English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ P ] / Planeta

Planeta tradutor Português

13,630 parallel translation
Bütün bir gezegenle parti yapamayacak kadar yaşlandın mı yoksa Rick?
Estás velho e já não consegues aguentar como um planeta?
Summer, ben bu gezegeni ele geçirmeden önce bu adam kayıtlı bir cinsel suçluydu.
Antes de eu me apoderar do planeta, este homem era um tarado sexual.
Elektrik mühendisiyim, iki çocuk babasıyım ve düz, eş merkezli meme ucu halkalarımdan anlaşılacağı gibi ben bu gezegenin en üstün ırkındanım!
Sou engenheiro elétrico, pai de dois filhos, e, como podem ver pelas minhas aréolas lisas e concêntricas, sou da melhor raça do planeta!
Muhtemelen bir hoverkopter kullanmamalıyım. Ya da 200.000 çocuk hastanesi işletmemeliyim. Ya da 12 milyon fritöz kullanmamalıyım.
Não devia estar a pilotar isto, nem a gerir 200 mil hospitais pediátricos e a usar 12 mil fritadeiras, mas também não posso fechar loja e ir para outro planeta.
Gezegeni yemesin diye onu zincirlemiş olabilir.
Pode estar preso para que não coma o planeta!
İkincisi, dürüst olayım, ben bebek yiyen bir katilim ve bu gezegene de bebek yemek için geldim.
Segundo, para ser honesto, sou um assassino que come bebés e vim para este planeta para comer bebés.
Ve neden bir daha bu gezegene gelmeyeceğim biliyor musunuz?
E querem saber porque nunca vou voltar a este planeta?
Hanginiz gerçek bilmiyorum, ama bu evi sahte anıları kullanarak yayılan sahte sevdiklerimiz istila etmiş.
Ouçam-me. Não sei se são reais, mas esta casa está infestada de entes queridos falsos que se espalham através de memórias falsas e o nosso planeta será destruído se saírem.
Ama sonunda, sadece biri kazanacak... "Müzik Gezegeni"!
Mas, no final, só haverá um Planeta da Música.
"Müzik Gezegeni" ne hoşgeldiniz!
Bem-vindos ao Planeta da Música.
İlk sırada, Parblesnops gezegeninden "The Greeby Bobes" grubunun en yeni şarkısı var!
Vamos começar pela nova música do Planeta Parblesnops, dos Bobes Gananciosos!
Arboles Mentirosos gezegenine geçelim.
Passemos ao Planeta Arboles Mentirosos!
Buradan eve portallayıp, geri dönersek dünyadan ayrılmak için yeterli şarjı kalmayacak.
Se a usares agora, não vamos ter bateria que chegue para sair do planeta.
Gezegenimiz canlı bir yarışma programında esir tutuluyor ve senin çözümün de seyirciyi vurmak mı?
O nosso planeta está preso num programa de televisão e a sua solução é abater o público?
"Müzik Gezegeni" nin 988 sezonundan sonra Cromulonlar, Dünya'yı son kazanan ilan ediyor. Ve müzikal realite şovumuzu sonlandırıyor.
Depois de 988 temporadas de Planeta da Música, os cromulons decidiram declarar a Terra o grande vencedor e acabar com o programa musical.
Dünya gezegeninde gösterdiğin fedakar davranışların galaksi boyunca yankılandı.
Notícias dos teus atos altruístas para salvar o planeta Terra correram a galáxia.
Burası gezegen gibi bir şey. Sağ ol Morty.
Isto é um planeta ou assim.
Dörtgen bir uzay boşluğunu modifiyeli bir zamansal alana koydum.
Vê só. Pus um vazio espacialmente tesselado dentro de um campo temporal modificado até um planeta desenvolver vida inteligente.
Koca bir gezegen sana enerji mi üretiyor?
Tens um planeta inteiro a produzir energia para ti?
İdrak etmesi zor gelebilir ama bu kutunun içerisinde, muazzam ölçülerde enerji üretebilecek bir gezegeni olan sonsuz bir evren var.
É difícil de compreender, mas dentro disto está um universo infinito com um planeta capaz de gerar enormes quantidades de energia.
Bu gezegende de mikro-evren teknolojisini bulmak üzere olan kibirli, şerefsiz bir bilim adamı olmalı.
Algures neste planeta há um cientista arrogante prestes a criar um microverso.
Kölelerden oluşan bir gezegen yaratmaktan bahsediyorsun.
Vais criar um planeta de escravos.
Üstünde durduğun gezegeni yaratan adamı yarattım ben!
Eu criei o tipo que criou o planeta onde estás!
Burası tarih öncesi bir gezegen Morty.
É um planeta pré-histórico.
