Rating tradutor Português
69 parallel translation
- Rating'lerimiz yükseliyor.
- As audiências subiram.
Rating mi istiyorlardı? Bu adamın kol kasları bile 10 puan eder.
Posso conseguir 10 pontos de avaliação apenas pelos seus bíceps.
Hem rating istiyorsunuz, hem de insanlar grev yapmasınlar diye televizyonun başından kalkmasınlar istiyorsunuz. Bunu da Gilligan Adası'nı tekrar yayınlayarak başaramazsınız.
Vocês querem audiências... pessoas em frente de canais fixados... em vez de linhas seleccionadas... bem, não vais conseguir isso... com reviravoltas na Ilha Gilligan.
Ben rating almaya çalışıyorum. Ben de bir radyo istasyonu işletmeye çalışıyorum.
Só estou a tentar dirigir uma estação de rádio.
Bunu anlıyorum ve rating almaya başlayınca sponsorların ortaya çıkacağını söylüyorum.
Percebo isso e estou a dizer-te que os patrocinadores estão aí logo que conseguirmos audiências. Há um grande problema.
Yeni rating sonuçları geldi.
No novo livro de audiências, ele subiu.
Yakında ilk çocuğumuz dünyaya gelecekti ve 6 hafta sonra da yeni rating sonuçları çıktı.
Estávamos prestes a ter o nosso primeiro filho, e seis semanas depois, as audiências saíram. Destruímos todas as outras estações no mercado.
Rating için savaş başlatmaktan daha garip değiliz.
Não é mais absurdo do que começar uma guerra para ter audiência.
Biliyor musunuz, izleyiciler şu Tonight Show'da tanıştığı... Jill isimli kızı görmek istiyorlar ; iyi rating aldı.
Sabem, as audiências pedem muito por aquela rapariga, Jill... que ele conheceu no The Tonight Show.
- Çok meşgulüm, şu an en yüksek rating bizde - Sonunda şansım oldu... marine olmak için
O programa corre muito bem, tenho andado ocupadíssima, mas agora posso estar só a marinar.
sonuçta rating artar. Bana beyaz yakada suçluların izini süren bir polis kuvvet birimi bul ve gerçekte oldukları gibi taslak hazırla. Kısaca eğer biri fakir insanlarla beraber 85 milyon $ çalan biriyle, yaşlı bir bayanla 85 $ çalan birine aynı muameleyi yapıyorsa birileri bunu
Arranje-me uma unidade de policia, que apanhe os delinquentes de colarinho branco, e que trate deles como deve ser, em resumo, se dermos o mesmo tratamento a aquele... que rouba $ 85 millões a pessoas inocentes,
Rating her şey demek.
Precisamos de bons índices.
Çocuklu evler. Superman'in Maceraları. Rating'i 91.
"Em casa com as crianças." As aventuras do Super-Homem... 91 % de share.
En çok rating alan bölüm olduğunu duydum.
Ouvi dizer que é o melhor episódio.
Medelin'in, Cannes yaklaştıkça Rating kazanıyor,
A promoção do Medellin aumenta, à medida que Cannes se aproxima.
Evet 7,2 rating almışız.
Bem, temos 7,2 de audiência.
Şu an için rating'i yüksek görünse de. ... şu anda pek çok diziyi geçmişiz.
Vês, mesmo sabendo que os números parecem altos, devemos superar "Candy Stripers".
- Yani rating işini anladın mı? - Evet.
Entendes como funciona a TV agora?
Rating istiyorsak, sıradışı olmalı.
Se queremos as crianças, temos que cortar a direito.
Biz Reality TV'yi izleyip alt tabaka eğlenceye gülerken birdenbire rating'ler yükselmiş.
Ele acaba aquilo enquanto nós talvez nos rimos dos reality shows por serem a pior forma de entretenimento. Aparentemente os índices de audiências são enormes. 20 milhões de pessoas viram a minha cara.
İtirafı onu aşağılara çekti.
O seu rating de popularidade, é que vai certinha, pela sanita abaixo.
İki tanesi rating rekorları kırdı.
Dois programas televisivos de sucesso.
Amerikan derecelendirme kuruluşları İzlanda'da her şey harika diyorlardı.
E as agências de rating americanas declararam a Islândia maravilhosa.
İzlanda Parlamentosu Özel Araştırma Komitesi... derecelendirme kuruluşu bankalara üç A derecesi verdi.
Comissão Especial de Investigação, Parlamento Islandês as agências de rating reclassificaram os bancos com a mais alta cotação : AAA.
Bu sektöre egemen olan beş yatırım bankası iki finans holdingi üç menkul kıymetler sigorta şirketi ve üç derecelendirme kuruluşu vardı.
A dominar o sector estavam cinco bancos de investimento, dois conglomerados, três seguradoras de títulos e três agências de rating.
Yatırım bankaları CDO'ları değerlendirmeleri için derecelendirme kuruluşlarını tuttular bunlar da çoğunu üç A olarak derecelendirdi. Bu en üst yatırım derecesiydi.
Os bancos de investimento contratavam agências de rating para avaliar os CDOs e muitos deles receberam a cotação AAA, a nota mais alta em termos de investimento.
