Popeye tradutor Português
208 parallel translation
- Bill Wall, Wimpey, Madpan ve Popeye.
- Os maiores da sua seção? - Bill Wall, Wimpy, Popeye.
Enseleriz onu Temel Reis.
Ele não nos foge, Popeye.
Bana bakın, Temel Reis geldi.
Ora bem, está cá o Popeye!
Temel Reis, Poughkeepsie'de ayaklarınla oynuyor musun?
Popeye, continuas a coçar os dedos dos pés em Poughkeepsie?
Evet Temel Reisi iyi tanırım.
Sim, conheço o Popeye.
Temel Reis.
Popeye.
Temel Reis. "
Popeye. "
Zavallı Temel Reis.
Pobre Popeye.
- Neredesin, Temel Reis?
- Onde estás, Popeye?
Pasaportun, Temel Reis.
O teu passaporte, Popeye.
Yarın bir şey göremezsek işler çok zorlaşacak, Temel Reis.
Vai tornar-se muito difícil se não virmos nada amanhã, Popeye.
Temel Reis, Miki Fare. Ne olmuş yani?
Popeye, Mickey Mouse.
Kıpırdama Denizci.
Alto lá, Popeye.
Linda. Seninle sonra Popeye's'da görüşürüz, tamam mı?
Linda, vemo-nos mais tarde, no Popeye's, está bem?
POPEYE'S TAVUK ÇÖREK
FRANGO BISCOITOS
Sizin Temel Reis gibi, her gün ıspanak yedi.
Tal como o vosso Popeye, ele come espinafres todos os dias.
Melmac'da temel reis moron kabul edilir.
Em Melmac. Popeye é considerado um cretino.
Temel Reis gibi mi? Temel Reis dövmesi gibi mi? Hayır mı?
Como o Popeye?
" Ben denizci Temel Reis Ben denizci Temel Reis
" Sou Popeye, o marinheiro Sou Popeye, o marinheiro
"Ben denizci Temel Reis Düüt düüt"
"Sou Popeye, o marinheiro"
Temel Reis gibi.
- Sim. É como o Popeye.
Temel Reis'ti.
Acho que foi o Popeye.
Ben Temel Reis'im
Sou Popeye the Sailor Man
Aynı Temel Reis'in dediği gibi :
Como diz o Popeye :
Popeye Doyle ( French Connection'da Gene Hackman'ın oynadığı polis ) gibi tüm şehirde onu takip etme falan.
Uma espécie de perseguição à Popeye Doyle pela cidade.
- Soy, Popeye.
Sou o Popeye.
Ese, Pepe La Onda'dan değil.
O Popeye não devia estar na La Onda.
Popeye sinirlerime dokunuyor.
O Popeye dá-me cabo dos nervos.
Popeye almaya çalıştı.
O Popeye Quis ter à força.
- Ya Popeye?
E o Popeye?
- Popeye 3. çekim için ücretimi kesiyor adamım.
O Popeye está-me a cobrar um terço do meu salário, man.
Hey, Popeye, sana evde topçu olamayacak demiştim.
Tu também. Oi, Popeye. Eu disse-te nada de artilharia cá em casa.
Popeye borcunu öder ve... yüzde on alır.
O Popeye limpa a divida e leva 10 %.
Ödeşme zamanı, Popeye.
É hora da desforra, Popeye.
İri olan, şişko domuz Popeye, şurada ortada olan var ya? Liderleri olmalı.
Este grande porco gordo, Popeye, mesmo aqui no meio?
Popeye Savedra gibi PCP laboratuarı sahibi serseriler mi?
Punks falhados como este Popeye Savedra com os seus lab. de PCP?
- Popeye Savedra ne cehennemde?
Vira-te de costas. Onde raio é que está o Popeye Savedra?
Hala Popeye Savedra'yı istiyor musun?
Ainda queres o Popeye Savedra? Zuniga?
Dinle Smokey, eğer koruma istiyorsan bana Popeye'den fazlasını vermelisin.
Escuta, Smokey. Se queres protecção, tens que me dar mais que o Popeye.
Huh. Ben Popeye Savedra'yı Onda'nın lideri sanıyordum.
E eu pensei que o Popeye Savedra era o Líder da Onda.
Daha sonra Temel Reis.
Adeus, Popeye.
Geri geldim. Geri geldim. Ne, bitti mi?
Ninguém gosta do Popeye.
- Seni yakaladım Temel Reis.
- Já te apanhei, Popeye.
- Popeye, bu adamı emniyete al.
Popeye!
Temel Reis oldun.
Pareces o Popeye.
Pekala o zaman çapanı fırlat Temel Reis.
Não? Pois, leve as âncoras, Popeye.
Hey Popeye, topluyor musun?
Sempre o fizeste.
Bizim payımızdan n'aber adamım?
Ei, Popeye, Tens andado a colectar?
Bu Popeye Savedra.
É o Popeye Savedra.
Tamam.
O Popeye é giro.
Pişmanlıklardan bahsetmek.
"Ninguém gosta do Popeye."