Rahipler tradutor Português
515 parallel translation
Rahipler yerli bir kadından söz ediyor.
Sabe-se que os macacos andam com uma nativa.
Leydiyi Kara Rahipler Manastırı'na götürün.
Levai a senhora até Black Canons.
- Kara Rahipler Piskoposu.
- O Bispo de Black Canons.
Kralım, Prens John, Kara Rahipler Piskoposu'nu çağırdı. Yarın Nottingham'da onu kral ilan edecek.
João pediu ao Bispo de Black Canons que o proclame rei amanhã.
Kara Rahipler Piskoposu töreni yarın yapıyorsa bu gece onu manastırında ziyaret edip bir çare önermeye ikna edebiliriz.
Se o Bispo de Black Canons faz a cerimónia amanhã visitá-lo-emos esta noite, para que ele sugira uma forma.
Müsterimin kimliginin kutsalligina siginip... sirlarini sakli tutabilir miyim? Rahipler ve avukatlar gibi.
Posso manter a santidade da indentidade do meu cliente... secreta e fazer o mesmo, com um padre ou um advogado?
Tasalı rahipler yerlerini aldı "Amin, bu çok hoş" de
Pregadores no seus altares Dizem : "Ámen, está quente"
Yazar, ressam ve rahipler gibi bir kutsal görev hisleri olmalıdır. - Kökleri derin, duygusuzca bir iyilik yapma arzusu.
Tal como os escritores, pintores e padres, devem sentir vocação, um desejo enraizado e despretensioso de fazer o bem.
Geçen sene davet ettiğin rahipler gibi diz çöküp bütün gün dua ediyorlar.
Ajoelham e rezam todo o dia como os monges que convidaste o ano passado.
Erkek rahipler sadece 5 ay kaldılar.
Os irmãos ficaram apenas cinco meses.
Erkek rahipler okulda bir karatahta bırakmış.
Os Irmãos deixaram um quadro negro na escola.
Bütün bu işleri, erkek rahipler gibi, terk mi edelim yani?
O quê, deixar todo este trabalho, como fizeram os irmãos?
Bu rahipler bize değil, Firavuna acı getirdi.
Foram os sacerdotes, e não o Faraó, que nos trouxeram a tristeza.
Horemheb, rahipler.
Horemheb, os sacerdotes... até a minha própria irmã.
Bu gece açılış için rahipler, Antik Tanrılar'a kan akıtarak fedakarlıkta bulunacaklar.
Esta noite, os sacerdotes recolocarão os antigos Deuses em público e farão um sacrifício sangrento.
- Oh! Siz rahipler!
Vocês, os monjes!
Rahipler başka laf bilmez mi?
Os padres não dizem mais nada?
Dilsiz rahipler mola verdiler.
Os sacerdotes mudos estão mortos.
O ve dilsiz rahipler.
Ele e os sacerdotes mudos.
Büyük üzüm bağları, yıllanan fıçılar, tadına bakan rahipler, Oklahoma'daki bir kadın kafayı bulmak için!
Vinhas excelente, barris enormes, a envelhecer eternamente, os pobres monges a correr de um lado para o outro a prová-lo, para uma mulher de Tulsa, Oklahoma, dizer que lhe faz cócegas no nariz.
Görevini unutmuş Rahipler için ve kana susamış hayvanlar gibi boğuşmak için hazırlanmış olanlara dua ederim.
Rezei por um pastor que tinha esquecido os seus votos... e se estava a preparar para lutar contra um animal.
Rahipler bize günahkar derdi.
O homens do clero chamar-nos-iam pecadores.
Siz peygamberler ve rahipler, insanların korkusundan yararlanmak için bu tanrıları yaptınız. Nil kızıla dönüştüğünde ben de korkmuştum... ta ki şelalelerin ardında kızıl çamur kusan ve suyu zehirleyen bir dağdan söz edildiğini duyana dek.
