Quebrada tradutor Português
460 parallel translation
Ama büyük beyaz babanın sözü daha önce bozuldu.
Mas palavra de grande pai branco palavra quebrada.
Eğer bu söz de bozulursa sadece Sioux'lar değil Cheyenne'ler, Oglala'lar Miniconjou'lar, Kara Ayak'lar, Şans Arc'lar dağlarla büyük sular arasındaki bütün kabileler savaşacak.
Se palavra quebrada agora... ... não só os Sioux, mas os Cheyenne, os Oglala... ... os Miniconjou, os Blackfeet, os Sans Arcs...
Biri sana tekmemi attı, ha?
Costela quebrada.
Adam bacağını kırmıştı.
Tinha uma perna quebrada.
Bir de kırık bacak olayı var.
E além disso a perna quebrada.
Sonra bu düzen bozuldu.
Depois a rotina foi quebrada.
Baylar, atları getirirken herhangi bir saldırıya uğrarsanız Yankee'ler bu saldırıyı bertaraf edecekler talimatını size iletmekle görevlendirildim.
Se continuarem as entregas com esta cadência, A ofensiva yankee será depressa quebrada.
Barış şu an bozulmuştur. Bunun suçlusu beyazlar değil.
A paz foi quebrada, por culpa dos brancos.
Siyular, Krovlar ve Karaayaklar bizimle müzakere yapıyorlar ama Şef Kırık El ve onun Şayenleri kendilerini çekiyorlar.
Os sioux, os corvos e os pés negros falam conosco... mas o chefe Mão Quebrada e seus cheyenes resistem.
- Kırık El ya da Şayenler'den bir haber var mı?
Algum sinal de Mão Quebrada ou algum cheyene?
Kırık El St. Louisli beyefendilere daha fazla ilgi gösterebilir.
Pode ser longa. Mão Quebrada devia ter mais... consideração pelos cavalheiros do St. Louis.
Günlerce bekledik... ve Kırık El ve onun Şayenler'i bizimle Masaya oturmaya gelmedi.
esperámos muitos dias... e Mão Quebrada e seus cheyenes não vieram se sentar conosco.
Küçük Köpek beni bekliyor ama Şef Kırık El de bekleyecek mi?
Cão Pequeno diz que me convida, mas diz o mesmo o chefe Mão Quebrada?
Şef Kırık El benim babam.
O chefe Mão Quebrada é meu pai.
Ama Kırık El ile tanışmayı umuyordum.
Mas esperava conhecer Mão Quebrada.
- Kırık El.
- Mão Quebrada.
Şef Kırık El.
O chefe Mão Quebrada.
Kırık El için daha zor olacağına eminim.
Estou certo de que foi pior para Mão Quebrada.
Kırık El'in oğlunu ve Amerikan Atı'nı size karşı kullandığını mı sanıyorsunuz Albay?
Espera que Mão Quebrada entregue o seu filho e Cavalo Americano, coronel?
Albay, bu adam Kırık El'le konuşacaksa... Bu tutumlarını da hesaba katmamız gerekir.
Coronel, se ele for falar com o Mão Quebrada... seria prudente lembrar a sua atitude.
Şef Kırık El öncelikle seninle kızın Yeni Gün hakkında konuşmak istiyorum.
Chefe Mão Quebrada... queria falar-lhe primeiro de sua filha, Dia Amanhecendo.
Böylece tüm savaşçılar Kırık El'in sözlerini duyacaklar.
Tem razão, coronel. Todos os guerreiros deverão cumprir a palavra de Mão Quebrada.
Kırık El, istediğin vaatler burada yazıIı.
As promessas que você pediu, Mão Quebrada, estão escritas aqui.
Kırık El antlaşmayı imzaladı.
Mão Quebrada assinou o tratado.
Kırık El'e güvenme eğilimindeyim ama şu genç Şayen savaşçıları.
Estou disposto a confiar em Mão Quebrada... mas não nestes jovens guerreiros Cheyenes.
- Bunu Kırık El'e ileteyim mi?
- Bem. - Digo isso a Mão Quebrada?
Kırık El, albay tam süvari birliği takviyesi getirtiyor.
Mão Quebrada, o coronel mandou chamar toda tropa de cavalaria.
Kırık El buraya ÖIüler Vadisi ismini koyacaklarını söyledi.
Mão Quebrada disse que o chamam o Vale dos Mortos.
Babası Kırık El'i düşünüyorsun.
Está pensando em seu pai : Mão Quebrada.
Kırık El de torununun West Point'de askeri akademiye girmesini görecek kadar uzun yaşadı.
Mão Quebrada viveu até ver seu neto... ingressar na academia militar de West Point.
Taahhüt ihlal edilirse, babamın yaptığı gibi, Atina'nın kapısına dayanmakta tereddüt etmem.
Se quebrada, não hesitarei nos portões de Atenas, como meu pai.
Her zamanki rutinimi bozdum.
A minha rotina usual, teve que ser quebrada.
Bu gerizekâlının parası kalmadı!
Essa coisa estúpida está quebrada!
Bazı şeyler etrafa saçılmıştı. Ve pencere, mandala yakın bir yerde kırılmıştı.
As coisas estavam reviradas e a janela havia sido quebrada próximo do fecho.
Birbirinin aynısı, kırık sapı bile.
É idêntica, até a alça quebrada.
- Parçalanmış.
- Está quebrada.
Bu adamın omurları çatlamış. Neredeyse iki parçaya ayrılmışlar.
A coluna dele está quebrada em duas partes.
Bay Corry'nin eli yok muymuş?
O Sr. Corry tem uma perna quebrada ou algo do gênero?
Bayan Mary Beecher zinciri kopmuş bu haçı tanımladı, Onu, ölü Apaçinin saç bandından aldığım sırada oradaydı,..
Senhorita Mary Beecher identificou esta cruz com esta corrente quebrada, como sendo a que eu retirei do corpo do Apache.
Param yoksa bana güveniyor.
Quando estou quebrada ele confia em mim.
Param varsa, bir şişe satın alıp odama giderim. Öyle zamanlarda gayet iyi uyurum.
Quando não estou quebrada, eu sempre tenho uma garrafa em meu quarto e então eu durmo muito bem sem dúvida.
O kadına para ödemenin faydası yok.
E além disso, sou eu quem vai pagar a louça quebrada.
Sanırım kanadı kırık.
Acho que a asa está quebrada.
Ve zaman bariyerini aştık!
E a velocidade! A barreira do tempo foi quebrada!
Onunla yolda karşılaştık, Çavuş. Çıkan tekerleği takmamıza yardım etti.
Ele nos ajudou com uma roda quebrada.
Bu aktarma belki de bozulabilir.
É possível que a transferência possa ser quebrada.
Yırtılan kaslar, delik deşik vücut hasarlı omurga, dikişli kafa kırık köprücük kemiği, delinmiş akciğer...
Músculo intercostal rasgado, axilas perfuradas, cabeça quebrada, coluna vertebral com danos, clavícula ruim, pleura aberta...
Bozulmaz güven 300 bin için bozuldu.
Uma aplicação inquebrável, quebrada ao som de 300 mil notas.
Baker Sokağındaki barikatı aştılar.
A barreira em Baker Street foi quebrada.
Tören alayı dağılıyor!
A barreira policial foi quebrada.
Kırık bacak.
A perna quebrada.