Quais tradutor Português
12,442 parallel translation
En değer verdiğim... Daha doğrusu eskiden en değer verdiğim beş tane kitap seçeceğim.
Eu escolherei 5 livros, dos quais gosto... que eu costumava gostar mais do que tudo.
Pekâlâ, senin görüşlerini alalım Titus.
Titus, quais são as suas instruções?
Dün geceyle bağlantısı olabilir mi?
Quais são as chances que está conectado com ontem à noite?
- Hangisi?
- Quais?
Pakistan'daki kök dediklerine göre buradaki, Queens'teki kökleri daha derin.
O meu cliente nasceu neste país e sejam quais forem as raízes do Paquistão, ele tem muito mais raízes aqui em Queens.
Kralın emri neymiş?
Quais são as ordens do Rei?
Planın nedir?
- Quais são os teus planos?
... bunlardan ve sayısız başka suçtan suçlu bulundu. ... cezası ise idamdır.
... é dada como culpada deste e de outros incontáveis crimes pelos quais a sentença... é morte.
Ağzı kokan göz doktoru ve iki sol eli, ellerin her ikisi de dolaşmaya eğilimli.
O oculista com mau hálito e duas mãos esquerdas, as quais são desajeitadas.
Bazı şeyler için ölmeye değer.
Há coisas pelas quais vale a pena morrer.
Cezaevi kütüphanesinin en popüler iki kitabını biliyor musun?
Sabes quais são os livros mais populares aqui?
- Dougal haberler nasıl?
Dougal, quais são as novidades?
Çok amaçlı Crispus Attucks Kompleksi planım da hem bir sonraki kuşağa yeni umutlar dağıtacak hem de Harlem'le özdeşleşmiş yeniliklere, yaratıcılığa ve ilerlemeye yeni bir yuva olacak.
O meu plano multifacetado para o Edifício Crispus Attucks é outra forma de dar esperança a uma nova geração, de incubar a inovação, criatividade e progresso pelos quais Harlem é famoso.
Olay mahallinde, yoğun ateş altında bir bölümü aileniz için çalışan bir grup suçluyu etkisiz hale getiren bir adam gördüklerini söyleyenler var.
Algumas pessoas no local descrevem um homem que, sob intenso tiroteio, conseguiu levar a melhor sobre vários criminosos, alguns dos quais possíveis trabalhadores para a sua família.
Seni hapse gönderen suçlar var ya?
Os crimes pelos quais foste preso?
Çok sayıda hayranın var, ne tür müziklerden etkilenirsin?
Tem ali um grande fã. Quais são algumas das suas influências musicais?
Cesaretiniz, yetenekleriniz ve bağlılığınız gelecek nesillere kalıcı bir gelecek inşa etmemize olanak sağlayacak.
A vossa bravura, habilidade e o vosso compromisso serão as bases sobre as quais nós iremos construir um futuro duradouro para as gerações que estão para vir.
Aynı fikirde olmadığın insanlarla anlaşamama sorununu sıklıkla yaşar mısın?
Com que frequência és incapaz de chegar a um acordo com pessoas com as quais não concordas?
Dakikada sekiz bin değişik ruh hali olan tüm duygularını kasırgalarla yaşayan, tek bir kelimeyle, hatta tek bir heceyle her şeyden cayabilen, ben mi durumlara hakimim?
Eu, que tenho 8 mil tipos de humores por minuto, dos quais, cada emoção é um tornado que pode iniciar com uma palavra, uma sílaba? Eu controlo-me?
Öldükten sonra hatırlanır mı, merak ediyorum. Bütün o ince detaylar ve aldığın kararlar senin yok olmana doğru giden bu yolda tüm yaşanacakların sebebi olacaktır.
Pergunto-me se todos depois que morrem, se lembram de todos os pequenos detalhes e decisões que tomaram, todas as razões pelas quais acabaram da maneira que acabaram.
- Nedir günahların?
Quais são os teus pecados?
İyi söz nedir Teddy?
Quais são as novidades, Teddy?
