Public tradutor Português
95 parallel translation
'THE PUBLIC ENEMY'NİN'YAZARLARI GANGSTERLİĞİ YA DA SUÇU...
OS AUTORES DE'THE PUBLIC ENEMY'TÊM COMO OBJECTIVO...
'THE PUBLIC ENEMY'ÖZÜNDE GERÇEK BİR ÖYKÜDÜR,
APESAR DA HISTÔRIA DE'THE PUBLIC ENEMY'...
HALK DÜŞMANI BİR İNSAN YA DA KARAKTER DEĞİLDİR...
'THE PUBLIC ENEMY'NÃO É UM HOMEM, NEM É UMA PERSONAGEM...
Inquirer'in "Public Transit Şirketi" ne karşı yürüttüğü kampanya.
A campanha contra a empresa de transporte.
Unuttuğunuz bir gerçeği hatırlatmalıyım. Public Transit'in en büyük hissedarlarından birisiniz.
Charles, devo lhe lembrar de um fato que esqueceu... você é um dos maiores acionistas da Empresa de Transporte Público!
Public Transit'in 82.364 hissesinin sahibi Charles Foster Kane olarak... Görüyorsunuz, sahip olduklarım hakkında bir fikrim var. Sizi tüm kalbimle anlıyorum.
Como Charles Kane, que tem 82.364 ações preferenciais... conheço as minhas posses, eu concordo com você.
They're all for public display.
Devem ser tornadas públicas.
John Q. Public.
John Q. Public.
Bay Public, daha önce bir büroda çalıştınız mı?
Sr Public, ¿ já trabalhou num escritório?
Akşam yemeğinde ne yapıyorsunuz Bay Public?
¿ Que vai fazer logo á noite Sr. Public?
Nerede yiyeceksiniz, Bay Public?
¿ Onde vai jantar esta noitee Sr. Public?
Ulusal Halk Radyosu.
National Public Radio.
Çok iyidir.
Não gosta de Public Enemy?
Public Domain filminde çok iyiydin.
Foi tão boa em "Public Domain".
Public Domain'in bir sahnesinde kameradan bana bir bakışın vardı. İşte seni o an sevdim.
Há uma cena em "Public Domain" em que olhas para a cämara, para mim e eu amei-te.
Public Domain de iğrençti!
E "Public Domain" foi uma merda!
- Bu PE! - Umurumda değil!
- São os Public Enemy!
Hiç bizzat şiddete bulaştı mı, halka zarar verdiğini gördünüz mü?
Era ele everhimseIfassociated violence, ou alguma public perturbação?
Elvis Costello'yla Public Enemy'i karıştırabilen tanıdığım tek kişisin.
Só tu consegues misturar o Elvis Costello e Public Enemy.
Anthrax ve Public Enemy kontrolden çıkmışlar adamım.
Anthrax e Public Enemy estavam fora de controlo.
Özellikle de size gösterilmeyen bir olay olduğunda. Bunu iyi izle.
Em The Public Enemy, teve a ousadia de dar o clímax do filme e o castigo do herói fora da tela.
Hadi Chuck D zencisi bir pislik, geri kalanlar da potansiyel suçlu.
Esse preto Chuck D já era, e o resto dos Public Enemy também.
Massive Attack'i, Public Enemy'yi, favorim Morphine'i ve Duane Eddy'nin müthiş gitarını dinlediniz.
Ouviram os Massive Attack, Public Enemy, Morphine, os meus preferidos, e a viola do Duane Eddy. E bom ouvir os Toots e os Maytals.
Geri kalan günlerimi National Public Radio'da sürünerek geçirmeyi planlamıyorum.
Não vou passar o resto da vida na Rádio Nacional.
Benim favorim her zaman, Public Enemy'den Flava Flav olmuştur.
O meu preferido sempre foi o Flavour Flave dos Public Enemy.
Çığlık atıp, camı açıp kapıya vurdum ve Public Enemy'i yüksek sesle çaldım.
Já tentei buzinar, pôr a cabeça de fora e gritar! Já desci a janela, bati na porta e pus os Public Enemy aos berros!
NWA, Public Enemy.
NWA, Public Enemy.
