Reich tradutor Português
494 parallel translation
Üçüncü Alman imparatorluğuna ihanet ve firar ile itham ediliyorsun.
É acusado de deserção e traição ao Terceiro Reich.
Tekme tokat attık Reich'ten.
Expulsámos este porco do Reich há 3 anos.
"Teğmen Hirth " Kuzey Amerika'nın her neresindeyseniz... " Sizi Üçüncü Alman İmparatorluğunun şövalyesi...
Tenente Hirth, onde estiver no continente norte americano, eu saúdo-o como o paladino do Terceiro Reich e o defensor da honra do grande povo alemão.
"Şu anda bile biliyorlar ki, Üçüncü Alman İmparatorluğunu... " temsil eden bir kişi 11 miyon ikişilik yıkılan demokrasiye karşı olsa bile... şartlar çok da ağır olmuyor. "
Eles sabem que mesmo agora as probabilidades são fracas quando um homem representa o poder do Terceiro Reich, e os 11 milhões uma democracia a desabar.
3. Reich'in Binbaşı Strasser.
Major Strasser, do Terceiro Reich.
Reich, Binbaşı Heinrich Strasser.
Rick, este é o major Heinrich Strasser, do Terceiro Reich.
Reich'dan, Herr Heinz'i tanıyorsunuz.
Você já conhece o senhor Heinz, do Terceiro Reich.
Reich'in şöhretiyle haz duymasını sağlayan, Binbaşı Strasser'dir.
O major Strasser é uma das razões da reputação actual do Terceiro Reich.
3. Reich'in devamı varmış gibi konuşuyorsun.
Repete Terceiro Reich como se esperasse que houvesse outros.
Mesele su : Reich'in bir düşmanı Casablanca'ya gelmiş ve bu konuda yardımcı olabilecek herkesi soruşturuyoruz.
A questão é que um inimigo do Reich veio até Casablanca. e estamos a sondar quem possa vir em nosso auxílio.
Şimdi Alman Reich'inin tabiiyetindesiniz.
Agora é um súbdito do Reich alemão.
Reich'e hizmet etme onurunu da.
E a honra de ter servido o Terceiro Reich.
Reich'in düşmanları tükenmez, diyorsunuz.
Diz que os inimigos do Reich podem ser substituídos.
Reich, bu ihtimali kabul etmez?
Com certeza, o Reich não admite tal possibilidade.
Hükümetinizin savaş ilanının üzerinden 8 ay geçti Almanya'nın düşmanları için felaket dolu 8 ay.
Há oito meses que o vosso governo declarou guerra oito meses de desastre para os inimigos do Reich alemão.
Sevgili Fräulein, biz Reich'ın askerleriyiz.
Querida Fräulein, somos soldados do Reich.
- Reich'ın askerleri asla dinlenmez.
- Os soldados do Reich nunca descansam.
Reich'ın gücüne ve saygınlığına karşı gelmeyi seçtiler, canım.
Eles decidiram desafiar o poder e a dignidade do Reich, querida.
Bu da amacının Reich'a ve onun silahlı kuvvetlerine... saldırmak olduğunun kanıtıdır.
Achamos este material em sua casa.
Amacım tam olarak bu değildi. Sadece sahte belgeler hazırlamakla kalmayıp, kaçak Alman askerlerine yardım eden, askerlerimize saldırı planlayan,
Seu intuito evidente é causar dano ao Reich... e ao seu exército.
Reich kanunlarına göre cezalandırılacak.
Um homem que humildemente procura fazer caridade.
Tanrının isteği buysa... Beni dikkatle dinle şimdi.
É um traidor que deve ser punido... de acordo com as leis de guerra do Reich.
Biz bin yıllık bir imparatorluk kuruyoruz.
Vamos construir um Reich que durará mil anos.
Bugün burada dayanırsak... ... yakında bir gün biri yukarı bakacak... ... ve Hitler Almanya'sının kalbinin attığı yeri...
Se nos aguentarmos agora... um dia muito próximo alguém olhará para o céu... e vê-lo-á cheio de bombardeiros americanos... a caminho da Alemanha para atingir o Terceiro Reich.
Üçüncü Devlet'in ordusundan elveda, Kaptan Brandt.
Adeus, capitão Brandt do exército do Terceiro Reich. Estás bêbado, querido.
Reich'de deniz subayı olan Carl Lanser için ceza bu. Eski Üsteğmen, 3. Sağlanan adalet bu.
No caso de Carl Lanser, capitão-tenente da Marinha do Terceiro Reich, esta é a punição.
Sizler, Alman Rayhı'nın esirlerisiniz.
Vocês são prisioneiras do Reich Alemão.
Siz, Alman Rayhı için çalışıyorsunuz karşılığında da, Alman Rayhı sizin karnınızı doyuruyor.
Vocês trabalham para o Reich Alemão... e em troca o Reich as alimenta.
