stink from a dead pig.
Os segredos vertem como o cheiro de um porco morto.
PIG sporun ardından beraberiz tekrar.
Voltaremos depois do desporto.
Griffith'in "The Musketeers of Pig Alley" ya da Raoul Walsh'un 1915 yapımı New York'un Aşağı Doğu Yakası'nda çektiği "Regeneration" filmleri gibi.
"Ficar vivo ou morrer é o nosso maior drama." O filme de gangsters é anterior à primeira Grande Guerra.
Gangsterler o zamanlar kötü bir çevrenin kurbanları olarak görülüyorlardı.
Como é Musketeers of Pig Alley, de Griffith, ou um filme de 1 91 5 de Raoul Walsh, Regeneração, que foi filmado em exteriores, em Nova Iorque, na Lower East Side.
Gel, Pig.
Anda, porco.
Gel, Pig!
Anda, porco.
"Esk," "Catarol," ve "Pig Up." görüyorum.
Vejo "Esc," "Ctrl", e "PgUp."
Jimmy Pig bir gemi görmüş.
O Jimmy Pig avistou uma nave!
- Beyler. - Domuz Finn'i gördün mü, Dennis?
Dennis, viste o Pig Finn?
Saat 7'de Stuck Pig'de buluşalım.
Vá ter comigo ao "Porco Entalado", às sete horas.
20 dakika sonra Pig'de buluşalım mı? Harika, peki.
Queres ir ter comigo ao "Porco" daqui a 20 minutos?
O diğer alet pis domuz çocuk mu?
"Is dirty little pig boy the other white meat?"
Orada şişko bir domuz gibi duracak mısın?
Não tens nada a dizer? Vais ficar aí como o Porky Pig, atrás a saia da tua esposa?
Pig-i-let! Kanga! Kanga!
Piglet!
- "Cincinnati Dans Eden Domuz."
- "Cincinnati Dancing Pig".
Ve Pig Pen, kardeşime zayıf özrümü iletiyorum.
Pig Pen, as minhas desculpas pelo meu irmão.
Papa Muntz heykeline bardağında en fazla bira olarak gelen ilk kişi... Pig Pen bu senenin Dağın Kralı olarak ilan edilecek.
O primeiro a chegar a estátua do Papa Muntz... com mais cerveja no copo--Pig Pen- - devera ser proclamado este ano Rei da Montanha.
Pig Pen, eğer arzu ederseniz.
Pig Pen, se tu quiseres.
Bu gece olmaz, Pig Pen!
Não hoje, Pig Pen!
Aç kapıyı, Pig Pen!
Abre a porta, Pig Pen!
Pig Pen, ne zaman iyi bir... "Planet of the Apes" filmi hakkında tavsiye istersem ya da belki su borumdan reçinenin nasıl giderileceği hakkında tavsiye istersem, sana uğrarım, tamam mı?
Pig Pen, quando eu quiser conselhos... sobre o bem "Planeta dos Apes" filme... ou talvez como ficar resignado... comigo, eu vou ter contigo, OK?
İşte bir sıcak küvet, Pig Pen.
É um tubo quente, Pig Pen.
Dün gece bara uğradım ve Pig Pen bana anlattı.
Eu parei no bar ontem à oite, e o Pig Pen contou-me.
Pig Pen, bardağı al ve tuvalete git!
Pig Pen, tu vais para a casa de banho com o copo!
Pig Pen, onu aşağı indir!
Pig Pen, pôe-a no chão!
Pig Pen, ne yapıyorsun?
Pig Pen, que estás tu a fazer?
Pig Pen, yanıyorsun.
Pig Pen, estás a arder.
Ara sıra verilen molalarda dondurucu karla karışık yağmurun altında, günlük 19 saatlik çalışma sonrasında evet, her zaman hasta oluyorlar, Pig Pen.
Na sua pausa ocasional... na sua 1 9-horas de trabalho por dia no mar gelado... sim, eles são corridos a toda a hora, Pig Pen.
Pig ve ben düşündük ki ne kadar şikayet etsen de burada iyisin.
Eu e o "Porco" achámos, que tu reclamas demais Tu estás bem aqui.
Ama 19. yüzyılın edebiyatından bir şeyler alırken Griffith 20. yüzyılın sanatına şekil veriyordu. Filmin duygusal etkisini keşfetti. 1.
Explorou o impacto emocional do cinema e antes do início da I Guerra já tinha delineado quase todos os gêneros incluindo o filme de gangsters, com o seu Musketeers of Pig Alley.
- Domuz Finn.
- Pig Finn. É interessante.