Quando o Nilo correu vermelho, também eu tive medo... até que nos chegaram novas duma montanha aquém das cataratas que cuspiu lama vermelha e envenenou a água.
Rahipler Firavun'un tanrı olduğunu söyler fakat sen tanrı değilsin, insan bile değilsin.
Os sacerdotes dizem que o Faraó é um deus, mas tu não és um deus, és ainda menos que um homem.
Belki de rahipler aşkı gerçekten biliyor.
Talvez os monges entendam o amor.
Rahipler iyi para veriyor ben de oynuyorum.
Os padres pagam bem, por isso eu represento.
Rahipler ani ölümlerden ve günahlardan kaynaklanan karın ağrılarından bahsediyor.
Os padres especulam em morte súbita e berros morais.
Rahipler bunun cehennemden daha iyi olduğunu söylüyor.
Mas é melhor que o inferno, dizem os padres.
İtalya'ya, onu hiç tanımayan rahipler tarafından bakılacak.
Para Itália, será educado por monges que desconhecem a sua identidade.
Rahipler ona karşı harekete geçiyor.
O clero está contra ele. O conselho o condena.
Rahipler ve insanlar Süleyman'a karşı ayaklanacak.
O clero e o povo se levantariam contra Salomão!
Rahipler senden daha iyi biliyorlar.
Os sacerdotes devem saber mais que tu.
Eğer kadın için dersen rahipler hemen bebek olayının istenmediğini anlar.
Se se disser que é pela esposa... os padres entendem que não querem ter meninos. E, como o sacramento não tem validez em caso de que haja...
Kurul bitince rahipler evlenebilir mi?
Ouça... É verdade que, quando o Concílio terminar, os padres se casarão? Não.
Rahipler aya benzemek zorunda sanki, ne oldukları ya belli ya da değil.
Não me inspiram confiança. Para mim, os padres devem ser como a Lua : Sabe-se e não se sabe o que são.
Rahipler Tanrı sevgisi çok olan insanlar.
São homens que têm vocação religiosa.
Burada, Yahudiye'deki rahipler tapınaklarında benimle alay etti.
Os sacerdotes na Judéia zombam de mim em seu templo.
Rahipler babamı çekemiyor.
Os sacerdotes têm inveja de meu pai.
Eh, rahipler her zaman üçkağıtçılıklarıyla tanınmıştır.
Bem, o clero sempre tem se destacado por sua astúcia.
Çağlar boyunca, sadece yüksek rahipler. Ama hiç biri girmeye cesaret edemez.
Todos os principais sacerdotes, mas nenhum se atreveu a entrar.
Nereye gideceğimizi rahipler söyledi, senin hoşuna gitmez.
Pelo que estes pregadores me dizem, não ias gostar do sítio para onde vou.
- Çünkü orada rahipler çok dindar.
- Porque lá os padres são muito santos.
İngiltere'de de dindar rahipler var canım.
Certamente, temos santos padres em Inglaterra.
- Bu gurular, hindular ve rahipler tarafından çevriliyim, tamam?
- Certo. - Rodeado de Gurus, Monges, Hindus, certo?
- Rahipler, insanları evlendirir, değil mi?
- Padres casam pessoas, não é?
Günaydın genç rahipler.
Bom dia, jovens padres.
Kremaya batmış İtalyan rahipler önemli şeyler konuşuyor.
Padres italianos em creme de leite, a discutir assuntos importantes.
Cremonalı bu rahipler bir yıldır çalışıyorlar.
Vindos de um seminário perto de Cremona, praticam há mais de um ano.
Üzerlerinde silah olmasın diye ayini yöneten rahipler de aranacak.
Os padres serão revistados para ver se têm armas escondidas.
Rahipler benim tipim değil.
Sou mesmo daquelas que se metem com padres!
Bazı rahipler gibi değil oldukça ünlü.
Não era... mas era muito famoso.