Dünya dışında bir yerde % 100 başarı oranı olan bir yer biliyorum.
Conheço um sítio fora do planeta com uma taxa de sucesso de 100 %.
Şimdi sırada, D-Ünya gezegeninden Beth ve Jerry Smith.
Agora temos Beth e Jerry Smith do planeta "Tirra". - Que emoção.
İlkel bir gezegen olduğu için, ilişkideki sorunlar...
É um planeta primitivo, portanto as disfunções... O quê?
Aslında onu başka bir gezegenden aldım, o yüzden bana göre de uzaylı.
Ela veio de outro planeta, portanto é alienígena para mim.
Shrimply Pibbles'ın gezegeninde atmosferin % 10'unun eroinden oluştuğunu biliyorsun değil mi?
Tem noção de que 10 % da atmosfera do planeta do Shrimply Pibbles é heroína?
Dostum, henüz gezegeninizin silecek suyu var mı yoksa çıldırıp, bize tapınmaya mı başlayacaksın?
Este planeta já tem líquido de para-brisas ou vais passar-te e começar a adorar-nos?
Burası bir arınma gezegeni.
É um planeta de purga.
Bu gezegen de korkunç.
Este planeta é do piorio.
Morty ve ben, arınma yapan bir gezegendeyiz.
- Quem é? Eu e o Morty estamos num planeta de purga.
Arınma yapan bir gezegendeyiz, Summer. Arınma.
Um planeta de purga, Summer.
Deniz fenerinizin çatısına çıkıp Dünya'daki ablama sinyal yollamak istiyorduk sadece. - Başka bir gezegen orası.
Só queríamos chegar ao topo do farol para mandar um sinal à minha irmã na Terra, um outro planeta.
Sizleri yargılamıyorum. Başka gezegenden gelen biriyim sadece. Ama bu kız yoksul insanlarınızdan biri ve galiba onu insanlık dışı koşullara maruz bırakmak sizin için sorun olmadı çünkü size zarar verme şansı hiç yoktu.
Não vos vim julgar, sou de outro planeta, mas esta rapariga é um dos vossos pobres e parece que vocês não se importam de a sujeitar a condições desumanas porque ela jamais vos poderia fazer mal.
Bu arada, TV sinyallerimizin onun gezegenine ulaşması ışık yılları sürüyor.
O nosso sinal de TV demora anos-luz a chegar ao planeta dele.
Sizleri Squanch Gezegeni'nde eş birleştirme törenimize davet ediyoruz.
Convidamos-vos a vir ao Planeta Asfixia para a cerimónia de parceria.
- Sanırım Squanch Gezegeni'ne 6.000 ışık yılı uzaklıkta.
Deve ser para o Planeta Asfixia, a 6000 anos-luz daqui.
Adının toz toprak anlamına geldiğini biliyorsun değil mi?
A Terra que se... O nosso planeta tem o nome do chão.
Bütün gezegen mısır koçanında!
O planeta inteiro!
Baba, bu gezegende günler ne kadar sürüyor?
Pai, quantas horas tem um dia neste planeta?
Bilgisayar, bu gezegende günler ne kadar sürüyor?
Computador, quantas horas tem um dia neste planeta?
Seçeneklerimiz bu ikisi çünkü mısır koçanı gezegenine asla gitmiyoruz.
Só temos duas opções. O planeta maçaroca está fora de questão.
Dünya olarak bilinen meçhul gezegen yıldızlar arası terörist ve kanun kaçağı Rick Sanchez'in önceden saklandığı yer galaktik federasyona katılan 6048. gezegen oldu.
O planeta pouco conhecido, chamado Terra, outrora o esconderijo do terrorista e fugitivo intergaláctico Rick Sanchez, tornou-se o 6048º planeta a juntar-se à Federação Galáctica.
- Vay anasını, gezegenin çekirdeği.
É o núcleo do planeta.
Merhaba, ben Dünya gezegeninden Jerry Smith.
Chamo-me Jerry Smith. Sou do planeta Terra.
Bir düğün için gezegen dışındaydık da.
Só saímos do planeta para ir a um casamento.
Böylece Goku Kaio Gezegenine eğitim yapmaya gider. Tam bu sırada da evrenin uzak bir köşesinde akıl almaz olaylar patlak vermişti.
Enquanto o Goku treinava no planeta do Sr. Kaibe, num outro canto do universo, algo incrível estava a acontecer.
Gezegenime eğitim salonuymuş gibi muamele etmeni istemiyorum.
Tens é que parar de tratar deste planeta como um hotel 24 horas.
Para unutun. Ne o var gezegendeki en değerli şeydir.
Ela tem a coisa mais valiosa do planeta.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]