English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ P ] / Pinkman

Pinkman tradutor Português

111 parallel translation
Jesse Pinkman kim?
Quem é o Jesse Pinkman?
- Jesse Pinkman.
- Jesse Pinkman.
Jesse Pinkman'la isin nedir?
Quem é esse Jesse Pinkman?
En Üstün Matlet JACOB PINKMAN
Primeiro Lugar em Matemática JACOB PINKMAN
Jesse Pinkman'i arıyordum.
Estava a ligar para o Jesse Pinkman.
Pinkman?
Pinkman?
Bayan Pinkman, buraya resmi görevli olarak gelmedim.
Mrs. Pinkman, não estou aqui a título oficial.
Hayır daha haber yok. Dinle benim için 89 model bir Chevy Monte Carlo'yu araştırır mısın? Jesse Pinkman adına kayıtlı.
Faz-me um favor e investiga um Chevy Monte Carlo de 89 registado em nome de Jesse Pinkman.
Jesse Pinkman.
Jesse Pinkman.
Olay yerindeki Chevrolet Monte Carlo, eski bir öğrencisine ait ismi Jesse Pinkman.
O Monte Carlo no local pertencia a um dos ex-alunos dele, um tal de Jesse Pinkman.
Bay Salamanca ile karşılaştığımda Bay Pinkman'ın arabasını takipteydim.
Eu estava a tentar localizar o carro dele quando vi o Mr. Salamanca.
Bu Pinkman'dan ne haber?
Então e o tal Pinkman?
Jesse Pinkman olduğunu varsayıyorum.
Calculo que sejas o Jesse Pinkman.
Eminim öyledir ve bunu duymak isterim ama önce Pinkman'ı serbest bırakalım.
Decerto e eu quero ouvi-la, mas primeiro temos de soltar o Pinkman.
- Pinkman'ı serbest bırakmalıyız.
- Temos de libertar o Pinkman.
Jesse Bruce Pinkman bolum 47-8-13'e gore New Mexico'nun mulk kuralina gore ev tahliyesi icin bilgilendiriliyorsunuz. 9809 Margo, Albuquerque, 87104 adresindeki bina icin.
Jesse Bruce Pinkman, de acordo com o parágrafo 47-8-13 do Código de Bens Imóveis de New México, vimos por este meio comunicar o cancelamento do contrato do local constante como 9809 Margo,
uc gununuz var, Bay Pinkman.
Três dias, Sr. Pinkman.
Tatlim, Jesse Pinkman'i hatirladin mi?
Olá, querida, lembras-te do Jesse Pinkman?
Herkes uyuşturucu kralı Jesse Pinkman'ın rahatlıkla soyulabileceğini duyunca ne olacak?
Quando todos souberem que o Jesse Pinkman, barão da droga, pode ser assaltado sem problemas.
Sen Pinkman'sin.
És o Pinkman.
Jesse Pinkman.
É Jesse Pinkman.
- Pinkman ve hapis!
O Pinkman na cadeia? Não sei.
Goodman ile Pinkman konusundaki planını konuştum.
Falei com o Goodman acerca do Pinkman e do teu plano.
Patronumuz her zamanki gibi öğrenirse ve Pinkman'da tutuklanırsa bir sorun olarak algılar.
Mas o nosso patrão iria descobrir, como sempre. E se o Pinkman fosse preso, ele veria isso como um problema.
Pinkman şimdi nerede?
Onde está o Pinkman?
Zaten bu işi senin adına epey kolaylaştırmışa benziyorum. Hiç görgü tanığı olmadan, beni hemen burada öldürebilirsin. Sonra da önümüzdeki birkaç haftayı ya da ayı Jesse Pinkman'ın izini sürerek geçirirsin, sonra onu da öldürürsün.
tornei-o muito fácil para si. a tentar encontrar o Jesse Pinkman e matá-lo também.
İkimiz de Pinkman'ı unutur gideriz.
Esquecemo-nos ambos do Pinkman.
Pinkman'dan haber var mı?
E o Pinkman?
Telefon defterinde kayıtlı olan Jesse Pinkman mı?
O Jesse Pinkman está na lista telefónica.
Bir insan ona nasıl ulaşır?
Jesse Pinkman. Como é que alguém o localizará?
Jesse Pinkman'ın şu anki mevkisi.
Jesse Pinkman. Paradeiro actual.
İkimiz de rahatlayalım o zaman. Ben Pinkman'ı aradığımı söylediğim zaman, ikimiz de sebebini biliyoruz, değil mi?
fiquemos ambos confortáveis. não é?
Senin için de sağladığım bir şey bu. Eğer Pinkman'ı ele verirsem, sen de düşünmeye başlarsın...
E isso é algo que eu te forneço. então vais perguntar-te
Size Jesse Pinkman'ı veririm.
Dou-lhe o Jesse Pinkman.
Bu çok kalitesiz bir mal Pinkman.
É um trabalho muito desleixado, Pinkman.
Avukattan bahsedecek olursam... Sanırım Pinkman denen çocuğun satış yapmak istediğini bilmelisin.
O advogado queria que te dissesse que o miúdo Pinkman quer vender.
Jesse Pinkman ile?
O Jesse Pinkman?
Bay Pinkman, siz de oturursanız.
Sr. Pinkman, se fizer favor.
Haydi, Pinkman.
Vamos, Pinkman.
Pinkman mı yine?
Estás a falar do tal Pinkman?
Kaybolduğunda seni bulmaya çalışırken... Jesse Pinkman diye bir öğrencin vardı.
Quando tu desapareceste e eu procurei-te através do teu antigo aluno, o Jesse Pinkman...
Pinkman'ın bir karavanı olup olmadığını hatırlıyor musun?
Lembras-te se o Pinkman tinha alguma caravana?
Aslında Pinkman yok etsin.
Ou melhor, pede ao Pinkman.
Bay Pinkman, tutuklamaya karşı mı çıkacaksın?
Jesse Pinkman, juntamos também resistência à prisão?
Hank'in aradığı şu Pinkman- -
Este tal Pinkman que o Hank andava à procura...
Jesse Pinkman geldi!
O Jesse Pinkman está aqui.
Pink, Pinkman.
Percebes?
Bu hikâye etrafa yayılırsa eğer, üzerlerine dolu gibi yağacak olan İnsan Hakları'nın korkusundan, genç Efendi Pinkman'a geniş, ferah bir ranza temin etmek zorunda kalacaklar.
Eles têm de manter-se afastados do jovem mestre Pinkman por causa do caos mediático que se iria abater sobre eles, se esta história viesse a público.
Bay Pinkman'ın bizim mavi meth olarak tabir ettiğimiz fenil-2 metamfetamin üretimi ve dağıtımıyla ilgisi olduğuna dair haklı gerekçelerim vardı.
Estou convicto de que o Mr. Pinkman esteve envolvido na produção e distribuição de metanfetaminas fenil-2, ou mais exactamente, metanfetaminas azuis.
Şu Pinkman denen çocuk.
Aquele miúdo, o Pinkman.
- Jesse Pinkman.
O Jesse Pinkman.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]