Quarles tradutor Português
136 parallel translation
- Bay Quarles, gördüğüm kadarıyla mesajımı almışsınız.
Sr. Quarles, já vi que recebeu a minha mensagem.
Bay Quarles, "torbacı *" terimini duymuş muydunuz?
Sr. Quarles, já ouviu o termo "oportunista"?
Bay Quarles, bir şey daha var.
Sr. Quarles, há mais uma coisa.
Çok zeki bir insansınız, Bay Quarles.
É um homem inteligente, Sr. Quarles.
Anlattıklarına bakılırsa, Bay Quarles, Boyd Crowder'ı kandırmaya çalışmış ama sonuçta uzattığı ele bir tokat yiyen kendisi olmuş derim.
Sim. Pelo que me disseste, diria que Sr. Quarles tentou enganar o Boyd Crowder e acabou por ser chamado à atenção.
Evet, ama Boyd Crowder'ın Tanner'a bu mesaj patronuna dediğini duydun, Bay Quarles'ı kastediyordu?
Sim, mas ouviste o Boyd Crowder dizer-lhe que era uma mensagem para o chefe, ou seja, Sr. Quarles?
Tanner, Bay Quarles'in niyetinin ne olduğunu söyledi mi?
O Tanner disse quais pensava serem as intenções de Sr. Quarles?
Çok şanslı bir adamsın, Bay Quarles.
É um homem de sorte, Sr. Quarles.
Bay Quarles, belki de Kentucky'den gitme vaktiniz geldi.
Sr. Quarles, talvez esteja na altura de sair do Kentucky.
Theo Tonin, Quarles'ın işine son verdiği için küçük Sammy'nin haddini aştığına karar verip onun yerine yeni kabadayılar mı yollamaya karar verdi?
O Theo Tonin decidiu que o pequeno Sammy exagerou ao cortar o Quarles, decidiu enviar novas forças.
İşin güzel kısmı, şimdi Bay Quarles'a karşı yerinde bir suçlamamız var.
A boa notícia é que temos uma bela queixa federal contra o Sr. Quarles.
Böyle boktan şeylerden başka şeyler için Quarles'ı yakalamak istiyoruz.
Queremos o Quarles por mais do que estas merdas.
Quarles'ın seni tehdit ettiğini kanıtlayamazsak elimizde sadece senin tavana ateş etmen var.
Se não temos o Quarles a ameaçar-te, és só tu a disparar para o teto.
Duygularımı incittiğinden dolayı Quarles'ı en ağır cezaya çarptırmak için gidip tutuklamamın en mühim öncelik olduğunu sanıyordum.
Pensei que a prioridade era eu trazer o Quarles pela ofensa capital de ferir os meus sentimentos.
Bay Quarles, şerif makamımı kaybetmeme sebep oldun.
Sr. Quarles, já conseguiu que perdesse o posto de xerife.
Quarles'ın burada ne kadar çok adamı olursa benim pozisyonum o kadar önemsiz hale gelir dedim.
Quantos mais soldados o Quarles tiver, mais ténue fica a minha posição.
Quarles'a silahlı olduğu için mi yoksa arkasındaki adam yüzünden mi yardım ettin?
Ajudaste o Quarles por causa das armas que ele tem ou por quem está por trás dele?
Robert Quarles benim korumam altında olan iki adamı öldürdü.
O Robert Quarles matou dois homens sob a minha proteção.
Quarles o dairede mi?
O Quarles está naquele apartamento?
- Quarles nerede?
- Onde está o Quarles?
Quarles nerede?
O Quarles?
Bay Quarles.
Sr. Quarles.
Şimdi elimde bir bıçak yok, Bay Quarles.
Não tenho uma faca na mão, Sr. Quarles.
Bay Quarles.
- Sr. Quarles.
Adamlarımın Quarles'a ulaşamadan federal şerifler tarafından tutuklanmasından mı bahsediyordun?
Que os meus homens foram apanhados antes de chegarem ao Quarles?
- Bobby Quarles'ı öldürmek için mi?
Para matar o Bobby Quarles?