Bu adamlar, şu an ölmüş veya kaçak bulunan meslektaşları ile birlikte..... Üçüncü Yönetim döneminde güya adaleti temsil etmişlerdi.
Estes homens, junto com seus companheiros mortos ou foragidos... São a encarnação do que era a justiça durante o Terceiro Reich.
Davalılar Üçüncü Yönetim döneminde hakim olarak hizmet ediyorlardı.
Os acusados serviram como juízes durante o Terceiro Reich.
Üçüncü Yönetim döneminin tüm liderleriyle birlikte insanlık tarihinin en bulaşıcı, en programlı ve en utanç verici suçlarına ortaklık ettiler.
Eles compartilham, com todos os líderes do Terceiro reich... a responsabilidade pelo mais maligno, o mais calculado... dos mais devastadores crimes na história da humanidade.
Üçüncü Yönetim ideolojilerini eğitimli birer yetişkinken kucakladılar. Yani tam da adaleti uygulayacakları zamanda.
Eles abraçaram a ideologia do Terceiro Reich como adultos... quando eles, sobretudo... deveriam fazer valer a justiça.
Yüksek İktidar Mahkemesi, halkın mahkemelerinin yerini aldı.
A Suprema Corte do Reich foi substituída por... tribunais populares.
" Alman yönetimi ve halkının lideri Adolf Hitler'e ve kanunlarına itaat edeceğime ve görevlerimi aksatmadan yerine getireceğime yemin ederim.
"Juro obediência... " ao líder do Reich e do povo alemão, Adolf Hitler. " " Ser-lhe-ei leal e observarei as leis... "
Bu harita Üçüncü Yönetim dönemindeki toplama kamplarının sayısını ve yerlerini gösteriyor.
O mapa mostra o número dos campos de concentração e sua localização... durante o Terceiro Reich.
Üçüncü yönetimin insanların yararına çalıştığını öne sürdü.
Ele disse que o terceiro Reich trabalhou em benefício do povo.
Üçüncü Yönetim'in niyetini bilmiyorlar mıydı?
Não sabiam das intenções do Terceiro Reich?
Burada da bir çocuk, 14 yaşından büyük göstermiyor Üçüncü Yönetim'e muhalefetten idam edilmiş.
E aqui está um garoto, não poderia ter mais que 14 anos. Executado por dizer coisas contra o Terceiro Reich.
Eğer o ve diğer tüm tanıklar alçak insanlar olsalardı ve Üçüncü Yönetim'in tüm liderleri sadist birer manyak olsaydı, tüm olanların ahlaki açıdan bir depremden veya..... bir diğer doğal felaketten farkı olmazdı.
Se ele e os outros réus foram seres perversos... se todos os líderes do Terceiro Reich... foram monstros sádicos e maníacos... então esses eventos não teriam maior importância moral... que um terremoto ou qualquer outro desastre natural.
Ne kadar öncesine kadar Üçüncü Reich'a içiyordun?
Há quanto tempo atrás é que brindava ao Terceiro Reich?
Amma güzel görüntü Üçüncü Reich'ın gururu.
Que visão magnífica... O orgulho do Terceiro Reich!
Albay Ramsey, Reich son dört yıldır kaçan savaş tutsağı subayları yakalamak için çok fazla zaman, enerji, işgücü ve ekipman harcamak zorunda kaldı.
Capitão de Grupo Ramsey, nos passados quatro anos o Reich tem sido obrigado a gastar uma enorme quantidade de tempo energia, mão-de-obra e equipamento a caçar prisioneiros de guerra que fugiram.
Üçüncü Reich'larının başına öyle büyük bir bela öreceğim ki binlerce asker bizi aramak için buralara saplanıp kalacak.
Vou causar uma grande falha neste Terceiro Reich deles que milhares de tropas estarão aqui presos à nossa procura.
- Reich topraklarında bulunma izni.
Permissão para estar em propriedade de Reich.
Sadık bir Nazi subayı olarak böyle sınıflandırmam gerekir.
Como oficial fiel ao 3º Reich, eu devia detestar.
Berlin, bu tabloların Nazilerin elinde olmasını tercih edecektir.
Berlin ía preferir que ficasse nas mãos do 3º Reich.
Rjukan'daki komutana söyle... Reich valisini öldürmek için suikast düzenlendi!
Tentaram matar um Comissário do Reich.
Ağır suyun üretim miktarını % 400... oranında artırmak için Reich'ın bu tesise ihtiyacı var.
Vamos aumentar a produção de "Águas Pesadas" até 400 %.
Şunu bilmelisiniz ki Reich'ın bütün geleceği buna bağlı.
- Ainda mais quando o futuro do Reich está em risco.
Siz, Reich'dan kaçan bir mahkumsunuz.
O senhor é um prisioneiro do Reich, em fuga.
Reich.
Reich.