English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ R ] / Reddettim

Reddettim tradutor Português

439 parallel translation
Reddettim, Dük Red'e veya başkasına söylemememi istedi.
Recusei. Pediu-me sem dizer ao Duque Vermelho ou seja a quem for.
- Doğal olarak reddettim.
- Recusei, claro.
Şahsen, onun akıldışılıkları ve de saldırıya uğrama korkusu yüzünden onun avukatlığını yapma fırsatını reddettim.
Eu, incapaz de lhe seguir o raciocínio, temendo-lhe a agressividade, recusei ser advogado dele.
Oldukça sert bir şekilde reddettim.
Recusei com demasiada veemência.
Alec, Stephen'ın geç geleceğini söyledi ama yine de reddettim.
Alec disse-me que o Stephen só regressaria já tarde, mas mesmo assim recusei.
Nahilzay'i bir kez reddettim.
Recusei o Nahilzay uma vez.
Beni teskin edip evime götürmeyi teklif ettiler... ama ben reddettim.
Eles aqueceram-me e ofereceram-se para me trazer a casa, mas eu recusei.
Geri dönmemi istedi.Reddettim.
Ele pediu-me para eu voltar, mas eu recusei sempre.
Bana satıcı olduğunu söyledi ve benden para istedi. Onu reddettim.
Disse que era um viajante... e quando me exigiu dinheiro... eu...... eu neguei.
İnanmayı reddettim ta ki geçen yaz aniden, oğlumun haklı olduğunu öğrenene kadar.
Recusei-me a acreditar... até que, de repente, no Veräo passado, soube que o meu filho estava certo.
Reddettim. Ama tehdit etti.
Recusei, mas ele ameaçou-me.
Bir daveti reddettim.
Recusei um convite
Henüz hiç bir şey bilmediğim için her şeyi reddettim.
Como ainda não sabia quem eram, neguei tudo.
İspanya İç Savaşında Lizbon'da bir gemide papazdım. Neler olup bittiğini görmeyi reddettim.
Fui pastor em Lisboa... durante a Guerra Civil na Espanha.
Gerçekleri kabullenmeyi reddettim.
Me recusava a ver o que estava acontecendo.
Etti bile efendim, ancak kendisini reddettim.
Já se aproximou, senhor, mas não aceitei.
Özeleştiri yapmayı reddettim de ondan.
Porque me recusei a fazer a minha autocrítica.
Şimdiye dek bütün teklifleri reddettim.
Até agora recusei todas as ofertas.
Ama reddettim.
Mas recusei.
Önce reddettim ama sonra dayanamadım.
No início, recusei, mas, depois, fi-lo sem dar conta.
Ben resmen reddettim.
Eu desmenti formalmente.
Birçok teklifi reddettim.
Já recusei várias pessoas.
Seninle kalmak için reddettim tekliflerini.
Eles convidaram-me, mas eu disse que ficaria contigo.
Phil, efendim... ben de onu reddettim!
Phil, senhor... eu também o rejeitei!
- Onu reddettim.
- Recusei.
Hangi ricayı geri çevirdim? Sadece bir ricayı reddettim, peki neden?
Com excepção de uma vez, quando foi que recusei?
Ve, kodamanların tuttuğu iplerle, oynatılan bir kukla olmayı reddettim her zaman...
Recusei-me a ser um tolo a dançar conforme a música fosse tocada por aqueles figurões.
Bir keresinde 24 saat boyunca züm yemeyi reddettim.
Sim, claro. Uma vez, fiquei sem comer uvas durante 24 horas.
Kocam bir uçakta iki yer buldu ve benden çocuğu derhal almamı ve onunla gitmemi istedi ama reddettim çünkü annemi, kayınvalidemi burada kuşatılmış bir şehirde bırakamazdım.
O meu marido conseguiu dois lugares num avião e pediu-me para ir com ele e levar o meu bebé, mas recusei. Não podia ir e deixar a minha mãe e a minha sogra aqui na cidade cercada.
Ve ben de reddettim.
E eu recusei.
Gurkha alayındaki görevimden ötürü onu reddettim.
Por minha posição, Comandante-Chefe, me neguei.
- İşi reddettim mi?
- rechacei um...?
Yürüyüp yürümeyeceğini bilmiyorum, ama yardımına ihtiyacım var. Seni hiç reddettim mi? Hey.
Não sei se funciona, mas preciso da tua ajuda.
Para vermeyi bile teklif etti ama reddettim, düşlün ne ayıp!
Ele quis pagar, mas eu recusei.
O şişko pisliği reddettim diye mi?
E tudo isto, porque eu dei com os pés àquele jumento.
Dönmeyi reddettim.
Eu recusei aceitar essa ordem.
Her neyse, paraya da ihtiyacım yoktu. dolayısıyla reddettim.
E não precisava do dinheiro, então recusei.
Fakat bu bana haritanın çok değerli olduğunu kanıtladı ve çok ucuza gitmemeliydi, tekrar reddettim.
Mas isto provou para mim que deve ser muito valioso Muito para deixá-lo ir muito barato. Então recusei de novo.
Hayatımda ilk defa birini reddettim.
Só lamento os primeiros.
Onu reddettim.
Dei-Ihe a volta.
Geri çekilmeyi reddettim, çünkü o paranoyak.
Recuso-me a sair só porque ele é paranóico.
Onu reddettim.
Recusei-me.
Ama reddettim.
- Sim. Mas eu recuso-me.
Ama ben teslimiyeti reddettim.
Eu recusei render-me.
Ancak hayatımda hiç kimseyi ele vermedim ve inan bana, inanıImaz teklifleri bile reddettim.
Nunca traí ninguém, e tive muitas oportunidades.
Benim üzerimde güç gösterisi yapmayı severdi, fakat ben ona güç vermeyi reddettim.
E ele sabia que eu não lhe podia negar poder. Mas suspeitava que ele estava por detrás do rapto.
Daha önce de söylemiştin, reddettim. Bu kadar.
Pediste para ser transferido e eu recusei.
Düğün gecemizde, onunla çiftleşmeyi reddettim.
Na minha noite de nupcias... não me deixou me cobrir.
Bir tanesini farklı oyunlar istediği için reddettim ve beni terkedip gitti!
Não posso acreditar, amor! Mas que droga!
Bunu diyeceğini tahmin ettiğim için kibarca reddettim.
Pensei logo que não querias, e disse-lhe para não vir.
İşbirliğini reddettim.
Eu recusei-me a colaborar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]