Qaeda tradutor Português
620 parallel translation
Usame Bin Ladin, El Kaide ve mağaralarda yaşayan bütün piç kurusu kökten dincilerin canı cehenneme.
Que se foda o Osama bin Laden, a Al Qaeda, e todos os atrasados, homens-das-cavernas, fundamentalistas, filhos da puta, de todo o mundo.
Annem Louisiana'daki evimize dönmemi istiyor. El Kaide'nin bile beni buna zorlayamadığını söyledim.
A minha mãe quer que eu volte para o Louisiana, mas eu disse-lhe que nem a Al Qaeda me conseguiria apanhar.
Asabiyah, El-Kaide kökenli, Sudan'da gizlenen köktendinci bir örgüt.
Asabiyah é uma célula ultra-extremista que se esconde no Sudão. é um fragmento dissidente da Al Qaeda.
El-Kaide'nin kitabında uzun mesafeden öldürme yoktur.
Assassinatos à distância fazem parte do jogo da Al-Qaeda.
El-Kaide'nin eğitimli nişancıları Amerikan devlet görevlilerini vuracaklar.
A Al-Qaeda tem atiradores treinados para atingirem membros do governo.
Al Qaeda Kuzey Korelilerden 10 kat daha fazla ödüyor.
A Al-Qaeda paga-nos dez vezes mais.
Gördüğün kişinin orta dereceli bir El Kaide görevlisi olduğunu saptadık.
Identificámos o homem que viu como oficial intermédio da Al-Qaeda.
- Ama... - Ayrıca ele geçirilen... El Kaide kaynaklarından elde edilen istihbarata göre hedef kısa süre önce bu bölgede görülmüş.
- Temos informação independente, obtida de fontes capturadas da Al-Qaeda, que indicam que o alvo foi visto nesta região, recentemente.
- El Kaide'nin bilinen şahsiyetleri.
- figuras da Al-Qaeda.
- Bir El Kaide ajanı da öyle.
Também um operacional da Al-Qaeda.
El Kaide`nin içinden. Ama Ladin`in kulağı da olabilir.
Dentro da Al Qaeda, ele estava no grupo dos lunáticos... mas tinha a atenção de bin Laden.
11 Eylül öncesi El Kaide'ye karşı FBI / CIA ortak operasyonunda üst düzey görevliydi.
Antes do 11 de Setembro, integrava uma brigada conjunta do FBI e da CIA para investigar a Al Qaeda.
Bin Ladin Suudi'ydi. El Kaide, Suudi parasıyla kurulmuştu. 19 hava korsanının 15 tanesi de Suudi'ydi.
Embora Bin Laden seja saudita, a Al Qaeda seja financiada por verbas sauditas e 15 dos 19 terroristas fossem sauditas, aqui estava o embaixador saudita, a jantar casualmente com o Presidente, no dia 13 de Setembro.
12 Eylül sabahı El Kaide'ye olan tepkimizi öğrenmeye geldiniz.
Foi trabalhar no dia 12 de Setembro disposto a programar que resposta dar à Al Qaeda.
El Kaide'den çok Irak'tan mı bahsetti?
As perguntas incidiram mais sobre o Iraque do que sobre a Al Qaeda? Sem dúvida.
Kesinlikle. El Kaide'yi sormadı.
Ele não falou da Al Qaeda.
Afganistan'daki El Kaide üslerini bombalamayı önerdiğimizde... " Afganistan'da iyi hedefler yok.
Quando perguntámos se bombardeávamos infraestruturas da Al Qaeda, no Afeganistão, Rumsfeld disse :
Afganistan'la başlama nedeni El Kaide saldırısıydı.
Tiveram mesmo de atacar o Afeganistão primeiro. Era obviamente um ataque da Al Qaeda e a Al Qaeda estava no Afeganistão.
Usame bin Ladin ve El Kaide üyeleri gibi çoğu kaçtı.
A maioria escapou-se, bem como Osama Bin Laden e a maior parte da Al Qaeda.
Frances ve ailesi El Kaide tehdidine rağmen alış veriş yapıyor.
Frances Stroik e a família fazem compras de última hora, sabendo que a Al Qaeda planeia atacar a América.
- Doğru. FBI, o yaz ABD'de El Kaide üyeleri olduğunu ve Bin Ladin'in, ajanlarını ABD'de uçuş okullarına gönderdiğini biliyordu.
O próprio FBI sabia que, nesse Verão, havia membros da Al Qaeda nos EUA e que Bin Laden infiltrara agentes em várias escolas de aviação do país.
