English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ P ] / Pros

Pros tradutor Português

83 parallel translation
Çocuklara asker şapkamı gösterip eve helikopterle geldiğini söyleyeceğim.
Vou mostrar pros meus amigos... e dizer que veio num Flying Fortress. . .
Amerika'ya dönüyorum.
- Voltarei pros EUA.
Gidip bizimkileri arayayım.
Estou indo ligar pros meus parentes
Az önce evimi, bizimkileri aradım.
Eu acabei de ligar pra casa, ligar pros meus parentes.
- Amerika'ya dönüyoruz.
- De volta pros Estados Unidos. - Escute.
Toprağa geri gömülsün.
Volte pros confins da terra.
- Şeye yer lazım...
- Precisamos dar espaço pros caminhoneiros.
Sadece onu bir kahraman yaptın, yıllarca bu hikayeyi anlatacak.
Ah, que herói! Agora você tem história pra contar pros netos.
Kostümler için çok kısayım. Erkekler için çok uzunum.
Sou muito pequena pras roupas, muito alta pros homens...
Sorunlarını gömmek için bara gidersin ve içersin.
Você vai pros bares e bebe só pra afogar todos seus problemas.
Unutma, kapı her iki tarafa da sallanabilir.
Lembre-se, a porta gira pros dois lados.
Kapı her iki yönede sallanır. Hatırladın mı?
A porta gira pros dois lados, lembra?
Kapı her iki yönede açılabilir.
Esta porta gira pros dois lados.
Bu kapı her iki yönede açılabilir.
Esta porta gira pros dois lados.
İkiniz de gitme vakti geldi, tamam mı? Hadi bizim eve gidelim.
Vá se foder, nego, é pros dois irem.
Büyükbabamlara elveda deyip dememeyi düşünüyordum.
Só estava pensando... dizer adeus pros meus avós.
Eğer bu adamlar profesyonelse, neden bunu arkalarında bıraksınlar?
Se estes gajos são pros, porque deixaram esse promenor para trás?
Peki yönetim bana editörel yönetimin şirket parası ile, vajina almasına dair bilgi için... nasıl bir paket önerecekler?
E que indemnização está pronta a oferecer-me à luz da informação que tenho sobre o editor ter pago a pros - tituta com dinheiro da empresa?
Çocuklarıma onları çok sevdiğimi söyleyin.
Diga pros meus filhos que eu os amo muito.
İngliz dostlarımız için.
Pros nossos amigos ingleses.
Kalanı büyükannen ve ailen için
O resto é pra minha avó e pros seus pais.
Kitap rafımdaki şu küçümseme dolu bakış!
Esse olhar de ódio pros meus livros!
Korktum, balıklara yem oldu.
Fiquei nervoso, dei pros peixes.
Sen, bahçeye.
E você, vá pros fundos.
Ian, eğer bu aileden biri olacaksan, sana kulak tıkaçı versem iyi olur zira, Portokalos ailesinin kadınları dırdır yapmıyorlar ise, ölmüşler demektir
Ian, se vais pertencer a esta família, arranjo-te uns tampões pros ouvidos... porque as mulheres Portokalos morrem se não estiverem a chatear ninguém!
Gucci giyen şu o... çocuklarıyla yine Las Vegas'a mı gitmek istiyorsun?
Queres voltar pra Las Vegas pros teus cabrõezinhos de fato da Gucci?
Sen yukarıdan benim için gönderildin.
Manda um pros anjinhos por mim, está bem?
Yeter ki çocukların, meymenetsiz suratını hatırlayabilsin.
O suficiente pros seus filhos se lembrarem da sua maldita cara.
Oh İsa, her sefer çocuklarıma baktığımda...
Jesus, toda vez que olho pros meus filhos...
Ben anladım...
Eu tenho pros Eu tenho pros
Her fırsatı değerlendirin. ProfesyoneI arayın.
Espalhem-se, tirem vantagem de qualquer oportunidade, procurem os pros.
Herkes profesyonellerin yanında işini yapar.
Toda a gente estava com os pros e faziam a sua coisa.
Bana ABD'ye geri döneceğini söylediği geceydi.
Esta noite ela me disse que ia voltar pros EUA.
Kendine ve diğerlerine yalan söylemeye devam mı etmek istiyorsun?
Você quer continuar mentindo pra si mesmo e pros outros?
Hayatını hala eski zamanlarda yaşayan ve yenilerinin olmasına izin vermeyen bir adam.
Um homem que vive a vida da sua maneira e não liga pros outros
Alınma Will, ama biz kaybedenlere yardım programı düzenlemiyoruz.
Um aviso Will, não vamos sustentar uma vitória pros perdedores, ok?
Hepimiz arabalarımıza koşabilir ve farklı yönlere dağılabiliriz.
Nós podemos todos correr pros carros lá fora e se espalhar em diferentes direções.
Şimdi bu bayan bi...
Que esta mulher é uma pros..
Bu yiyecekleri Dabé'nin çocuklarına götürmeliyim.
Tô levando as quentinhas pros meninos do Dabé.
Buyum eşrafım için Böyle seslenir kankalar bana
Pros malucos das quebradas E pras minas muito loucas
Elemanlar boş mideyle çalışamayacaklar yoksa.
É só pros amigo não trabalhar de barriga vazia.
Düşmana bilgi sattın.
Foi vender informação pros inimigos.
Bakın, iyi giyimli birisi, terkedilmiş bir mülk için ederinin yarısını teklif etmek isterse ve sonra da adamlarımla bana binayı yıkmamız için iyi bir para öderse... bırakın istediği binayı yapsın.
Olha, se algum vigarista da cidade me oferecer um preço decente... por uma propriedade desamparada e então pagar pra mim e pros meus rapazes... um bom dinheiro para derrubar o local. Deixe-o construir o que quiser.
Biliyorum, ama sana bir daha kazık atarsam, bunu aileme verirsin.
Eu sei, mas se eu algum dia fazer besteira de novo você dá isso pros meus pais.
( pros : hem kazanım hem de fahişenin kısaltması )
Que prós é que achas que há nisso?
Annem ve baban için iş hep ilk sıradaydı
O trabalho sempre veio em primeiro lugar pros meus pais.
Üzgünüm bayan, ziyaretçilerin burada olmaması gerekiyor.
Desculpe-me senhorita. Não era bem pros clientes estarem aqui novamente.
Kıdemsiz Onbaşı Danforth'un sicili mükemmel.
Cabo Danforth, pros e contras
Gözlerin bayram etsin o zaman.
É um colírio pros olhos, irmão.
Meyve suyu içebilirsin ama.
Esta é pros caras que não estão mais aqui.
Kardeşlerim için bir parti vermek istedim ve bu herif pezevenk kıyafetiyle çıkıp geliyor.
Eu estava preparando uma festa pros irmãos, e esse cara aparece.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]