Yatırım bankalarından para alan derecelendirme kuruluşlarının ise yaptıkları değerlendirme yanlış çıksa bile bir sorumluluğu yoktu.
E as agências de rating, que eram pagas pelos bancos de investimento, não eram responsabilizadas se a cotação dum CDO se revelasse mal atribuída.
Ama bu kredilerin 8.000'ini alıyorsunuz ve Goldman Sachs'teki ve derecelendirme kuruluşundaki şahıslar işlerini bitirene kadar kredilerin üçte ikisine üç A derecesi veriliyor.
Mas eles pegaram em 8 mil destes empréstimos e, depois de passarem pela Goldman Sachs e pelas agências de rating, dois terços deles tinham a cotação AAA.
GOLDMAN SACHS CDO DEĞERLENDİRMESİ
RATING DAS CDOs DA GOLDMAN SACHS
Menkul kıymetler derecelendirme kuruluşlarının onayıyla çıktı.
Nenhum dos produtos foi emitido sem o aval das agências de rating.
Derecelendirme kuruluşları Moody's, SP ve Fitch riskli menkul kıymetlere yüksek dereceler vererek milyarlar kazandılar.
As três agências de rating, Moody's, SP e Fitch, ganharam milhares de milhões a classificar como excelentes produtos de risco.
DERECELENDİRME KURULUŞLARININ KÂRLARI 2000-2007 arasında, en büyük derecelendirme kuruluşu olan Moody's kârını dört katına çıkardı.
A Moody's, a maior agência de rating, quadruplicou os seus lucros entre 2000 e 2007.
Derecelendirme kuruluşları şöyle diyerek partiye son verebilirlerdi :
As agências de rating podiam ter acabado com aquilo.
" Kusura bakmayın.
Ex-Director-Geral Agência de Rating Moody's
Kongrede ve Temsilciler Meclisi'nde derecelendirme kuruluşları konusunda tanıklık ettim.
Professor de Direito e Finanças Universidade da Califórnia, San Diego Já depus nas duas câmaras do Congresso sobre a questão das agências de rating.
Bear Stearns'e iflas etmeden bir ay önce üç A derecesi verilmişti, değil mi?
Ex-Director-Geral Agência de Rating Moody's A Bear Stearns recebeu o rating de AAA um mês antes de falir?
Yatırımın sağlam olduğunu gösterir.
É o rating dum investimento sólido.
Derecelendirme, lobicilik ve ikramiyeler gibi çok önemli konularda ise önemli bir gelişme teklif bile edilmedi.
E em certas áreas críticas, nomeadamente as agências de rating, lobbying e montantes compensatórios, nem sequer foi proposto nada de significativo.
Dan, Moody's ile konuştu. Bu gece AIG'nin derecesini düşürüyorlar.
O Dan falou com a Moody's. Vão cortar o rating da AIG esta noite.
İyi rating alırız o zaman. " "Hayır alamazsınız çünkü beni kestiniz."
E eles cortaram-me. "
Kredi Derecelendirme kuruluşlarına güven vermek zorundayız.
Tivemos de tomar em consideração as agências de rating, Marc.
Ancak şu an dönen tartışma borç tavanının reddi halinde... ABD'nin kredibilitesinin düşeceği konusundaki bir makale.
Mas uma discussão popular, neste momento, é um artigo recente que prevê a queda do rating dos EUA em consequência do impasse do teto da dívida.
Bugün 8 Ağustos pazartesi. Ve geçen cuma tarihte ilk kez... SP kredi derecelendirme kuruluşu ABD'nin kredi notunu düşürdü.
É segunda-feira, 8 de agosto, e, na última sexta-feira, pela primeira vez, a Standard and Poor's baixou o rating do crédito do Tesouro dos EUA.
Faturalarını ödememe niyetini duyurup üstüne de itibar bekleyemezsin.
Não se pode anunciar a intenção de não pagar as contas e esperar manter o rating de crédito.
Sakin hareketleriyle uysal bir hayvan, ibope için iyi yeterli değil.
Um animal manso com uma atitude neutra, é fraco, e os fracos são cuspidos do rating.
Bu oyunculardan bazıları 2,400 ve yukarısı oranla derecelendi.
Alguns destes jogadores tem rating de 2.400 pra cima.
Anlaşıldı, mesaj alındı patron.
Rating-a-tat-tat, mensagem recebida, chefe.
Bu tahvilin kredi notu nedir?
Qual é o rating de crédito desta obrigação?
"21 Rating rekorları kırıyor"
TWENTY-ONE atinge NOVO RECORDE... Geritol, ou agora...
Simpsonlar ilk sezonun sonuna doğru ABD'deki rating sınırlarını zorluyordu.
Os Simpsons POR TRÁS DO RISO No fim da primeira temporada os Simpsons estavam a rebentar a escala das caixas Nielsen nos EUA, e a criar sensação além fronteiras.
"HONEY VE BEAZE" YÜKSEK RATİNG ALDI!
FIASCO DE "MEL E O ABELHUDO" GANHA AUDIÊNCIA!