Pşşt tradutor Português
109 parallel translation
Psst!
Psst!
Hey, psst!
Hei, psst!
Hey!
Psst! Olá.
- Saklanan insanlar "psst" der.
- Disse "psst"! As pessoas que se escondem dizem sempre isso.
Psst!
BEATLES PARTEM PARA AS BAHAMAS...
Anlam takınma.
Psst! Nada de expressões.
El bombaları.
Psst... as granadas...
Temiz.
Psst. Tudo livre.
Psst! Ne kadar zamandır, bellboysun?
Há quanto tempo és mandarete?
Bayan!
Psst... Senhora!
- Maestro!
- Pssst, psst, Maestro!
Psst.
Psst.
Ama... Bu yüzden "pısst" demedim.
Mas... não foi por isso que fiz, "Psst."
Neden "pısst" dedin?
Por que voce fez, "Psst"?
Şimdi öleceksin. Psst!
E agora vais morrer.
Pist!
Psst!
- Psst! - Büyükbaba bence bu adam biraz kaçık.
Avô, acho que este tipo é meio passado.
Psst! Yandakine geçir!
Vai passando.
- Psst. Etraf temiz.
- A costa está livre.
- Bu meslekte çalışmak... - Hey, psst.! günah değil.
Não é pecado um homem dedicar-se à sua vocação.
Yeah, ağzını burnunu kır onun, Horst! Psst.
- Dêem-lhe com força, Horst!
Red!
Psst! Vermelho!
- Psst, Barney. - Babam uyudu.
Barney, o meu pai adormeceu.
Psst! En iyi et butta olur.
A melhor carne é a de trás.
Peder, gel buraya!
Psst! Pai! Vem aqui!
Senin derdin ne dostum?
Psst. O que é isso, homem?
" Psst! seni seviyorum.'" diyordum.
Estava a dizer, "Psst, amo-te."
Lütfen cevap taşlarınızı... verdiğimiz numaralı zarflara koyun... ve düzenli bir şekilde masama getirin. Psst!
introduzam a lage das respostas no envelope numerado... e coloquem-no na minha secretária.
- Kate!
- Psst.
Hey, arkadaşlar!
Psst!
Psst.
- Eu.
Psst!
- Psst!
Şimdi, Aeryn.
- Psst!
Psst!
- Diabos!
- Psst. İyi tatiller.
- Passa uma boas férias.
Psst! Neelix.
Neelix?
Psst! Psst! Nasıl gidiyor?
Como é que está a correr?
Tssk!
Psst!
- Kim... - Selam!
- Psst!
Pst!
Psst!
Etraf güvenli mi?
Psst. Ei... - A costa está livre?
Bu gece nasıl? - Psst!
Vamos esta noite?
İşte burada. Psst!
Outra?
Gitmeliyiz hemen modülü bulup modülatöre gidelim
Ahh. Lá está ela. Psst!
Pısst!
Psst!
İçki içmeyi bırak artık bebeğim.
Pare com a bebedeira. Psst! Gatinha.
Hey Keisha.
- Psst. Keisha.
Hey, psst. Gelini gelin.
Voltem aqui.
O kuş bize "psst" mı dedi?
Aquele pássaro fez "pst"?
Bir buçuk saatliğine Yaşıyor olabileceğini düşündüm. Psst.
Por uma hora e meia, pensei que ela pudesse estar viva.
Psst. Belki gizli bir kapı çalma sesi icat edebiliriz, ne olur ne olmaz.
Devíamos inventar um toque secreto, em caso de, qualquer coisa.