Rainbow tradutor Português
294 parallel translation
Geçilemeyen Nyla da genç husky'sini gösteriyor.4 aydan daha küçük bir Rainbow.
Nyla, que não deixa por menos, também apresenta seu jovem husky, "Arco-íris", de menos de 4 meses de idade.
Aileden söz etmişken, anlaşılan köpeğim Rainbow beyefendi değilmiş!
Parece que o meu cão, o Rainbow, não é nenhum senhor!
Rainbow, Joe'ya dikkat et.
Rainbow, cuida do Joe.
- Sus, Rainbow.
- Calado, Rainbow.
Sus, Rainbow.
Quieta, Rainbow.
Selam Rainbow.
Olá, Rainbow.
İşimiz bitik Rainbow.
Parece que estamos em maus lençóis, Rainbow.
Hücrenin kapısı uçtu ve Rainbow öldü.
O golpe fez a porta da cela voar e matou... ... a Rainbow.
- Rainbow Benny geldi.
- O Rainbow Benny está aqui.
Rainbow Benny miydi?
Era o Rainbow Benny?
Selam Rainbow.
Bem, olá, Rainbow.
O Rainbow Benny'di, değil mi?
Era o Rainbow Benny, não era?
Ayrıca Rainbow'un uzağa gideceğini sanmam.
E acho que o Rainbow não vai longe.
Rainbow hakkında bir şeyler daha olsaydı onu çok güzel öttürürdük.
Sabe, se soubéssemos mais sobre o Rainbow, podíamos pô-lo a cantar uma bela canção.
Binbaşı, Nick az önce Rainbow ile tartıştı onunla ilgili belgeler Nick'in işine yarayabilir.
Major, o Nick acabou de encontrar o Rainbow Benny, mas ele escapou. Alguma informação sobre o Rainbow ajudaria o Nick.
Ortalık karışınca Rainbow Benny kaçtı.
Rainbow Benny quando chegou um ciclone.
Rainbow Benny'miş.
O Rainbow Benny.
Kabul, kadının gerekçesi olduğunu kanıtladın ama başkalarının da gerekçesi var. Stephens'in Macy'nin, Rainbow Benny'nin ve...
É verdade que encontrou um bom motivo para a senhora, mas também têm bons motivos o Stephens, o Macy, o Rainbow Benny e...
Sanırım Rainbow'la ilgili bilgi getirdi.
Deve ter informações sobre o Rainbow.
Çamaşırhane fişindeki bahisleri inceledik hep Rainbow Benny çıktı.
Verificámos as apostas que estavam na lista da lavandaria e o Rainbow Benny estava por detrás de todas.
Daha önce Rainbow'a gelmiştim.
Já visitei o Rainbow.
Rainbow kendini asmadan itirafname imzalasa bu kadar olurdu.
Mais valia o Rainbow ter assinado uma confissão antes de se enforcar.
Tam da müvekkiliniz Rainbow Benny'yi dün akşam neden ziyaret ettiğini söylüyordu.
Mr. Fenster, chegou mesmo a tempo para ouvir o seu cliente explicar porque visitou Rainbow Benny, ontem à noite.
Rainbow öldürülmeden 4 saat önceydi.
Foi quatro horas antes dele ser morto.
- Rainbow'u en son ne zaman gördün?
- Quando viu o Rainbow pela última vez?
Öğrenmek istediğim Rainbow Benny'nin o dairede ne kadar yaşadığı.
O que quero saber é há quanto tempo o Benny Barrow vivia naquela casa?
Zavallı Rainbow Benny'yi seçtin çünkü jokeylere ve hileli yarışlara karışmıştı ve polis onu çifte cinayetten suçlayabilirdi.
Por isso, escolheu o pobre Rainbow Benny porque tinha estado envolvido com jóqueis e corridas desonestas e para a Polícia, ele podia ser o assassino.
Rainbow Benny 32A numaralı daireden 25C numaralı daireye dün akşam 7'den sonra taşındı.
O Rainbow Benny mudou-se do apartamento 32A para o 25C, às 19h de ontem. Foi o porteiro que o disse.
Olay Rainbow Benny ile kapanacaktı şimdi seninle kapanacak.
Sim, quase fechei o caso com o Rainbow Benny, mas agora acabo consigo.
Öyleyse, eğer kalmayı düşünüyorsan,... Miles, Rainbow dışında da adam çalıştırıyor,... o, iyi bir patron.
Se você for ficar por perto, Miles sempre precisa de bons homens. Ele é um bom chefe.
- Oh,... ah, Abbie için daha iyi.
Encontrei os homens de Rainbow, eles tomaram conta disso.
Demek Ernie Combs'un Rainbow için çağırdığı adam sizsiniz?
- Como vai você? - Como vai você, senhor?
İşte bu yüzden,... sizin durdurabileceğinizi düşündüm Rainbow'un adamlarını. - Durdurmak mı?
Por isso acho que você pode ser o único a parar o Rainbow.
Posta işi, Rainbow Çiftliği,... şimdi de arazimin peşinde, Box H.
Primeiro foi o Rancho Rainbow, agora quer o meu lugar, o Box H.
Younger Miles da Rainbow'un ucunda mı oturuyor, eh? Hıh. Bu doğru, Bay Danning.
E Younger Miles está sentado no fim da Rainbow, hein?
Ben adam öldüremem, hatta,... silah bile dolduramam ben.
- Quem, eu? Vá se quiser, ou fique para lutar contra Rainbow.
Demek ki biz ilk defa Rainbow personeli olan,... sığır hırsızlarına karşı geleceğiz, öyle mi?
É a primeira vez que oiço que alguém do Rainbow vai roubar o gado. Se é isso que quer dizer.
Ve neden seni Gökkuşağı Tepesi'ne yatırma planları yapılıyor?
E porquê tantas insinuações acerca de ti e de''Rainbow Hill''?
Orası neresi biliyor musun?
Sabes o que é''Rainbow Hill''?
Gökkuşağı Tepesi ha.
A''Rainbow Hill''...
Finian's Rainbow'da işime yarardı.
Ter-me-ia dado jeito usá-la no Finian's Rainbow.
Peki bu Rainbow Çiftliği nerede?
- Onde é a fazenda Rainbow?
Rainbow yolunda, giderken kiminle karşılaştın?
Sr. Danning?
Rainbow personeli, onu devraldı.
Não deu tempo de ir até Rainbow, aconteceu algo?
Haberler çabuk yayılıyor, Bay Hardison.
Então foi você que levou Ernie Combs para Rainbow?
Şu gördüğün toprakların hepsi Rainbow Çiftliğinin.
Tudo o que você pode ver é da Fazenda Rainbow.
- Kim, ben mi? Gidecek misin ya da kalıp Rainbow ile savaşacak mısın?
- E você, Andy?
Buraya zorla el koydu, Rainbow.
- Foi a seca?
Öyleyse biz de burayı geri almasını biliriz.
Agora tudo pertence a Rainbow. Se ele as tomou, podemos pegá-la de volta.
Altı ay sonra Rainbow'un eline geçecek.
Daqui a 6 meses o Tip Henry vai passar tudo para Rainbow.
- Rainbow topraklarında.
- Na propriedade Rainbow.