English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ R ] / Randa

Randa tradutor Português

78 parallel translation
Ama senin sıranda gelecek.
Mas a sua hora também chegará.
Tam bu dalgakıranda ganimetini indirmek üzereydi.
O seu saque era descarregado neste quebra-mar. Mas oprimia o seu próprio povo e guerreava com os vizinhos.
SON ŞANS GENELEV VE YAKIT
ÚLTIMA OPORTUNIDADE COMBUSTÍVEL E BORDEL Despacha-te, Randa.
- Randa, Jack'ı tanırsın.
- Randa, já conheces o Jake.
- Merhaba, Randa.
- Olá, Randa.
- Selam, Randa.
- Olá, Randa.
- Buradan memnun musun, Randa?
- Como vais por aqui, Randa?
Randa, bize yiyecek birşeyler hazırla.
A Randa vai-nos preparar o almoço, não vais?
Randa, sevgilim, Lester konuşuyor.
Randa, querida, fala Lester.
Git makarnayı ve peyniri getir.
Traz o macarrão com queijo, Randa.
Meşgulum.
Estou ocupado, Randa.
- Randa...
- Randa...
Git, Randa.
Vai para dentro, Randa.
Zil çaldığı zaman seni sıranda göreceğim.
Bart, vai te vestir para ires a escola. tou a espera de te ver assim que tocar a campainha.
Randa yelkenleri öyleyken olmazdı. Kaptan, ana yelkene boş vermek istiyordu.
Não com as velas içadas ele queria abafar as velas do mastro grande.
Sen tek bir hatıranda bile benim tüm hayatımdan daha fazla içten bir inanca sahipsin.
Tem mais convicção numa memória que tenho em todo o meu ser.
Mıranda'yla kavgamızı aklımdan çıkartamıyordum.
Não conseguia esquecer a minha discussão com a Miranda.
Fındıkkıranda "Çorba" olduğumu düşünüyor ki, değilim.
Acha que sou louca por novelas.
Randa McKinney ile birlikte divanda oturuyorduk.
Estou no sofá com a Randa McKinney.
Randa McKinney bütün üstüne başına kusmuştu.
Randa McKinney vomitou-se toda.
Ortak yaşam, bizim ilişkimiz bu şekilde olacak, Randa.
Simbiótico, é assim que vai ser o nosso relacionamento, Randa.
Ve son olarak, biliyorsun, Randa, sana karşı bir şey değil... ama olmak isteyeceğim en son şey, bir Arap olmaktır.
E finalmente, sabes, Randa, sem ofensa nem nada... a minha última escolha seria ser árabe.
- Onun ismi Randa.
- O nome dela é Randa.
Özür dilerim, Randa.
Desculpa, Randa.
Randa, bu çok tatlı.
Randa, isso é tão querido.
Randa, bu Barry.
Randa, este é o Barry.
Ve, Brittany, bu Randa.
Então, Brittany, esta é a Randa.
Randa Orta Doğu'dan gelmiş.
A Randa é do Médio-Oriente.
Gel, Randa.
Anda, Randa.
Randa ve ben Bay A ile cezaya kaldık.
A Randa e eu temos detenção com o Sr. A.
Randa'yı da çağırdım.
Também convidei a Randa.
Emin misin, Randa?
De certeza, Randa?
Ayrıca, Randa'ya seks öğretmemiz gerek, en iyi metod da budur.
Além disso, temos que ensinar coisas de sexo à Randa, e esta é a melhor maneira de aprender.
- Sen değil, Randa, üzgünüm.
- Tu não, Randa, lamento.
Randa, erkeklerin sevdiği pek çok şeyin günah olduğunu göreceksin sen de.
Randa, vais descobrir que muitas das coisas que os homens gostam são pecado.
- İyi misin, Randa?
- Estás bem, Randa?
İsimleri, Kimberly Joyce, Brittany Wells, ve Randa Azzouni.
Os seus nomes são Kimberly Joyce, Brittany Wells e Randa Azzouni.
Randa, iyi misin?
Randa, estás bem?
Randa, sana karşı dürüst olacağım.
Randa, vou ser honesto contigo.
Kimberly ve Randa, onlar kürsüde iyi iş çıkardılar bile.
Kimberly e Randa, elas já fizeram um bom trabalho no banco das testemunhas.
Senden önceki Kimberly Joyce ve Randa Azzouni gibi... sen de, öğretmenin, sanık Bay Anderson'a karşı... tekrarlayan cinsel tacizin... rahatsız edici bir örneğini verdin.
Como Kimberly Joyce e Randa Azzouni antes de si delineou um padrão perturbador de repetido abuso e assédio sexual da parte do réu, o seu professor, o Sr. Anderson.
Randa, bildiğin gibi, Brittany ve ben aktrist olmak istiyoruz.
Randa, como sabes, Brittany e eu queremos ser actrizes.
Randa, bu gerçekten çok güzel... ama Amerika'da, doktorlar fakirlere yardım etmez.
Randa, isso é muito bonito mas na América os médicos não ajudam os pobres.
Randa, bu ülkedeki en iyi şey nedir?
Randa, qual é a grande coisa deste país?
Bak, Randa'yı bırakıyor.
Ouve, ele está a chumbar a Randa.
Ama, Kimberly, Randa...
Mas, Kimberly, Randa...
Randa bu yüzden öldü!
Randa morreu por causa disto!
Seni ehliyet yenileyicisi, kendi sıranda dur!
- Ei, renovadores, fiquem do vosso lado!
Listedeki sıranda, mektubunu açmak var.
Próximo item da lista : Abrir a correspondência.
* Sinema karardı, şov başlamadan önce * * ve güzel bir kadın fark ettin, oturan senin sıranda *
A sala escurece, vai começar, E você vê uma mulher sentada na sua fila
Birinci sıranda ne var?
- Começas tu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]