Queremos tradutor Português
23,745 parallel translation
Şayet biriyle konuşmak istersek gönüllü olarak buraya gelmelerini isteriz.
Quando queremos falar com alguém, pedimos que venham falar connosco.
Suçlamalarınla ilgilenmiyoruz.
Não queremos saber a quem atribuis a culpa.
İkimiz de aile kurmak istiyoruz ama bende bunu yapacak güç yok. Suçlu hissetmemek gerçekten çok zor.
Uma família é a única coisa que nós dois queremos, e eu sou incapaz de fazer isso acontecer, e é bem difícil não me sentir culpada.
Her istediğini evinden dışarı adım atmadan satın alabilirsin.
Temos tudo o que queremos sem sairmos de casa.
Bu işte açız ve hızlı hareket etmemiz gerek.
Estamos sedentas, queremos agir depressa.
Eğer bu işi beraber yapacaksak sözleşmenizi vereyim. Ve tabiki başkasıyla daha anlaşmamanızı da isteyeceğim.
Se avançássemos com isto e fizéssemos negócio, queremos garantia de exclusividade.
Sizi hala portföyümüzde istiyoruz.
Ainda vos queremos ter no nosso portefólio.
İlk defa kişisel bilgisayar sektöründe olacağız.
Queremos apanhar os primeiros utilizadores de PC.
Onların olduğu her yerde olmalıyız.
Queremos estar onde está o público.
SwapMeet ile yarışırken bize yardım edin demiyoruz.
Não queremos que nos ajude a competir com a SwapMeet.
Onları satın almamıza yardımcı olun istiyoruz.
Queremos que nos ajude a comprá-los.
Bak, yanlış bir şekilde başladık. Yani, ayni şeyi istiyoruz değil mi?
Sei que começámos mal mas todos queremos o mesmo, não?
İkimiz de aynı şeyi istiyoruz.
Nós dois queremos o mesmo.
Doğru ama bazılarımızın dönmesi gereken hayatı var.
E queremos, mas é que alguns de nós temos vidas para as quais queremos voltar.
Bizi neden filme alıyorsun onu merak ediyoruz sadece.
Só queremos saber porque está a filmar-nos.
Ailem, bize sağladığınız her şey için minnettar ama kamp kamptır ve biz de akrabalarımıza kavuşmak için sabırsızlık çekiyoruz.
A minha família agradece tudo o que nos deram, mas é um acampamento e queremos juntar-nos á família.
İkimiz de ülkemiz için aynı geleceği istiyoruz.
Porque nós queremos o mesmo futuro para o país.
Amerikalıların gitmesini. Abuddin'in İslami yasalara göre yönetilmesini.
queremos os americanos fora, que seja governado pela lei islâmica.
İstediğimizi bekleyecek lüksümüz yok.
Não podemos esperar pelo que queremos.
Uygunsuz davranmak istemeyiz.
Não queremos ser impróprios.
Amerikalıyı kara savaşına çekeceksen birliklerimizi ikilememiz hatta üçlememiz gerekir.
Se queremos lutar em terra com os americanos, temos de duplicar ou triplicar as nossas forças.
Namaz kılmak istiyoruz! Namaz kılmak istiyoruz!
Queremos rezar!
Namaz kılmak istiyoruz!
Queremos rezar! Queremos rezar!
İkimiz de Abuddin için aynı şeyi istediğimizden onu ikna edebilirim diye düşünmüştüm.
Pensei que o podia convencer que queremos o mesmo para Abuddin.
Farklı şeylerin peşindeyiz hanımefendi.
Queremos coisas diferentes.
İkimiz de aynı şeyin peşindeyiz. Yani seçimi kazanmanın.
Não, queremos o mesmo, ganhar as eleições.
Bassam'ın tam da böyle bir hata yapmasını istiyoruz. Çok erken gelirse olmaz ama.
Esse é precisamente o erro que queremos que o Bassam cometa.
Abuddin için ikimizin de aynı şeyi istediğine onu ikna ederim sandım.
Pensei que o podia convencer que queremos o mesmo para Abuddin.
İkimiz aynı şeyi istiyoruz. O da istediği savaşı alacak. Bassam, Allah aşkına.
Ambos queremos o mesmo, por isso terá uma guerra.
- Bir keresinde bana şöyle demiştin : "Dünya o kadar kırılgan ki istediklerimizi bekleme lüksümüz yok."
- Disseste-me uma vez que o mundo é tão frágil que não podemos pelo que queremos.
Bana müttefik lazım. Onunla aynı şeyi istiyoruz.
Preciso de aliados e queremos a mesma coisa.
ölmeni istiyoruz.
Queremos que tu morras.
Merhaba Bu haftasonu evleniyoruz da ikimiz de dövme yaptırmak istiyorduk.
Nós casámo-nos este fim-de-semana, e queremos fazer umas tatuagens.
Güven, sana acil servis civarında dolanma demedik mi?
Eitu, já dissemos que não te queremos a andar pelas urgências.
Ama istediğimiz şeyi göremiyoruz.
O que queremos, não podemos ver. Pelo menos não sem ajuda.
Belki de algoritma hakkında bilgi edinmek istiyorsak kötü adamlarımız hakkında bilgi edinmemiz gerekiyordur.
Se queremos entender o algoritmo, precisamos de saber mais sobre os bandidos. Olha para estas latas.
İşin aslı ikimiz de aynı şeyi istiyoruz.
A questão é que tu e eu queremos o mesmo.
Bu restoranın başarılı olmasını istiyoruz.
Queremos que este restaurante seja um sucesso.
Hayır sadece hikayenizde birkaç şey daha kontrol etmek istiyorum.
Não, apenas... Só queremos verificar mais uns aspectos da sua história.
Adalet istiyoruz!
Queremos justiça! Queremos justiça!
Adalet istiyoruz!
Queremos justiça! - Queremos justiça!
Adalet istiyoruz!
Queremos justiça!
Yapmak istersek yapabiliriz.
Se o queremos fazer, podemos fazê-lo.
Bir konuda konuşmak istiyoruz.
Queremos conversar sobre uma coisa.
Konuştuk ve bu olaya müsaade etmeye karar verdik.
Sim, conversamos, e... Achamos que queremos dar um começo a tudo isto.
Thunderboltlar eğer artık birer kahraman olacaksak, buna Zemo'yu yakalayarak başlayalım.
Thunderbolts, se queremos ser heróis, vamos começar por prender o Zemo.
Neden sizinle konuşmak istediğimizi anlamışsınızdır.
Já percebe porque queremos falar consigo.
Aslında bunu konuşmak için gelmiştik.
Por acaso, é mesmo sobre isso que queremos falar.
Zaten çok fazla şey yaptın ama samimi bir karşılama insanların kapıdan girdiğinde göreceği ilk yüzün hoş bir karşılama yapmasını çok isteriz, değil mi?
Já fizeste tanto, mas és acolhedora. Queremos mesmo que a primeira cara que as pessoas veem quando entram seja... Que seja acolhedora, sabes?
Namaz kılmak istiyoruz!
Queremos rezar!
Aynı şeyi istediğimize emin değilim.
Não sei se queremos o mesmo.