Rape tradutor Português
94 parallel translation
Onu asla kesmeyin Bay Alacakaranlık, yoksa canlı olduğunuzu sanabilirler.
Nunca a rape, alguém pode pensar que está vivo. Induziria em erro.
Hırsının, prens lülelerini kesmesine izin verme.
Não deixes que a ambição te rape a madeixa de príncipe.
Kes, kes, kes kes, kes, kes.
Rape! Rape!
Kabak etme kafamı.
Não me rape o cabelo.
Kafayı kabak etme, tamam mı?
Não me rape o cabelo.
Harika. Kafasını traş et, yıka ve yarayı temizle.
Rape-lhe a cabeça, e limpe e desinfecte a ferida.
"Rape" ( Tecavüz ) dört harflik bir kelime.
Estuprar ( em inglês ) é uma palavra com quatro letras.
Chuny kafasını tıraş et.
Chuny, rape o escalpe.
Benim hanım tıraş olmam için ısrar ediyor.
A minha patroa quer que eu o rape.
Yakında hayalarını da tıraşlamamı istersin.
Não tarda vais querer que te rape os tomates.
- Kraliçemiz çok yaşa.
- Que Deus rape a rainha.
Kökünden elde edilen su da çok şifalıdır.
O rapé daqui só serve como tabaco de cachimbo barato.
Enfiyeni değiştirsen iyi olur, Jonesy.
É melhor mudar de marca de rapé, Jonesy.
Parmağınızı enfiye kutumdan çeker misiniz?
Importa-se de tirar o dedo da minha caixa de rapé?
Evet, zavallı adamın enfiyesi çalındığı için.
Isso é porque o rapé do pobre homem foi roubado.
Enfiyesi mi?
Rapé?
Enfiye kutusu değil, oysa o da değerli ama sadece enfiye.
Não a caixa, embora seja valiosa. Só o rapé.
Enfiyesi mi... çalındı?
Rapé... roubado?
Ayrıca ne tür bir hırsız tutup enfiye çalar?
De qualquer forma, que tipo de ladrão rouba rapé?
- Ffolly Hardwicke'in enfiyesi.
- Rapé do Folly Hardwicke.
"Jacob Rushton gerçekten kalp krizi geçirdi ama buna enfiyesindeki tehlikeli bir madde neden oldu."
"Jacob Rushton sofreu mesmo um enfarte, mas foi induzido por uma substância nociva no rapé."
"suçu belirtecek maddeyi enfiye kutusundan çıkarmadı."
Não retirou o resíduo incriminatório da caixa do rapé. "
Enfiye.
Rapé...
Enfiyenizi istemiyor musunuz?
Não quer o seu rapé?
Bu adam sıradan suçlulardan farklı biri, bir adamı enfiyesiyle zehirlemeyi düşünecek kadar şeytani bir zeka.
Isto sugere uma mente diferente da do comum criminoso, uma mente capaz de conceber algo tão diabólico como envenenar um homem com o seu próprio rapé.
Enfiyesindeki strikninle öldürülmüş olabileceğini.
Então, Miss Marple, morreu com estricnina no rapé?
Bu yöntem bu kitapta yazılı : Kıyamet Kutusu, enfiyeyle cinayet yöntemi de öyle.
O método é descrito neste livro, "A Caixa da Maldição", tal como, já agora, o princípio do homicídio com rapé.
- Enfiye.
- Rapé.
Yüzümü sert yakası ve gömleğine yaslamıştım, kokusunu alabiliyordum : kola, tıraş losyonu ve çiğnediği tütün ile viskinin güçsüz kokusu. Yataktan kalkmadan önce her sabah içtiği o bir yudum viski.
Tinha a cara encostada ao colarinho engomado da camisa dele e sentia-lhe o cheiro / a goma, a loção da barba e o rapé, e, finalmente, o ténue cheiro a uísque da mistura que ele bebia na cama de manhã, antes de se levantar.
Kendisine verilen her şeyi koklama alışkanlığı var. Ama bugün, onu hapşırtmadan burun deliklerine tütün doldurmayı başardım.
Geralmente, fareja tudo, mas hoje enchi-lhe as narinas de rapé sem que ele espirrasse.
Kendimi kötü hissedince, Bir doktoru görmeye gittim.
Não me apetecia rapé, então fui a um cirurgião.
İran terliğinden bir sigara al.
Sirva-se de rapé no chinelo Persa.
7 tane tütün kutusu vardı.
Tinha sete caixas de rapé aí.
Bir zamanlar el işleriyle uğraşmış ama fazla sürmemiş. Yine bir zamanlar Çin'de bulunduğunu da söyleyebilirim. Ve son zamanlarda çok fazla yazı işiyle uğraştığını.
Que fez trabalho manual durante algum tempo, toma rapé, esteve na China e, ultimamente, tem escrito bastante.
Böyle bir zamanda bir tutam enfiye çok yararlı olabilirdi.
Nestas alturas, um pouco de rapé pode ser muito eficaz.
Bir tutam enfiyenin çok faydalı olabileceğini öğrendim.
Diz-me a experiência que um pouco de rapé pode ser muito eficaz.
Bilin diye söylüyorum, Danielle bu 10 bin dolari gögüs implanti için kullanacak.
Rape!
Biraz Huprian böceği enfiyesi ister misin?
Posso interessá-lo em rapé de besouro hupyriano?
Bence İskenderiye tütününden daha faydalı bir şey bulabilirsin.
Penso que vai achar o rapé muito mais salutar do que tabaco de Alexandria.
Enfiye.
Rapé.
Watson'a enfiye'den söz etme.
A propósito, não mencione o rapé a Watson.
Daha yeni bir parti kaliteli Hupyrian böceği enfiyesi getirttik.
Recebemos agora um bom rapé de escaravelho hupyriano.
Canım artık böcek enfiyesi istemiyor.
Na verdade, já não gosto de rapé de escaravelho.
- Böcek enfiyesi kullanmayı bırakmalısın.
Devia deixar de usar rapé de escaravelho.
Bu arada nerede benim böcek enfiyem?
Por falar em cheirar, onde está o meu rapé?
Enfiye kutusu.
Uma caixa de rapé.
Böcek tozum nerede?
E onde está o meu rapé de besouro?
Ya çok fazla böcek tozu çekiyorsun ya da Ticaret Kulesi'nin zirvesinde oturan en vizyon sahibi kişisin.
Ou tem andado a cheirar demasiado rapé de besouro, ou é o maior visionário que já se sentou no cimo da Torre do Comércio.
Taç ile altınlar benim enfiye kutusuyla taşlar senindir.
Coroas e dobrões são meus. Caixas de rapé e camafeus, teus.
Bak bakalım şu Ferengide bu böcek tozundan daha var mı?
Veja se esse ferengi tem mais deste... rapé de besouro.
Sağ ol, kalsın.
A minha coleção de rapé de besouro?