Yönetimin gerçekten neyle ilgilendiğini düşünüyorsun?
Quais achas que são os verdadeiros interesses da gerência?
Dürtüleriniz nedir Bay Abernathy?
Sr. Abernathy, quais são as suas motivações?
Bu raylarda artık binlerce tekerlek dönecek ve dingilleri üzerinde dünya nimetlerinin yarısını taşıyacaklar.
Carris sobre os quais milhares de rodas irão girar carregando nos seus eixos a riqueza de metade do mundo.
Çıkarım ne olacak?
Quais são os benefícios?
Ne cevabı?
Quais respostas?
Nicole için neler dediler?
Quais as palavras que usaram para descrever a Nicole?
Biz kimiz ki, siyahi insanların hangi kelimelerle başa çıkıp çıkamayacağının kararını veriyoruz?
Quem somos nós para atestar, como especialistas, com quais palavras os negros podem ou não podem lidar?
Deniz piyadelerinde bir inzibat olarak sorumluluklarınız nelerdi?
Detective, como Policia Militar na Marinha, quais eram as suas responsabilidades?
Bundy mahallinde bulunan kan örneklerinin sonuçları nedir?
E quais foram os resultados das análises de sangue da cena do crime em Bundy?
- Ne sorusu?
Quais perguntas?
Hangi kasedin jürinin duyması için uygun olduğuna karar vermedim.
Ainda não decidi quais partes das gravações são apropriadas para o júri ouvir.
Günahlarımın ne olduğunu gördüm.
Vi quais eram os meus pecados.
Kaçmaya çalıştığım insanlar sokaklardaki dilenciler, fakirler onlar gerçeğe benim olamayacağım kadar yakındı.
As pessoas em relação às quais eu procurava distanciar-me, os pedintes nas ruas, os pobres, estavam mais perto da verdade do que eu estava.
Emirler ne olursa olsun itaat ettik.
Seguíamos ordens, não interessava quais.
- Başarılarını mı? Neymiş ki onlar?
Quais feitos?
Son haberler nedir?
Quais são as novidades?
Burada geçen günler savaşmaya değer.
Aqui em baixo, há dias pelos quais vale a pena lutar.
Kuralların ne olduğunu ya da bunun nasıl işlediğini tam olarak bilmiyorum. Ama bir yolu varsa...
Não sei bem quais são as regras nem como isto funciona, mas se houvesse alguma forma de...
Ne pis işi?
Quais esquemas?
Bu saçma umut yeni hayatımı üzerine kurmuş olduğum kırılgan temeli tuzla buz etti.
Essa esperança absurda destruiu as frágeis fundações nas quais construí a minha nova vida.
Seninki nedir?
Quais são os teus?
Bugün planların nedir? Gevşedin mi?
E quais são os teus planos para hoje?
Polinomun var olmadığı f fonksiyonları yaratmak mümkündür. Ama bunlar pratikte pek görülmez.
É possível fazer funções artificiais f ( x ), para as quais não existe tal polinómio, mas estas raramente ocorrem na prática.
Çukurun kazılmasına izin vermen karşılığında 5 bin sterlin alacaksın. Parayı da üç Lee ailesiyle bölüşeceksin.
E por permitires a escavação do buraco, irás receber 5.000 libras, as quais vais dividir entre as três famílias Lee.
Bazı dövmeler, Kraliyet ailesinin can düşmanı olan yeraltı örgütlerine sadakatin göstergesidir.
Agora, algumas dessas tatuagens são uma prova de fidelidade a organizações criminosas, as quais são inimigas juradas da Casa Real.
Sadece üzerinde deney yaptığın farelere acıyorum.
Estou só a pensar em todos aqueles pobres ratos nos quais estás a fazer experiências.
Birçoğunu bizzat kendin tutukladın.
Muitas das quais, detidas por si.
- Ne verdi bana peki?
E quais foram?
O.J.'den duyduğunuz son sözler nelerdi?
Quais foram as últimas palavras que ouviu do OJ?