Renée tradutor Português
1,329 parallel translation
Kim olduğunu biliyorum Renee.
- Eu sei quem é, Renée.
- Renée Rienne.
- Renée Rienne.
Renee, Cezayirli silah tüccarının yerini buldu.
A Renée localizou o traficante de armas argelino.
Renee Rienne adını kullanıyor.
Ela chama-se Renée Rienne.
Kâhin Beş hakkındaki bilgisi ve Vaughn'la çalışmış olması nedeniyle, Renee Rienne'le buluş. Bakalım ne aradıklarını... -... biliyor mu.
Dado o seu conhecimento do Quinto Profeta e a associação com o Vaughn, encontra-te com a Renée Rienne, vê se ela faz ideia do que eles procuram.
Renee Rienne, Desantis'i yakalamış.
A Renée Rienne tem o Desantis.
Renée Zellweger zor gösteriyor.
A Renée Zellweger é que faz com que pareça difícil.
Bugün Renee'nin ifadesinin alınacağını, ve babamın...
Não tens de me mentir. Eu sei que o testemunho da Renée é hoje, e que o meu pai vai ser libertado.
Renee Rienne'le irtibat kur.
Contacta a Renée Rienne.
O Renee'yle buluşuyor.
Ele vai ter com a Renée. Use Tech 3.
Renee, sen orada ne yaptın?
Renée, o que fizeste...
Renee'yle çalışmış mı?
- Ele trabalhou com a Renée?
Tom, Renee ile Paris'te buluşmak için yola çıktı.
Tom foi encontrar-se com a Renée em Paris.
Renee ile bağlantı kurdu.
- Ele está em contacto com a Renée.
Tabi ki. Nasılsın?
- Renée, claro que sim, como vais?
Renee...
Renée...
Renee, arka çıkışları kapat.
Renée, bloqueia os becos das traseiras.
Renee'nin içinde bunun ne işi vardı?
- O que fazia dentro da Renée?
Bu çipin içinde başka ne var bilmek istiyorum ve Renee'nin içinde ne işi vardı bilmek istiyorum.
Quero saber o que mais há nesse chip, e o que fazia dentro da Renée.
Marshall çipin Renee'nin içine yaklaşık 30 yıl önce yerleştirildiğine inanıyor.
O Marshall pensa que esse chip foi implantado na Renée há 30 anos.
Vaughn ve Renee 30 yıl önce birbirlerini tanımıyorlardı.
O Vaughn e a Renée não se conheciam há 30 anos. Mas os pais deles, sim.
Kontak kim?
- Alguém que trabalhou com a Renée.
Tabi ki eğer Renee'nin içinde olduğunu bilseydim. İkimizin sorununu da çözerdim ve boğazını kestiğimde onu kendim kesip çıkarırdım.
Se soubesse que estava na Renée, não me teria dado a este trabalho, tinha-lho tirado eu, quando lhe cortei a garganta.
Bilmiyorum.
A Renée nunca me falou disto.
Onun Renee'nin vücudunda çocukluğundan beri beklediğini düşünüyor. Belki 30 yıldır.
Acha que foi implantado no corpo da Renée em miúda, talvez há 30 anos.
Vaughn'ı öldürdüler. Renee'yi öldürdüler. Belki şimdi Sydney'i de öldürdüler.
Mataram o Vaughn e a Renée, e provavelmente a Sydney.
Bu Renee Rienne'in içinde buldukları şey.
Foi isto que encontraram dentro da Renée Rienne.
O ve Sydney keşfedilmemiş bir depoda Vaughn ve Renee Rienne'in babalarının Kahin Beş hakkındaki araştırmaları hakkında bilgiler buldular.
Ele e a Sydney descobriram um armazém de dados que o pai dele e o da Renée descobriram quando investigavam o Quinto Profeta.
Çok güzel Renee.
Maravilhosa, Renée.
Renee!
Renée! Ajuda!
- Renee
Renée.
- Merhaba Renee.
- Olá, Renée.
Renee ZeIIweger.
Renne Zellweger.
Renee, dürüst bir kadındır.
A Renee é uma mulher honesta.
Merhaba, Renee'ydi, değil mi?
Olá, Renee, certo?
- Renee hamile kaldığında test yaptırmadın mı?
Não fizeste um teste quando a Renee engravidou?
Renee, elimden gelenin en iyisini yapıyorum.
Renee, faço o meu melhor.
Renee, tekrar söylüyorum, bunun onunla hiçbir ilgisi yok ev, I.R.A, Yukon tapu kızının dairesine ait.
Renee, outra vez, a merda que não tem nada a ver com ele, a casa, o plano de reforma, o Yukon, a acção sobre o apartamento da filha.
- Peki ne düşünüyorsun onlardan biri mi çipi Renee'nin içine yerleştirdi?
Achas que um deles lhe implantou o chip?
Renee ile çalışan biri. Jack'in bana tüm söylediği bu.
Foi só isso que o Jack me disse.
Renee'nin öldüğüne inanamıyorum.
Não acredito que a Renée morreu.
Renee'nin vücudunun içinde neredeydi?
- Em que parte do corpo? Não sei.
"Renee Goursaud"
- Renée Goursaud.
Güven bana, en son içeri giripte Renee Zellweger'in yüzüne... sıradan bir şekilde vuruşunu izlediğimiz zaman... beklediğimiz tüm bu sıraya değecek.
Vá por mim. Torna-se muito mais especial quando entramos por fim e vemos a Renee Zellweger fazer a sua rotina com a sua cara amoladora.
Otobüs bok gibi kokuyordu, sinema salonu yapış yupuştu... ve Renee Zellweger'in yapabileceği en iyi şey hoş bir arkadaş olmaktır.
O autocarro cheira a merda, o cinema estava pegajoso e a Renee Zellweger apenas devia ser a amiga gira.
Jeff, Renee, bu ne güzel sürpriz.
Jeff, Renee, que deliciosa surpresa.
Merhaba ben Renee, ve kocam Jeff.
Olá, eu sou a Renee, este é o meu marido Jeff.
Ah, söylemeyi unuttum, Renee Pazar günü seksenine basacak ve bir şeyler yapacak.
Esqueci-me de te dizer. A Renee vai fazer 80, no Domingo.
- Renee neye benziyor?
- Quem te parece que é a Renee?
Ziyaretçim Renee'nin yarısı kadar güzel olamaz.
Sei que a minha visita não chega aos calcanhares da Renee.
Omuzlar dik dursun Renee.
Vamos lá! Continua de pé.