Saddam Hüseyin, El Kaide üyeleri de dahil olmak üzere teröristlere yardım edip, onları koruyor.
O Saddam Hussein ajuda e protege os terroristas, incluindo membros da Al Qaeda.
Irak ile El Kaide arasında bir ilişki vardı.
Havia uma relação entre o Iraque e a Al Qaeda.
Tıpkı El Kaide gibi özgürlüğü sevmemizden nefret ediyor.
Ele odeia, tal como a Al Qaeda, que nós amemos a liberdade.
El Kaide'yi suçla.
Culpe a Al Qaeda.
El Kaide'yi suçlamamı söyledi.
Que culpasse a Al Qaeda.
Oğlumun Irak'a yollanmasına El Kaide karar vermedi.
Não foi a Al Qaeda que decidiu mandar o meu filho para o Iraque.
El-kaide'den dolayı tetikte olmamızı söylüyorlar. "El-kaide mi, nerede?"
Dizem-nos para termos cuidado com a al-Qaeda. Tipo, "Onde?"
Brooklyn'liyim ben aga, sokmuşum El-kaide'sine.
Sou de Brooklyn, estou-me a cagar para a al-Qaeda. Merda.
Adi El-Kaide.
Filhos da puta da al-Qaeda.
El-kaide hiç, Oklahoma'da bir bina uçurdu mu?
Merda, foi a al-Qaeda que explodiu o edifício em Oklahoma?
El-kaide hiç, size şarbonlu mektup yolladı mı?
Foi a al-Qaeda que pôs anthrax no vosso correio?
El-kaide hiç, James Byrd'ü gözyuvaları kafasından fırlayana kadar sokak boyunca sürükledi mi? Hayır.
Foi a al-Qaeda que arrastou o James Byrd pela rua até os olhos lhe saltarem da merda da cabeça?
El-kaide'den korkmam ben, "El-Beyaz Kodaman" dan korkarım ben.
Não. Eu não tenho medo da al-Qaeda, tenho medo do Al Cracker.
El-Kaide'nin o silahlar için yaptığı planları gördüm.
Vi planos da Al-Qaeda para usar essas armas.
El-Kaide korkmamızı istiyor.
A Al-Qaeda quer-nos assustados.
Ama neden üçüncü kuşak bir Bradford çocuğu, El-Kaide'ye katılsın ki?
Mas por que iria um miúdo de Bradford de terceira geração juntar-se à Al-Qaeda?
Ya da El Kaide'yle bağlantısı olan bir Alman terörist hücresinin adamı.
Ou então um grupo de terroristas ligados à Al Qaeda.
El Kaide'nin adresi rehberde olmadığına göre Alman savaş malzemeleri üreticilerini araştıralım.
Mas como a Al Qaeda não está nas Páginas Amarelas, vamos começar a ver fabricantes de explosivos.
Bu Hamas Operasyonu'nun parası El Kaide'den çıktı.
A Al Qaeda financiou esta operação do Hamas.
Adam El Kaide'ye girdi, daha ne?
Fazemos o quê? Está dentro da Al Qaeda!
Sadece El Kaide'yi inandırmana yardım etmek istedim.
Só o queria ajudar a convencer a Al Qaeda.
El Kaide'deki tek ajanımızdı, sen ne yaptın?
Ele é o nosso único agente dentro da Al-Qaeda. E o que foi que fizeste?
Omzundaki mermi, El Kaide'nin ona güvenmesini kolaylaştırdı.
Colocar uma bala no ombro dele ajudou a Al-Qaeda a engolir o disfarce.
♪... o zaman El Kaide kazanır!
A al-Qaeda ganha
El Kaide'ye çekilen telgraflar. Su İşleri Bakanlığı'na, Mohammed Sheik Agiza'yı görevlendirmesini söyleyen mektuplar.
Transferências bancárias para frentes da Qaeda, cartas ordenando ao Ministro da Água que contrate Mohammed Sheik Agiza, o tipo que tem o seu míssil.
- El Kaide şüphesi var Kuman-Kuman'ın Edmond Zuwanie'nin yerini alma olasılığı...
- Especula-se que a al-Qaeda tido como o sucessor de Edmond Zuwanie...
Saddam...
Al Qaeda...
Saddam.
Al Qaeda.
El-kaide'den korkmuyorum ben.
Eu não tenho medo da al-Qaeda.
Hamas bana inanacak. El Kaide ise şüpheli.
A Al Qaeda é mais complicado.