Pâte tradutor Português
41 parallel translation
Size, Benedic usulü "Gruyère avec pâte de fruits" hazırladım.
Vocês vão comer Ovos Benedict com paté du foule.
Pâté de foie gras, efendim.
O patê de foie gras.
Hapse atılırsa orada onu çiğ çiğ yerler.
Se o apanharem na prisão, fazem dele pâté de foie gras.
Pierre'in harika pâté de foie gras sandviçlerinden de getirt.
E os canapés de patê de fígado de ganso que Pierre faz bem. Patê de verdade, da Paris de antes da guerra.
Sevdiğimiz o tatlı için 5 dükkana gittim.
Fui a cinco lojas atras do pâté.
Tatlıdan biraz yemeden onların tatlıyı bitirmesine izin verme.
Não os deixe comer o pâté todo.
Burada o sevdiğiniz tatlılardan da var.
- Comprei o pâté de que gosta.
Senin yerinde olsam biraz az tatlı yerdim, tatlım.
Tenha cuidado com o pâté.
Pâté Strasbourg?
Pâté Strasbourg?
Sepette şahane bir pâté var.
Tenho um excelente pâté no cesto.
- Şaraplı kavun jöleli yumurta, engerekli uskumru yağda karaciğer patesi, kerevit suyuna çorba.
- Queria melão com Porto ovo em gelatina, uma cavala de conserva pâté de foie gras, caranguejo em caldo de carne...
Ama kaz cigeri ezmesinin böyle yapïldïgï kesin.
È exactamente assim que se faz pâté de fígado de ganso.
Midye, kaz ciğeri, Beluga havyarı, Benedikten usulü yumurta... tarte de poireaux, yani pırasalı tart... bademli kurbağa bacağı veya ceufs de caille Richard Shepherd var.
Moules marinières, pâté de foie gras, caviar de beluga, ovos beneditinos, tarte de poireaux, é tarte de alho-porro, perninhas de rã com amêndoas, ou oeufs de callie Richard Shepherd.
- Ezme de bol kepçeden olsun.
- Não seja mesquinho com o pâté.
Pate.
Pâté.
Bu pate çok değişik.
Ena, este pâté é estranho.
Ben habis bir devrimciyim ve Büyükelçiyi öldürüp, yaptım.
Eu sou um malvado revolucionário e matei o embaixador e transformei-o em pâté. Ah...
Soğuk tavuk, paté d'alouettes salade de langoustine, gâteau de carottes et Gruyére...
Galinha fria, pâté d'alouettes, salade de langoustine, gâteau de carottes et Gruyère... Tu.
Ezmeyi çok iyi yaptığım için bu işi yapmam gerektiğini söyledi.
Disse que o pâté estava tão bom que devia vender para fora.
Demek ki sadece 700 ezme daha satmak zorundasın.
Então tens de vender mais 318 quilos de pâté.
Bu kadar iyi ezme yapan hiç kimse bu kadar kötü olamaz.
Ninguém que faça pâté assim pode ser assim tão má.
Bu, ezmenin neden yapıldığına bağlı.
Isso depende de que é feito o pâté.
Kahve, pate... Kielbasa sosisi, çeşitli peynirler, Beluga havyarı.
Café, "pâté".... salsichas, queijos, caviar Beluga.
Parçalarını dağıtacağım.
Embarraré tu pâté.
Seltin orman mantarından yapılmış mükemmel bir pâté.
Um excelente paté feito de fungos da madeira de Seltin.
Olanlar... SeItin pâté.
Havia o pate de Seltin.
Bizim düğünümüzde şimdiye çoktan ciğer soteyi kaldırmışlardı.
No nosso casamento, já tinham embalado o pâté, a esta altura.
Geçen hafta "Pate Labelle" e gitmiştik.
Fomos ao Pâté LaBelle na semana passada. O que achaste?
- Ve ben de André le Pâté. Kontun uşağı.
E eu sou André o Pate, criado do Conde.
- İyi misiniz Bay Pâté?
Está bem, Mr. Pate?
- Ben André le Pâté.
Tenho grandes tomates... e o meu rabo sobra fogo. Sou André o Pate.
Ve Pate
E pâté.
- Kara ciğerin şimdi yağ.
O seu fígado está agora como... pâté. SGPT / SGOT Enzimas do fígado
Bir kutu Camembert peyniri, biraz Pâté...
Uma caixa de Camembert, um pouco de paté...
Nina Bailey.
Fruta, pâté, azeitonas...
Kraker, uh, pt? ve yumuşak seattle peynirlerinden var. İster misin?
Temos bolachas, pâté e uma selecção de queijos moles de Seattle.
Biraz da "Pâté en croûte" ve de kremalı ve patatesli fondü.
E um "pâté en croute" e um "Founde Vacherin" com batatas.
Ezme gibi tadı.
Parecem pâté.
- Pate de Canard.
- Pâté de canard.
Biraz daha pâté ( hamur ) lütfen!
Mais patê, por favor!
Biraz daha pâté ( hamur ) mi istediniz?
Quer mais patê?