Randevü tradutor Português
16 parallel translation
Perşembeye randevü ayarladınız, değil mi?
Acaba de marcar uma visita para quinta-feira?
Paul, eğer o randevü Stone'laysa inan senin için çok tehlikeki.
Paul, se esse coisa é com o Stone, é perigoso. Ele é má pessoa.
Nasıl randevü aldın?
- Como é que conseguiste consulta?
Bir yıl önceden randevü verdiler.
Elas são marcadas com um ano de antecedência.
Ne kadar para kazanıyorsun... randevü başına?
Quanto dinheiro é que fazias por... encontro?
Randevü günü gelene kadar bu sefer de benim düşüncelerim değişti.
E enquanto esperávamos pela data, eu comecei a duvidar da decisão.
Tamam, lütfen bana açıklayabilir misin... neden bu tek adamın bir randevü bile istemeden gitmesine izin verdin?
Porque deixas que todos os solteiros se vão embora sem te convidar para sair?
Ee, randevü diyordun?
Então, e esse encontro?
Randevü yeri için bir adres veya telefon numarası kayıtlı mı?
Temos um endereço ou um número de telefone do encontro?
Matt Johnson, cuma günü öğle yemeği için randevü istiyor.
O Matt Johnson quer marcar um almoço para sexta.
Hayır, hayır, hayır, hayır bu bir randevü değil. Bu öğle yemeği!
Não, não, não, não, não, não, isto não é um encontro, é um almoço.
- Harika, randevü alın.
- Fantástico. Marque um hora. Não há problema.
Bana unuttuğunu söyleme. Haftalık randevü gecemiz.
Não me digas que esqueceste.
Randevü gecemizi planlama sırası bende ama unuttum, Ve Castle onun yaptığını geçemezsem Sürekli böbürlenecek kendi yaptığıyla.
É a minha vez de planear a noite do encontro, mas esqueci-me e o Castle vai gabar-se se eu não superar o que ele fez a semana passada.
Daha önce hiç çifte randevü yapmamıştık.
Nunca saímos juntos.