Oğlum gibi severdim Quarles'ı.
Amava-o como um filho.
Quarles öldüğünde yerine sen geçmek istiyorsun.
Quando o Quarles se for, queres progredir. É isso?
Bana Quarles'ı getir işleri halledebileceğini göster.
Entrega-me o Quarles, mostra que consegues fazer as coisas.
Diğer ahmaklara verdiğim ücret, ölüsü için 100.000 dolar ve kendisine silah çektiği için Sammy Quarles'la konuşma fırsatı bulursa, 200.000 dolardı.
O preço que dei aos outros gajos foi cem mil dólares morto, 200 mil se o Sammy puder falar com ele sobre encostar-lhe uma arma à cara.
Biz konuşurken, Quarles kendinden geçmiş bir halde soyulup, yatağa zincirleniyor.
Neste momento ele está inconsciente, a ser despido e acorrentado à cama.
- Bak ne diyeceğim. Harlan ilçesine gidip, görevi bitmekte olan şerifle konuşacağım. Bakalım Quarles hakkında bilgisi var mı?
Fazemos assim, eu vou a Harlan e falo com o xerife de saída, a ver se tem informação sobre o Quarles.
Bana Quarles'ı getir.
Entrega-me o Quarles.
Diğer ahmaklara, ölüsü için 100.000 dolar ve kendisine silah çektiği için Sammy Quarles'la konuşma fırsatı bulursa, 200.000 dolar verecektim.
O preço que dei foi de 100 mil dólares por ele morto, Duzentos mil se o Sammy puder falar com ele sobre uma arma na cara dele.
Ne istiyorsun? - Robert Quarles'ı arıyorum.
- Procuro o Robert Quarles.
Robert Quarles'ı arıyorum.
Procuro o Robert Quarles.
- Quarles mı?
- O Quarles?
Detroit'teki adama Robert Quarles'ı teslim edeceğimi söyledim.
Disse a um homem em Detroit que lhe levaria o Robert Quarles.
Önemli olan, Bay Crowder, bana sorduğunda ve Robert Quarles'ın nerede olduğunu soracak şöyle bir cevabı Theo Tonin gibi bir adama verebilir misin sence?
O que interessa, Sr. Crowder, quando ele me perguntar, e vai fazê-lo, onde está Robert Quarles, o Theo Tonin parece-lhe o tipo de homem a quem se diria :
Bay Quarles seni görmeye geldiğinde ki geleceğini biliyorum çünkü bu dünyadaki tek arkadaşı sensin beni ararsın ve ben de gelip senin için düzeneği kurarım.
Quando Sr. Quarles vier ter consigo, e sabemos que virá, uma vez que é o único amigo que ele tem à face da Terra, ligue-me, e eu venho resolver-lhe o seu problema.
Robert Quarles adında bir adam Boyd Crowder bankadan çıktığı anda Boyd'u soyacakmış.
Que anda aí um tipo chamado Robert Quarles que vai roubar o Boyd Crowder logo que ele saia do banco.
Boyd ve Quarles'ı güzel bir şekilde paketlediğini söylüyorsun.
Disseste que tens o Boyd e o Quarles embrulhados com um lacinho.
Quarles'ı elinden kaçırdın ve bu boklarla baş başa kaldık.
E perdeste o Quarles, o que nos deixa com esta porcaria.
Quarles'ın icabına bakıldı.
O Quarles está tratado.
Neredesiniz, Bay Quarles?
- Onde está, Sr. Quarles?
- Beni duydunuz, Bay Quarles.
- Ouviu bem, Sr. Quarles.
Crowder'ın barının dışındaki adamım Quarles'a benzeyen birinin... -... otoparka girdiğini söyledi.
- O meu homem fora do bar do Crowder disse que alguém parecido com o Quarles estacionou.
- Robert Quarles'a benzeyen çok kişi yoktur.
Não há muito quem se pareça com o Robert Quarles.
Bay Quarles?
Sr. Quarles?
Quarles yaptı.
Foi o Quarles.
Quarles vurdu.
O Quarles matou-o.