Mesela bizim GNU yazılım paketleri için en sık kullandığımız örnek GNU General Public License, yasaya uygun özel bir belge bu işi başarıya ulaştıran bir belge.
O exemplo específico que nós usamos para a maioria dos pacote de software GNU é a Licença Pública Geral GNU, um documento específico legalmente que cumpre esta função.
Şey, kullandığım lisans GNU General Public License.
Bem, a licença que eu uso é a Licença Pública Geral GNU.
İş TV'ye geldiğinde John Q Public'im. Bu, fikrimi senin gözünde değerli kılar.
Sou um espectador médio de TV, por isso a minha opinião é valiosa.
İş TV'ye geldiğinde John Q Public'im. Bu, fikrimi senin gözünde değerli kılar.
- Sim, sou uma porcaria, mas é o público que se quer na TV e acho que minha opinião vale o trato.
Ben hiç Bay Wade ile karsilasmadim ama Public Policy dergisindeki kentsel gelisimin zorluklari hakkindaki röportajinda demis ki- -
Nunca conheci Mr. Wade mas ele foi entrevistado para a Public Policy sobre os desafios do desenvolvimento urbano e disse...
Separate things. One fills me with a dread akin to public speaking engagements.
Por um lado dá-me um frio na barriga de ouvir a palavra compromisso.
KISS Forum'a hoşgeldiniz, Rhode Island Public Access'in KISS hakkındaki en popüler gösterisi.
Bem vindos ao Forum dos KISS, o programa de Rhode Island em sinal aberto mais popular dos KISS.
Sunny Day Real Estate gibi duygusal olarak kolay İncinir, Public Enemy gibi politik bilince sahip.
Vulneráveis emocionalmente, como os Sunny Day Real Estate, mas conscientes politicamente, como os Public Enemy.
Anna Malan, Amerika radyosu için bildiriyor.
Anna Malan, reporter da Public Radio de América, estação de...
Neydi o? Public Enemy mi?
Quem era, os Public Enemy?
Sadece milyonerlere tanınan bir fırsat sayesinde.
Uma pequena oportunidade do Initial Public Offering só disponível para milionários.
Bugün Public Intemacy'de... Yıldızımız, Tanya Murphy.
E hoje no "Intimidade Pública", a pop star Tania Murphy.
Muhtemelen PYK Halkla İlişkiler adına yapılmıştır.
Deve estar em PYK Public Relations.
Public Radio International'dan, burası The World.
De Public Radio International, isto é The World.
Evet, ve Sierra Club, İnsanlık İçin Habitat, opera ve Public Radyosu'na da veriyorum.
E ao Sierra Club, à Habitat for Humanity, à ópera, e à rádio pública.
Orada Public Enemy ve A Tribe Called Quest, De La Soul var.
Tenho aí Public Enemy, e A Tribe Called Quest, De La Soul.
After many days at sea, the exhausted bear pulls up on shore at this pungent public beach.
Depois de muitos dias no mar, o urso esgotado sobe em terra nesta praia pública.
Eşcinsel joe public.
O público homossexual.
Bu yüzden birçok millet, birçok şirket ve John Q. Public baş döndürücü sayılardaki sorunları kabul edeceklerdir.
Tantos países... Tantas empresas e tantos cidadãos, todos temos que concordar que são inúmeras as questões.
... burada sokaklarda John ve JAne Q Public ile konuşmak için. Hayatın anlamını.
... aqui nas ruas para falar com John e Jane Q Public, acerca do significado da vida.
Bir tek bu kaset mi var sende? Public Enemy sevmez misin?
Só tem essa fita aí?
"The Public Enemy" de filmin doruk noktasını gösterip filmin kahramanına hak ettiği cezayı verme cüretinde bulunmuştu.
Esta é Gene Tierney, uma cara de anjo, mas um coração negro!
Yarim saat içinde basin toplantisinda olmaniz gerekiyor.. 173 00 : 13 : 03,298 - - 00 : 13 : 07,894... ve Public Policy dergisi sehir planlamasi için bir alintiya ihtiyaci var. Hey.
Tem de gravar uma entrevista daqui a meia hora e a Public Policy quer uma citação sobre os desafios do planeamento urbano.
Amerika'da bir radyoyla da sözleşmemiz var.
Também temos um contrato com a Public Radio nos EUA.