Rd tradutor Português
121,356 parallel translation
Kızı şöhret canavarına kaptırdık.
O monstro da fama levou-a para longe.
Şimdiye kadar daha iyi bir şey bulacaklarını sanırdım.
Pensava que já tinham inventado uma merda mais elaborada.
- Taşaklarını koparırdım.
- Cortava-lhe os tomates.
Kendimi gözaltına aldırdım.
Consegui que me prendessem.
Mark, caddedeki şu yeni, Amerikan bistrosuna yatırım yaptığından beri ipin ucunu kaçırdım.
Não me controlo desde que o Mark investiu no novo restaurante americano no cimo da rua.
Çağırdılar.
Liguei para casa.
Şaşırdım doğrusu, muz delisi ikinci sınıf insanlara göre, siz Latinler kahve yapmayı iyi kıvırıyorsunuz.
Mesmo sendo sub-humanos comedores de bananas, os latinos fazem café mesmo muito bom.
Senin cezaevinde işler nasıl yürüyor, bilmiyorum ama benim eski cezaevimde önce yoklama, sonra kaçak mal araması yapılırdı.
Não sei como são as coisas na tua prisão, mas na minha prisão antiga, faziam uma contagem e procuravam contrabando.
Ama paldır küldür inip kalça kemiğini kırdı.
- Sim. Mas aterrou mal e partiu a pélvis.
Ray amca o tarz şeylere bayılırdı.
O tio Ray gostava muito desse tipo de coisas.
Sandığım kadar korkunç değilmiş, şaşırdım.
Ainda bem que não é tão assustador como imaginei.
Bunu da, hayatında boktan giden her şeyi de annen yaptırdı.
Foi ela que te obrigou a fazê-lo, isso e todas as asneiras que fizeste na vida.
- Burnumu kırdın!
- Partiste-me o nariz!
Onu uzaklaştırdık.
Mandámo-lo embora.
Ben anneme başkaldırdığımda bebek doğurup eroin falan paketliyordum.
Quando me revoltei contra a minha mãe, tive bebés e consumi heroína.
Uyuyan devi uyandırdım.
Acordei o gigante adormecido.
- Çok şaşırdım.
- Que grande surpresa.
Genellikle anlamazsın çünkü gerçekten aklını kaçırdığında senin tek aklı başında insan olduğundan ve herkesin delirdiğinden eminsindir.
Normalmente, não temos noção disso. Quando ficamos loucas, ficamos convencidas de que estamos bem e o resto do mundo enlouqueceu.
Çalışırken izlenmeyi sevdiğim için de seyirci olarak aileni çağırdım.
Gosto de ter público enquanto trabalho, então, trouxe a tua família para assistir.
Ben de bilmiyordum ama araştırdım.
Também não sabia, mas fui pesquisar.
Rosado ve köpekleri dün radyomu aşırdılar.
Ontem, o Rosado e a sua matilha de idiotas roubaram-me o rádio.
- Bizi bu saçmalık için mi uyandırdın?
- Acordaste-nos para esta merda?
Sıçıp batırdın.
Fizeste asneira.
Dayım, hakkında tutuklama emri varken eyalet sınırını geçmeye kalkışmasaydı sonsuza dek orada kalırdım.
Teria ficado lá para sempre, se não fosse apanhado a passar a fronteira com um mandado de busca em nome dele.
Evet, ben de çocukken çarşaf dolabının üst rafına saklanırdım.
Sim, eu costumava esconder-me na prateleira superior do armário, quando era criança.
Ayrıca YIK'nın önünde domalmaktan ya da her nedense size yaptırdığı diğer pis işlerden bahsetmek de yok.
Acabaram-se as tretas sobre virar o rabinho para apanhar com ela ou outras perversidades que a EGP obrigou a fazer por uma razão qualquer.
Dur, herhâlde şu kısmı kaçırdın gardiyan öldü, dedim.
Sim, mas ouviste a parte sobre o guarda morto?
Kaşlarımı aldırdım.
Depilei-as.
Bir kadın mahkûma canice saldırdığı görülen bir erkek ceza infaz görevlisinin videosu ortaya çıktı.
Foi divulgado um vídeo em que um agente prisional agride violentamente uma reclusa.
Burada boşa vakit geçireceğimize diploma alırdık.
Podíamos concluir aqui os estudos, em vez de desperdiçarmos o nosso tempo.
Kız arkadaşım bana güzelliği hatırlatsın diye bir balık yaptırmıştı. Ben de karşılığında bunu yaptırdım.
A minha namorada tatuou um peixe que devia lembrar-me a beleza e tatuei isto como resposta.
Kalbimi kırdı.
Ela partiu-me o coração.
Gerçi hep ilişkideki kız tarafının sen olacağını sanırdım ama sanırım içinde hep sağlıklı dozda testosteron vardı.
Imaginava que fosses a figura feminina na relação, mas sempre tiveste uma boa dose de testosterona dentro de ti.
Bilmediğin bir şey söyleyeyim bugün erkek arkadaşım Kool-Aid Man dövmesi yaptırdı.
Algo que podes não saber é que hoje o meu namorado fez uma tatuagem da mascote da Kool-Aid.
Karılar rehineleri elden kaçırdığımızı öğrenirlerse bizi öldürürler.
Se elas descobrirem que perdemos os reféns, matam-nos.
En çok buna mı şaşırdın?
Foi o que achaste mais surpreendente?
- Aktarmalı uçuşumu kaçırdım.
O que foi? Olá, perdi o meu voo de escala.
O lanet uçuşu niye kaçırdım ki?
Porque perdi aquele maldito voo?
Canavar yeniden saldırdı.
O Monstro atacou novamente.
Jack, bizi tehdit ettiği süreden 12 saat önce saldırdı.
Jack, foi 12 horas antes do prazo com que ele ameaçou.
- Bu, elinden kaçırdığı vaka.
É "aquele que escapou."
Bayan Tafani ile konuştunuz ve sizi benim Floransa Canavarı olduğuma inandırdı.
Andaram a falar com a Sra. Tafani, e ela convenceu-os que eu sou o primeiro e único Mostro di Firenze.
Kedileri tarafından yenmediğini duyunca şaşırdım.
Estou surpreso em ouvir que ela não foi consumida por uma colecção de gatos.
Ve bunu 20 yıl önce çıkarılan kalıpla karşılaştırdım.
E comparei com um molde similar que foi criado há 20 anos.
Takviye çağırdım.
Já chamei reforços.
Niye şaşırdınız?
Porque estão admirados?
Başkan'ın dosyalarını araştırdık zaten.
Nós analisámos os ficheiros.
Heda görse utanırdı.
Heda teria vergonha.
Zaman ayırdığınız için sağ olun Vali Bey.
Obrigado pelo seu tempo, governador.
Onu internetten kaldırdım.
Tirei-o do ar. Da Internet.
– Çünkü biz onlara saldırdık!
- Porque nós os atacámos!